• tomris uyar'ın can yayınları'ndan 1986 yılında çıkmış olan öykü kitabı.
  • tomris uyar'a, yürekte bukağı'dan sonra ikinci kez sait faik hikaye armağanı'nı kazandıran kitap. yazların, sürekli tekrarlanan, bazen bir umuda, bazen bir kaçışa yataklık eden yüzünü ortaya seriyor yazar bu yedinci öykü toplamında.
  • yky'de 3. baskısını yapan tomris uyar öykü kitabıdır. 'ölen otelin müşterileri' kitaptaki en güzel, en harika bir öyküdür.
  • tomris uyar'ın bir solukta bitirebileceğiniz en güzel kitabı. kışın okuyor iseniz size birkaç saat yazı getirecektir! :)
  • ara sıra ama çok gitmek istediğiniz sahil kasabası gibi bir öykü kitabı.
  • tomris uyar'ın iç çalkantılarını çok iyi özetleyen kitap. kitaptaki "düzbeyaz bir çağrı" adlı öyküyle kadının; cemal süreya, edip cansever ve turgut uyar'da ayrı ayrı neler bulduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
  • tuz kokulu kitap.
  • dun bir oturusta bitirdigim yapi kredi yayinlari'ndan 9. baskisini yapmis tomris uyar kitabi. olumunden uc yil sonra oykulerinden derlenmis. en sevdigim oykuleri "kedibali" ve "olu otelin musterileri" oldu.

    --- spoiler ---

    -sizin asil isiniz ne? garsonluk disinda yani?
    +eskiden yazardim. ihtiyar bir adam olmadan once. oldukca unluydum de. sonra baktim, altmis sekiz kusur yili yazi yazarak tuketmek olanaksiz. garsonluk yapiyorum iste. geleneksel senlikte palyaco kiliginda olacagim. kalin lutfen. size de bir kilik ayarlariz. bir omre bir tek yasamin az geldigini bilirsiniz, bir yazarsaniz.

    --- spoiler ---
  • bir tomris uyar kitabı. öykü ama öyle doğrusal bir zaman çizgisinde ilerleyen öyküler değil, bütünlüğü kurmayı okuyucuya bırakan öyküler.

    ayrıca;
    aylak adam'ı anımsatan şeyler var kitapta, dil, eylem, parçalı anlatım hepsi birlikte bir aylak adam havası sezdirdi bende. yaz'ı zihinde berrak bir görüntüyle belirginleştirip hissettiren bu öyküleri okurken epeyce bir keyif aldım.
  • [sonra bir kafede mola verirdik, eş-dostun sıkça uğradığı bir kafede. "krepen pasajı gibi," diye uydururdum, "dışarılara taşan müşterileri, asık suratlı garsonlarıyla."] tomris uyar - yaza yolculuk

    "yoo, hayır, öyle soğuk, kansız sarışınlardan değildi, öyle görünse de. sıkıdenetime düşkün, saygılı, anlayışlı bir anaydı."

    "bir yapı çıldırabilir mi?"

    "kıble aslında kule midir?"

    "dostluk bozulmasın diye sevdikleriyle sevişmeyi ertelemiş, kendini yalnızca mektup yazmaya adamış, aşkı, cinselliğin vazgeçilmez koşulu saymış, gözlerinde istek okuduğu yeni tanışları ciddi tartışmalar açarak uzak tutmayı başarmıştı."

    "on gün sonra, hava yazladığında, aşçı gelirdi erdek'ten: otel, mutfağı sıcak, yaşayan bir ev oluverirdi."

    "keşke kuralları çiğneyip, arkadaşlık ve ilke cephesini yarıp bir kerecik sevişseydin özer'le."

    "keşke, dedim kendi kendime, öyle pisipisine gideceğine, korktuğu gibi ölseydi özer, vurulsaydı."

    "seni ne zaman düşünsem o derme çatma çatı katında kahvaltı edişimiz canlanır gözlerimin önünde: lor peyniri, omlet, çavdar ekmeği, konyak. benden altı yaş küçüktün ama kahvaltı mutluluğunu senden öğrendim. sıradan peynir-ekmek-zeytinden nefret ederdin."

    [oysa sedat öyle mi "bizi düzeltse düzeltse sahici bir karamsarlık düzeltir," derdi o. "içimizden paçayı kurtaracak tek sen olacaksın cemil."] tomris uyar - yaza yolculuk
hesabın var mı? giriş yap