• eski sevgili geri dönüşüm merkezi halinde yaşayan kişilerin şarkısı.

    sevdiceğin her gidişinde bir şeyler düşünür, bir konuşma hazırlanır ama asla iletilemez bu duygular düşünceler, tam niyetlenirsiniz, "bu son"diyerek çıkıverir karşınıza ve içinizde kalır bunlar.
    zaten hiç söyleyemezsiniz. hep kalır, büyür büyür kalır içimizde.
    (bkz: allah sonumuzu hayır etsin)
  • "bazen de sustukların anlatır seni" diye düşündüren önerme...
    ama genelde nedense 'sustukların içinde büyür ve patlar' şeklinde karşılık bulur hayatta.
  • sustukların büyür içinde, süs çiçeği olur bir müddet sonra, sus çiçeği ya da. pencere önü küs çiçeği olur.
    seni aşar, aklın almaz, konuşmayı unutmadın oysa, onun konuşmasını hele. dudakları denize açılan iki pembe kapı. kulaklarında sesler, sesi kulaklarında küçük bir kızın sesi. sen susarsın, fon durmaz. çalar şarkı, şarkınız.
    sustukların büyür içinde, için küçülür.
  • gripin albümünün ağır toplarından.. birol namoglu'nun müthiş sözleri ve vokalleriyle yıldızlaştığı, gripin'in giderek daha kaliteli bir sounda doğru yürüdüğünü gösteren şarkı...
  • giriş kısmını (yaylılar yok tabi) starsailor'un four to the flooruna benzettiğim şarkı. seviyorum, o ayrı..
  • "bencil, ruhsuz ve boş gözlerle
    karşımdasın yabancı halinle
    bu ilk değil ama daha önce
    bu son demen bu kadar koymamıştı niye"

    suçunla seni yüzleştiren şarkı. bazen bu son dememek için yalan söylememek için susarsın, bilirsin ki son değildir, mecburiyetten, sustukça da yaşam sürer elbet ama uyutmaz seni bu susuşlar. içinde büyüdükçe ezilirsin.
  • hayatimin sarkisi gibi..

    "... son sozunu, iki yuzunu..."
  • her nereye gidersen
    kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
    terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
    sustukların büyür içinde

    ilk kez gittiğiniz bi şehirde boş, karanlık, karlı, soğuk sokaklarda bi başına yürüyüp o şehri terk etmeye hazırlanırken gözden süzülen yaşlarla kimse duymaz hadi doğruyu söyle diye dile gelip o şehirde yazılan ve hakikaten yarım kalmış şiirinizi de cebinize koyup kendinizi garda bulduğunuzda en anlamlı şekliyle kulağınızda olan şarkıdır... büyütür suskunluklarınızı içinizde hıçkırıklara karışır akar gider.
  • bazen başkalarının susması yüzünden büyür sessizlik. kocaman bir çığ gibi düşer tepene sonra. sonra bir gezgin, bir arsız ruh gelir ve sorar:

    -bir tek senin tepene mi düşer bu çığlar?

    kendisinin de zirveden hızla yuvarlanan bir kartopu olduğundan bi-haber oluşu, soru sahibinin çığ sonrası sessizliğini ironikleştirir.

    tıppppp. oysa bütün meslekler mühendislik edasında hesap kitapla yapılmalı, sessizliğin ölçüleri belirlendikten sonra ne olup bittiğiyle profesyonel bir eda içinde ilgilenilmemelidir.
hesabın var mı? giriş yap