• squarepusher'in mart 2004'te cikacak albumunun ismi...su vakte kadar yaptiklarinin icinde en iyisi oldugunu beyan etmis kendileri...bekleyip gorecegiz...
  • mp3'lerini elde ettikten sonra dün geceden beri süregelen bir tekrar halinde dinlemeye vakıf olduğum albümdür kendileri..önce belirlenen şarkı listesini sunayım sonra kaldığım yerden devam ederim....

    1. - ultravisitor (8:33)
    2. - i fulcrum (3:31)
    3. - iambic 9 poetry (6:55)
    4. - andrei (2:00)
    5. - 50 cycles (8:33)
    6. - menelec (5:43)
    7. - c-town smash (1:29)
    8. - steinbolt (7:44)
    9. - an arched pathway (4:06)
    10. -telluric piece (1:53)
    11. - district line ii (8:33)
    12. - circlewave (6:28)
    13. - tetra-sync (9:27)
    14. - tommib help buss (2:10)
    15. - every day i love (2:37)

    şahsen ben uzun zaman albümün yolunu gözledim...kaç kere "budur" diye dosya paylaşım programlarından başka başka albümler indirdim...tom jenkinson* bu albüm çıkmadan önce bir ep çıkardı ortaya 26 ocak'ta squarewindow adında...hararetle tavsiye ediyorum...3 tane parça vardı içinde; squarewindow, talk about you and me ve yeni albüme adını veren ultravisitor...özellikle bu ep'deki squarewindow parçası benim pek bir beğenimi kazanmıştı...melodik yapısı ve harika bestesiyle "tamam" dedim geliyor yine...aynı şekilde ultravisitor da kalitenin bir habercisi niteliğinde olunca daha da sabırsız bir hale getirmişti beni bu bekleme sürecinde...herkesin bildiği üzere müzik piyasasına darbesini vuran mp3 pazarı, bir şekilde benim ultravisitor albümünü edinmemi sağladı...ilk parça yine ultravisitor'dı şarkı listesinde de görüldüğü gibi...zaten dinlemiştim, anlamıştım, kendimden emindim...2. mini parça, arasında olduğu 2 parçaya son derece uyumlu ve yumuşak bir geçiş teşkil ederek iambic 9 poetry ile başbaşa bırakıyor...bilen bilir..99'da çıkan budakhan mindphone ep'sinde vardı iambic 5 poetrydiye bir parça...bu da onun gibi yumuşak melodili, huzurlu, duygusal bir çalışma olmuş...sonlara doğru bir çıkış bir hiddetlenme mevzubahis olsa da dinginlikle sürüp gidiyor ve kesinlikle akılda kalıyor, kanımca albümdeki en iyi parçalardan biri...3. parça kısa ve sade bir gitar melodi silsilesi..ve geldik 8.30 dakikalık 50 cycles'a...yavaş yavaş gelişen bir parça...ben do you know squarepusher albümündeki f-trainparçasına çok benzettim..ama bu daha güzel olmuş gibi geldi bana, özellikle son 2 dakikasıyla...6. parça menelec; artık daha karambol altyapılar ve squarepusher'dan beklenen sert aksak ritmler devreye giriyor, çarpıcı bir çalışma olmuş ne güzel diyerek devam ettim...7. parça yine kısa bir geçiş, heyecanlı ve çok şık bir gitar solosu canlı bir performansa ait..fakat o da nesi, 8 numaradaki steinboltasıl karmaşanın, burundan kan getirme seansının başlangıcı oluyor...noise'a kaçan altyapısıyla son 3 dakikasında ancak takip edilebilmeye olanak sağlıyor...hemen ardından gelen an arched pathway hiç bozmadan ilk 1.30 dakika süresince, dinleyicilerden gelen tezahüratlar eşliğinde bünyeden metal parçaları çıkardıktan sonra yine sakin ama daha agresif bir tonda süregelen 2 dakikalık telluric piece az önce vücuttan kopan uzuvların toplanması için zaman kazandırıyor adeta..11. parça district line ii squarepusher'ın o kendine has jungle tarzi yapitlarindan biri olmuş..dikkatimi celbeden parça bundan sonra gelen circlewave oldu..bir kere en orjinal noktası davul solosuyla başlaması, 1.30 dakika boyunca devam eden solo, melodinin girmesiyle ritm kazanıyor ve melodinin git gide yükselmesiyle ona eşlik ediyor, çok karakterli ve değişik bir çalışma olmuş derim ben..ve 13. parça, tetra-sync, bence albümdeki en iyilerden biri iambic 9 poetry ile...bir kere 2. dakikadan sonra başlayan bas gitar soloları gerçekten inanılmaz..gittikçe gelişerek dinleyiciyi içine hapseden melodinin üstüne harika uymuş..hele 7. dakikada başlayan karambolle ve yine sondaki enfes davul solosuyla iyice anlıyor insan kimi dinlediğini..ardından gelen 2 dakikalık mini parçayla birlikte devamında gelen everyday i love gerçekten de bulutların üstüne çıkartan cinsten güzellikte...sade gitar sololarıyla bence 4. parça olan andrei'nin devamı gibiler sanki..

    benim şahsi kanaatimce albüm genelinde son derece duygusal ve diğerlerine göre daha kişisel bir duygunun eseri gibi...ben önce do you know squarepusheralbümünün 2. cd'sindeki gibi canlı performanslardan ortaya çıktığını düşünmüştüm ama konser kaydı değil, kimi kısımları öyle gözükse de(warp'un sitesinde böyle beyan etmiş otoriteler)..hani belki selection sixteen'den sonra gelen go plastic kadar radikal değişim rüzgarları estirmiyor..hani ilk my red hot car dinlendiğindeki kadar çığır da açmıyor..hatta kimileri belki go plastic kadar da sevmeyecek ama bu albümdür tom jenkinson'ın müzik yeteneğini en üstte sergilediği...davul ve bas gitar sololarının elektronik altyapıyla uyumunun kattığı o bambaşka hava, mini parçaların geçişlerindeki güzellikler özellikle albüm bir bütün halinde baştan sona dinlendiğinde daha da bir ortaya çıkıyor...noise akıntıları ise 2003 yılında aphex twin’in smojphace ep’sinde de yakalananlardan...sebep ise aynı; konserlerde satanstornade, o olmadı merzbow* ile boy gösterip etkilenmemek zaten kimsenin harcı değil bu zamanlarda...albümün eksik bulduğum yönü ise başlarda bahsettiğim squarewindow ep'sinde bulunan parçaların da dahil edilmemesi..bunun dışında bence bu senenin en iyilerilerinden olmaya aday...tebrik ediyorum..
  • squarepusher nam-ı diger tom jenkinson in huzura kavustugu albüm. genclik parlamalarinin verdigi junglemsi riffler ve hiperaktif parcalarin iceriginin özenle damitilip rafine bir hale getirildigi son albüm. iambic 9 poetry parcasinda da hem aphex twin'in ilk dönem romantizmi, u-ziq 'in hep sahip güttügü "cymballer birbirine karismali, jazzy olmali ama olmamali, drum'n bass girmeli araya cilgin olmali beklenmedik kesilmeler olmali" dusturu benimsenmis sanki. en azindan dinleyende böyle bir duygu uyandiriyor. ayni zamanda bütün elektronika kompozitörleri gibi tom jenkinson'in da akustik müzige olan özleminin (grafiker'in resme duydugu özlem gibi sanki) bu albümde bizzat kendisinin muzik hayati boyunca edinmis bulundugu türlü maharetlerini konusturmasindan kelli ; patlamis oldugu belli.
hesabın var mı? giriş yap