• rıfat ılgazın karadeniz köylülerinin hayatını ve yaşam mücadelelerini, toprak ağalığını anlattığı romanı
  • çocuk denilebilinecek yaşta okuduğum, şaduman'ın veledinin "atmaz babam, gebe tavşana kurşun atmaz" sözlerinin hala zihnimde sesli bir şekilde yankılandığı, ayrıca soyadımın anlamını bu kitapla öğrenmemden kaynaklı olsa gerek; unutamadığım roman.
  • hakkında bu kadar az entry girildiğini görünce üzüldüğüm, çok daha fazla ilgiyi hak ettiğine inandığım kitap.

    adını duymuştum ancak okumaya pek hevesli değildim. rıfat ılgaz'ın bir diğer kitabı karartma geceleri'ni almak için gittiğim kitapçının ısrarı üzerine almıştım bu kitabı da.

    önce kendi tercihim olan karartma geceleri'ni okudum. rıfat ılgaz'ın aşmış gerçekçiliğine ve hayatın içindenliğine hayran kalmıştım kitap bittiğinde.

    şu anda da yıldız karayel'i okuyorum. yine aynı gerçekçilikle, ülkemizin bugün de karşı karşıya olduğu olaylarıyla beni kendine bağlamayı başarmış durumda.

    okuyun efendim, yatırım tavsiyesidir.
  • yıldız ile karayel rüzgarları arasında esen rüzgarlardır.

    teknik olarak ifade etmek gerekirse pusulaya göre 315 ile 360 derece arasında esen rüzgarlardır.
  • rıfat ılgaz'ın 1981 yılında yayımlanan romanı. 1982 yılında, orhan kemal roman armağanı ve madaralı roman ödüllerini almıştır.

    roman yazarın da memleketi olan kastamonu'nun cide ilçesi'nde geçiyor. karadeniz halkının yaşam kavgasını ele alıyor. hırçın doğa ile mücadelesini oldukça gerçekçi biçimde yansıtıyor. tarım ile uğraşıp topraktan geçinen köylülerin, tekne ile kaçakçılık veya taşımacılık yaparak para kazanmaya çalışan denizcilerin hikâyesini anlatıyor.

    diğer tarafta ise; köylüyü düşünmeden menfaati için çalışan ağalar, memurlar bulunuyor.
    köylü-ağa, köylü-bürokrasi, köylü-doğa, köylü-toplum arasındaki çatışmalar ülkenin sosyolojisi üzerinde düşünmemizi sağlıyor.

    harika bir eser.
  • toplumcu gerçekçi bir yazar olan rıfat ılgaz'in romani. mevcuttaki toplumcu gerçekçi romanlardan daha farklı bir bakış açısı geliştirmeyi başarmıştır yazar. ımam asker kaymakam aga vb klişe tiplemelerin bu romandaki rolü türevleri den farklılık arz eder. kotu komutan kotu kaymakam vs hep anlatılmıştır, yazar burada bürokrasinin de içinde iyi insanların olabileceği fikrini gösterir. bu tarz eserleri okurken acaba bu bürokratlar ya da imamlar vs hep mi kotu olmak zorunda, demişimdir. bu kitap bana rahat bir nefes aldırdı bu konuda. ask konusunu da yazar ideolojiden bağımsız işlemiş. hatta başlayan ve biten bir dizi olaylar hikayesi içinde geçen bir unsur olarak düşünülebilir. farkliligi yorumlamak icin okunmalı. mekan cide'dir. yine anadolu'daki bir mekan. en önemli mesaj tabanda olan insanlar birlikte hareket ederlerse başarılı olurlar.
hesabın var mı? giriş yap