• mark twain'in 1876'da kaleme aldigi, mississippi nehri'nin yakinlarinda yasayan tom sawyer adli cocuk ve arkadaslarinin hikayesini anlattigi kitabi.
    olaylar st petersburg'da gecer (mark twain, kendi dogup buyudugu missouri'yi kendine model olarak almis.) ve cogu gercekte yasanmis olaylardir.
    bas kahramanimiz tom sawyer ve huck finn karakterleri de, gercekte yasamis 3 insanin karakterinin kombinasyonudur.
    ilk yayinlanisi ingiltere'nin chatto and windus dergisinde gerceklesmistir. hakkinda yapilan ilk film ise paramouth studyolari tarafindan 1907'de cekilmistir. (sessiz film.)

    ulkemizde "tom sawyer" olarak bilinse de; kitabin orjinal ismi the adventures of tom sawyer'dir.
  • 12-13 yaşındaki çocuklara okutturulması gereken okudukça her sayfasını zihninizde betimleyebildiğiniz macera dolu kitap.
  • tom sawyer’ın maceraları
    mark twain’in, eşine adadığı, 1876 tarihli çocuk romanı.

    (bkz: #22688639)
    ek olarak

    yazarın kendisi, kitabı şöyle tanıtır (1876):
    “bu kitapta anlatılan maceraların çoğu gerçekten yaşanmıştır; bir ya da iki tanesini kendim deneyimledim, geri kalanlar okul arkadaşım olan çocukların başından geçti. huck finn yaşamıştır; tom sawyer da öyle, ama tanıdığım başka üç çocuğun karakter özelliklerinin birleşmesinden oluşur ve bu yönüyle karma mimari düzenini yansıtır.
    değinilen garip batıl inanışların hepsi öykünün geçtiği dönemde yani 30 ya da 40 sene kadar önce batıda yaşayan çocuklar ve köleler aradında yaygındı.
    kitabım her ne kadar temel olarak çocukları eğlendirmek amacıyla yazıldıysa da yetişkinlerden de ilgi göreceğini umuyorum, çünkü amaçlarımdan biri, o insanlara kendilerinin de zamanında ne olduklarını, neler hissettiklerini ve ne düşündüklerini, neler konuştuklarını ve arada sırada ne kadar garip girişimlerde bulunduklarını hatırlatmaya çalışmaktı.”

    ben de herkes gibi, romanın kısaltılmış değişik versiyonlarını, çocukken okudum. biraz büyüyünce de özgün versiyonunu. adaptasyonlarını da izledim. herkesin bildiği gibi tom, polly teyzesine sinir krizleri geçirtecek kadar haylaz bir çocuktur. tüm olaylar bu fakir, olanaksız, öksüz ama her şeye rağmen mutlu olabilen oğlanın etrafında gelişir. bahçe çitlerini boyama görevi alır, bir kıza aşık olur, arkadaşlarını ve öğretmenini kandırır, okula gitmemek için hasta rolü yapar, üvey kardeşi sid’den pek hoşlanmaz, okuldan kaçar, tütün içer, evden kaçar, korsan olmak ister, bir cinayete şahit olur.... falan filan. yaptığı her haylazlıktan sonra pişman olur, evden kaçınca hemen sıkılır ve geri, kızıp onu cezalandırdığı halde kolayca affedebilen polly teyzesinin kollarına döner.

    lineer bir hikayeden ziyade, tom’un hayatından bir kesit gibidir roman.

    kitabın bu kadar sevilmesi, her çocuğun ulaşmak istediği özgürlüğü tadan bir karaktere sahip olmasından kaynaklanıyor bence. benim zamanımda her çocuk evden kaçıp sirke katılmak isterdi mesela. bu açıdan, günümüzün modern çocukları için bir şey ifade edeceğini düşünmüyorum; çocuklarımız özgürlüğüne o kadar da düşkün değil. daha materyalist ihtiyaçları var.

    işin ilginç tarafı, bu kadar gıptayla karşılanan tom savyer, romanda başka bir karaktere imrenir: huckleberry finn. huck finn, diğer çocuklardan da fakirdir. giyecek kıyafeti olmadığı için çöpe atılmış erişkin kıyafetlerini giyer. rahatça tütün içer, okula gitmez çünkü bunları kontrol edecek bir ebeveyn otoritesine sahip değildir. nereden baksanız üzücü olan bu durum tom sawyer ve arkadaşları için, sınırsız bir özgürlüğü ifade ettiğinden, neredeyse hayaldir.

    tom sawyer, büyümekte olan, bedenen ve zihnen oldukça sağlıklı bir çocuğu temsil eder. yaptığı tüm haylazlıkların bir sebebi vardır ve tipik çocuk masumiyetini taşır. başkasına asla büyük bir kötülük yapmadığı gibi esasında oldukça erdemlidir tom sawyer.

    başa dönersek, mark twain’in dediği gibi, bu romanı biz erişkinler belki de çocuklardan daha çok seviyoruz. çocukken okuduğumuzda sevdik ve o sevgimizi bu yaşımıza taşıdık. doğaya ve sınırsız özgürlüğe düşkün son nesiller biz olduğumuza göre (çocuklarımızın wifi olmadan yaşayamayacağı malum); bu roman yakın bir dönemde nostaljik bir ilgiden fazlasını alamayacak maalesef.
hesabın var mı? giriş yap