tarifa

• ispanya nin guneyinde, cebelitarik ` :gibraltar` civarlarinda, avrupa ile afrika nin birbirlerine en cok yaklastiklari^* yerdeki kucuk bir kasaba^*... o en yakin nokta askeri bolge oldugu icin girmenize izin vermiyorlar, ancak sahil kiyisindan afrika yi gorebiliyorsunuz, tepelerden asagiya kivrim kivrim inen yollarin kenarinda resim cektirebiliyorsunuz falan...
• kıyılarında, afrika'dan kaçak olarak ispanyaya girmeye çaılışırken bi çok insanın öldüğü ispanyol kenti.
• ismini bu kasabadan alan ve kasaba gibi ispanya'dan doğru araplara bakan harikulade müzik grubu için (bkz: radio tarifa)
• atlas okyanusu kiyisina dogru inanilmaz genislikte kumsallari bulunan, kucuk kasaba. yakinindaki liman kenti algeciras'a inat guzellikte, ruzgarli kumsallari ile ruzgar sörfu ve ucurtmaciligin yapilabildigi guzel bir yer. batisindaki kumsallarda bircok kamp yeri bulmak mumkun.
• sevilla'dan 3.5 saatlik bir otobüs yolculuğu ile gidilebilecek kasaba...rüzgarlıdır..çok rüzgarlıdır...hatta o kadar rüzgarlıdır ki taşıdığı kum tanecikleri ile sizi dayak yemişten beter eder..
  
  sevilla'da bulunduğum süre boyunca endülüs bölgesinin diğer şehirlerine yapacağımız geziler öncesinde sözlükten kapsamlı araştırmalar yaptım...(bkz: granada)..(bkz: cordoba)...tarifa'dan yeni dönmüş bir yazar olarak naçizane tavsiyelerimi paylaşmak istiyorum..
  
  ilk olarak, eğer kalmak niyetinde iseniz yerinizi önceden ayarlamanız iyi olur...özellikle haftasonları pansiyonlarda yer bulmak çok zor..konumuna göre pansiyon ücretleri kişi başı 20€'dan başlıyor.minimum ücret bu..(bizim bulabildiğimiz)
  günübirlik ziyaret için sorun yok..
  
  tarifa'da yapabileceğiniz 3 şey ;
  1- rüzgar sörfü (ön hazırlığınız yoksa tuzlu ve zahmetli bir aktivite..bir günlük kurs bedeli 70€)
  2- turlara katılıp balina ve yunusları doğal yaşam alanlarında izlemek...ortalama bir tur 2 saat sürüyor.ve tur bedeli 30€ civarı...eşsiz bir deneyim olacağından şüphem yok..fakat ne yazık ki tarifa'da bulunduğum süre boyunca,yani 2 gün süresince esen şiddetli rüzgar nedeniyle tüm turlar iptal olmuştu...
  3- atlantik okyanusu ile akdeniz arasındaki 100 metrelik mesafeyi görmek...önce okyanusta hemen sonrasında akdenizde yüzmek...fakat sizi büyük dalgalar konusunda uyarmam gerek..yüzmek neredeyse imkansız gibi..
  
  belirtmeden geçemiycem..gece fas'ın ışıklarını izlemek de ayrı bir keyif...afrika 15 km. uzaklıkta..
  
  son tahlilde ,şehirle ilgili bahsi geçenler göze ve kulağa hoş gelmekle beraber gitmezseniz çok şey kaybedeceğinizi sanmıyorum...
  boş vakti olanlara tavsiye edilen bir film gibi tavsiye ediyorum...
• hayatımın 10.000'inci gününde, sağımda atlantik, solumda akdeniz, arkamda avrupa, önümde afrika, kollarımda sevdiceğim ile hayatımın en anlamlı günlerinden birini yaşadığım yerdir.
• sahillerinde kim bilir ortaçağ'dan bu yana kaç savaş yaşandı, kimler gemilerden denize düşerek can verdi, afrika'nın kıyılarından buraya bakılarak ne hayaller kuruldu diye düşündüren, içinde birkaç saat geçirdiğim şehircik.
• keiko mecherinin en klas kokusudur.
• kiteboard'un mekke'si.
• kusursuz bir sharon van etten şarkısı. aptal araba reklamlarındakinin aksine bazen kusursuzluğu forma dökemezsiniz. o durumlardan birisi. neden bu kadar güzel bir şarkı hiç bilmiyorum. hikaye açısından pj harvey'in you said something'ini hatırlatıyor bana biraz.
  
  dürüst olayım, tarifa diye bir yer olduğunu bile bilmiyordum. sharon van etten, sıradan insanların başına gelmiş, öyle görkemden uzak bir hikaye anlatıyor ki size, yer yer kendinizi buluyorsunuz. kendimi tarifa'da düşünüyorum, karşımda, az uzaklarda koca afrika, dünyanın büyüklüğünü hafife alıyorum. ispanyolca bilmiyorum, ingilizce konuşmak istemiyorum. el hareketleriyle anlaşıp kiteboard yapıyorum, feribot ile tanca'ya geçiyorum. suya bakarken, istemsiz olarak şimdi bu batsa nasıl bi' şey olur diye düşünüyorum, bu huyumdan vazgeçemiyorum. hayatımda afrika kıtasına gideceğime hiç ihtimal vermezdim. şu an oradayım. tamam çok da afrika sayılmaz ama olsun. geri dönerken artık tarifa'yı evim gibi hissediyorum. uzak, vahşi topraklardan eve dönmenin huzuru üzerimde. vasat bir holden taklidiyle, sokaklarda karnımdan vurulmuş gibi geziyorum, yerlere çarpıyorum. artık hatırlamıyorum hiçbir şey.