the pursuit of happiness
-
(bkz: the pursuit of happyness)
-
beyries tarafindan soyleneni karli bir gunde pencere kenarinda kahve icerken dinlenmelik.
-
bir şarkıdan daha fazlası. bir kadın savaşçının hikayesidir the pursuit of happiness.
bu şarkının yaratıcısı amelie beyries'e ilk 28 yaşında kanser teşhisi konuyor. uzun süren tedaviden sonra yaşamına devam ediyor. her şey daha güzel olacak derken yıllar sonra ikinci kez kanser teşhisi konuyor kendisine. pes etmeyip tekrar savaşıyor bu illetle. yaklaşık 1 yıllık yorucu bir tedaviden sonra bu savaşı tekrar kazanıyor. kaynak
beyries'in ilham veren şarkısının sözleri ve türkçe çevirisi:
i'm a lonely warrior ( ben yalnız bir savaşçıyım)
trading my guns for a nice sky (güzel bir gökyüzü için silahlarımı satıyorum)
i'm light as a feather (bir kuştüyü kadar hafifim)
since i confessed to my mother (anneme itiraf ettiğimden beri)
i couldn't go further (daha uzağa gidemem)
wearing the boots of my father (babamın botlarını giyiyorum)
yes i can do better (evet daha iyisini yapabilirim)
cause my name is not robert (çünkü benim adım robert değil)
is not robert. (robert değil)
when we laugh for the summer (yazın gülüşürken)
i wish i had that pink bicycle (keşke pembe bir bisikletim olsaydı)
go hide from the others (diğerlerinden saklanıp)
paint my face like a warrior (yüzümü bir savaşçı gibi boyardım)
i'm a warrior (ben bir savaşçıyım)
i'm a lady in a mister. (ben bir kadınım, bir erkeğim)
followed my heart and my nature (kalbimi ve doğamı takip et)
i couldn't go further (daha uzağa gidemedim)
cause my name is not robert (çünkü benim adım robert değil)
i'm a warrior (ben bir savaşçıyım)
i'm a warrior (ben bir savaşçıyım)
call me lady, call me mister (bana kadın deyin, bana erkek deyin)
that mission won't kill the warrior (bu görev savaşçıyı öldürmeyecek) -
çok severek dinlediğim şarkıdır kendileri. ama şarkıyı ilk dinlediğimde trans bir bireyin kendi durumunu kabul edip, kendisiyle barışıp artık mutlu olmaya çalıştığını anlatan bir şarkı zannetmiştim. nedense çağrışımı bu olmuştu sözlerini okuyunca. arkasından daha farklı bir hikaye çıksa da bu şekilde de yorumlanabiliyor olması hoş bir durum.
-
ben yalnız bir savaşçıyım ama yanlış anlama
masmavi bir gökyüzü için silahlarımı veririm
ve bir tüy gibi hafifledim ben
anneme itiraf ettiğimden beri
babamın izinde giderek
çok da yol alamam ki
evet daha iyisini yapabilirim ben
çünkü benim adım robert değil.
robert değil artık
yazı özlediğimiz zamanlarda
keşke pembe bir bisikletim olsaydı
gidip diğerlerinden saklanabilirdim
ve yüzümü bir savaşçı gibi boyayabilirdim
çünkü ben bir savaşçıyım
ben bir erkeğin içindeki kadınım
kalbim ve ruhum da kadın
böyle yaşayamam ki
çünkü benim adım robert değil artık
ben bir savaşçıyım
ben bir savaşçıyım
kadın, erkek bana ne isterseniz onu diyebilirsiniz.
ne olursa olsun ölmeyecek içimdeki savaşçı
*****
*****
diye çevirdim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap