• suriyelilere vatandaşlık verilmesi ile ilgili cumhurbaşkanı tayyip'in yaptığı açıklama;

    "her şeyden önce şu anda suriyeli mültecileri kamplarda ağırlamak veya onları değişik vilayetlerimizde insani olmayan birçok şartlarda ağırlamaktan öte bu insanların içerisinde kalifikasyonları yüksek insanlar var ve bu insanları biz ülkemizde değerlendirme imkanına sahibiz. üstelik ortak değerlerimiz olan bu insanlardan hem biz istifade ederiz hem onların insani olmayan koşullarda yaşamasını ortadan kaldırmış oluruz.
    biz artık veren eliz, alan el değiliz. kardeşlik duyguları çok yüksek olan bu milletle, bu halkla bu şekilde adım atmak ülkemizin bana göre kalifikasyon gücünü daha da artıracağı gibi bu tür insanlara böyle çadır kamplarda, konteyner kentlerden ve ya böyle ilkel yerlerde ev sahipliği yapmayı doğru bulmadık. böyle bir adımın atılması için de her türlü tedbiri alarak bu adımları atmayı uygun buluyoruz. kalifiye olan birçok insana batı ülkeleri kapılarını açıyor. ama sayılar çok tabi düşük. biz kapıları açmayınca onlar oralara gitmek durumunda kalıyor. biz bunları dikkatli bir şekilde, belli illerimizde, organize sanayi bölgelerimizde olsun, bu tür oluşan yerlerde, bunların bilgilerinden, insan olarak güçlerinden hem biz istifade edeceğiz hem de onlar sıkıntılı yaşam koşullarından kurtulmuş olacaklar."

    1-madem derdin kalifikasyonu artırmak, bu insanlardan yararlanıp, iş hayatına sokmak, o zaman git 1 senelik çalışma izni ver, izin bitince uzat, neden vatandaşlık veriyorsun?

    2-ilkel yerlerde ev sahipliği yapmayı doğru bulmamış, bu adamlar 5 senedir burada, niye adam gibi şartlar yaratamadın o zaman kaç yıldır, bu ülkeyi ben yönetmiyorum, sen yönetiyorsun, devletin imkanları senin emrinde benim değil, laf olsun, torba dolsun, yapacağım işe bahane olsun da nasıl bir bahane olursa olsun diye konuşuyorsun.

    3-kalifiye olan insanlara biz kapıyı açmayınca onlar da avrupaya gidiyorlarmış, o yüzden kapıyı açacakmış, onlar da sıkıntılı yaşam koşullarından kurtulacaklarmış; kendi insanına devlet sana iş vermek, iş bulmak zorunda değil diyen kişinin, suriyeliyi düşündüğüne inanmamı beklemesi komik bile değil, ülkendeki yetişmiş insanlarını değerlendir önce.

    4-zırt pırt herşeye referandum yaptığın gibi buna da yap madem.
  • adam zannediyorum beyin göçünün bir değişiğinden bahsetmeye çalışmış ama olmamış. küçük emperyalden tatlı bir dokunuş.
  • bardağın dolu tarafına baktırma gayreti. doluluk oranı belki % 5. bir yudumluk suyla avuntu ne kadar olursa...
  • o kadar kalifiyeler ki, romanlar dilenmeyi unutup ssk'lı iş bulup girdiler, o derece.
  • hangi veriye ya da bilgiye dayanarak bunun söylendiğini anlayamadım.

    memleketimizde yaklaşık 3 milyon suriyeli sığınmacı var ve bunların sadece yüzde onu kamplarda yaşıyor. kamplarda bulunanların çoğu da dezavantajlı grup olarak nitelendirilen yaşlı, engelli, kadın ve çocuklar. bunlar zaten çalışamayacaklarını düşündüklerinden ve kamplardaki bakım şartları iyi olduğu için kamplarda yaşıyorlar. ama geri kalan 2,7 milyon suriyeli sığınmacı ülkemizde mobil olarak farklı şehirlerde bulunuyor. her ne kadar geçici korunma statüsü verilenler kayıt altına alınarak ikamet bilgileri biliniyor olsa da bu kişilerin yeterlilikleri ve nitelikleri hakkında herhangi bir veri yok. eğer varsa lütfen bunu kamuoyu ile paylaşsınlar. bakalım ülkemizdeki suriyelilerin yüzde kaçı okuma-yazma biliyor, yüzde kaçı üniversite mezunu, yüzde kaçının yabancı dili var. demografik veriler bulunabiliyor ama diğer bilgileri ben hiç görmedim. bu veriler elimizde olmadan bu kişilerin ülkemize olumlu katkı yapacağını nereden bilebiliriz? diğer taraftan bu insanların çalışması için çalışma iznine ihtiyaçları var, neden vatandaşlık verelim ki? daha önce avrupa'yı eleştiriyorduk sadece nitelikli göçmenleri istedikleri için. acaba biz de artık avrupa taktiğini mi uygulayacağız?

    insanın aklına çok soru geliyor ama neyse diyorum. biraz politik biraz da popülist bir önerme. o yüzden üzerinde çok durmaya gerek yok. son olarak bu kişiler vatandaş olduğunda kendilerinin kayıtlı çalışmalarının sağlanacağı düşünülüyorsa öyle bir ihtimal olmadığını da altını çizerek belirteyim. tabi vatandaş olduklarında kamu kaynağından yararlanmaları daha bir kolay olacak o ayrı mesele. sahi avrupa birliğinden gelecek bir 3 milyar avro vardı, ona ne oldu kuzum!
  • "biz artık veren eliz, alan el değiliz". he canım he. bizden aldıklarınızı veriyosunuz kendi adamlarınıza, onun adı da büyük türkiye oluyo.
    ilüzyon satmaktan başka hiç bir şansı kalmayan politikacının sözleri. yanı başında suriye'nin 50 katı kalifiye nüfusu olan doğru avrupa ülkeler, gürcistan, ukrayna, rusya var. şu ana kadar ne yaptılar bunlardaki "kalifikasyon"u çekmek için? anca hava cıva.
  • (bkz: düşük profil kalifikasyonu)

    başka ne arttıracak, ilim irfana mı yönelecekler sanki?
  • kendisine diyar pala adlı şarkıcının muhteşem eseriyle karşılık vermek istiyorum, zira bahsettiği suriyeliler için yazılmış adeta.

    pompalamasyon bu benim misyon,
    afrodizyak istemez doğuştan hazır füzyon,
    woowoowoowoo baby yoo bu gece gelip benim ol (x2)
  • ülkeyi yönetecek adamda düşük profil isteyen ama işçide kalifikasyon arayan birinin açıklaması.

    hayatında kalifikasyonu daha önce cümle içinde kullandığından bile şüpheliyim.
  • suriyeliler kalifikasyonu arhjhsjhsajhaj
hesabın var mı? giriş yap