temkin

• dikkat, ihtiyat, ölçülülük, ozen, onlem, sakınganlık, tedarikli olma, tedbir, tedbirli davranma.
• e$egi saglam kaziga baglamak
• telvin 'in zid anlamlisidir. tasavvuf ta karar kilma ve iniş çıkışlardan kurtulma makamıdır.
  
  (bkz: telvin)
• mekanla kökteş olan bu sözcüğü olumlarım ben; ihtiyatlılık, ölçülülük, tedbir gibi sözcüklerin ifade ettiği sakınım, burnumuzda kıvrımların oluşmasına neden olsa da temkini "oturaklılık" ile karşılamak istiyorum bundan böyle. insanın ilişki kurduğu şeyle ortak bir mekan kurması, nazarıyla onu indirgemekten çok hem öznenin hem de nesnesinin oturup meseleyi mesken edinmesini çağrıştırıyor bana. bu yönüyle telvinle karşıtlık kurmak yerine hemhal olması gerektiğini düşünüyorum.
  eski tıp dilinde "hastalığın iyice yerleşmesi" karşılığı kullanılan bir terim olmasının ironikliğini de düşünceme destek olarak sunuyorum jüriye.
• http://www.radikal.com.tr/…4/09/28/haber_129383.php
  
  buradaki küçük resimdeki şahsın ifadesine temkinli denilmiş, temkinin başka ilginç anlamlarının olduğunu düşünmemek elde değildir.
• ağır başlılık, usulluk. ölçülü hareket sahibi, vakar izzet manasında söz.
• zamansız kalp kırıklarını önlemek için takınılan tavır.
• tasavvufi literatürde telvin in nihayete ermesi olarak görülebilir. telvin mertebesindeki halden hale geçme, temkin ile birlikte sona erer, karara varılır.
  
  kimi tasavvufi akımlarda temkine ulaşmak asıl amaçken, kimi öğretiler devamlı bir arayış ve değişim içinde olmayı daha doğru görürler.
• afiyetle yenen kazıkları hafızanın arka bahçesine diktikten sonra yeşeren ağaç türü.
• tdk'ya göre: bir işin sonunu düşünerek ölçülü, tedbirli davranma.
  umut düşmanı şerefsiz bir olay işte.
  ölücem diye yaşamamak gibi bir şey.