standby

• genellikle elektronik aletlerin uyuma pozisyonları... bekleme...
• (bkz: on standby)
• hard disk ve ekran gibi aygıtların kapatıldığı fakat hafızanın elektrik ile beslendiği düşük güç tüketimi modu. gerçekten pil yer laptoplarda fakat haftalarca pili bitirmeyecek kadar az. desktoplarda ise tavsiye edilmez çünkü elektrik kesintisinde gider her şey.
• osi oluşumunun debut albümündeki 10. şarkı
  
  standby ( looks like rain) şarkının tam adıdır.
  
  sözlerini de yazayım tam olsun
  
  so you sold me out so you sold your brother out again. the sun shines all the time and my grass is always green and people don't seem to mind when i don't say what i mean. >from this far away it kind of looks like rain get black inside it's coming down. now let me ask everyone to just standby for a moment here. here are the marks. good. it may look good it certainly feels unnatural. from this far away it kind of looks like rain get black inside its coming down.
• laptoplarda bulunan "daha az guc kullanayim" modudur. bu moddaki bilgisayar datayi ram'a yazar, dolayisiyla bilgisayarin kapanmasi durumunda bilgiler ucar. bir sonraki asamasi icin (bkz: hibernation).
• bugun bircok muzik seti, televizyon gibi aleti "kapat"tiginizda gectikleri durum. gercek "power off"la farkini bilmez genclik.
• televizyonu uzaktan kumanda ile kapattığınızda geçtiği durumdur. tamamen kapanmadım, bastığın anda hemen açılıcam dediği haldir.
• osi nin girişi ile başka bir moda geçiren şarkısı. (bkz: looks like rain)
• genelde doktora ogrencilerinde ayin son gunlerinde gozlemledigim state. yolda yururken aniden parasi biten doktora ogrencisi, gozunun onune evdeki makarnalar geldigi anda standby'a gecer. viyjj sesi cikararak durur, kafasi ve vucudu one dogru duser.
• küresel ısınmayla birlikte, günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz şeylerle ilgili uzmanların başlıca tavsiyesi, hiç birşeyi stand by da bırakmamaktır. basın düğmesine, hatta çekin fişten. hiç birşey yapmamaktan iyidir.