yeşim ağaoğlu

• bir liman şairi. pek hoş şiirleri vardır kendisinin.
  
  limanda kıyamet
  
  limanda gemiler eriyor
  ben eriyorum
  az sonra denize karışacaklar
  ben döşemeye
  binip kaçsaydım bir tanesine
  denizleri içseydim kana kana
  her liman bir başka hayat
  gemiler eriyor ben eriyorum
  zaman çoktan eridi bile
  limanda bir kıyamet
  düdükler son nefesinde
  binip kaçsaydım kaçsaydım
  her düş bir başka ülke
• güllerin ağırlığı
  
  şimdi kim taşıyacak bu kurutulmuş gülleri
  bir balık sessizliğiyle ağlıyorum
  gözyaşlarım gürültüsüz damlıyor
  işte artık ayrıldık bitti
  gülmelerimiz neşeli balonlar gibiydi
  kıskançlıkları ben kapı önüne koyarım
  sevgilereyse zaten ihtiyacımız yok daha fazla
  taşları fosilleri benim çantama doldur
  peki şimdi kim taşıyacak bu kurutulmuş gülleri
• (bkz: bana bir siirlik borcun var)
• şiirin yanında çeşitli sanatsal enstalasyon çalışmalarıyla da ilgileniyor. http://www.agaogluyesim.com/ adresli bir de kişisel sitesi vardır.
• bir yitik ülke şairi. yitik ülke yayınları'ndan mart 2007'de yeni şiir kitabı eflatun sır çıktı.
• kendi içime düştüm
  
  kendi içime düştüm
  simsiyah en derin içime
  ne yanıma dönsem kaçamıyorum
  korkuyu gördüm içimin en dip köşesinde
  karşısında yalnızlık
  satranç oynuyorlardı
  sessiz ciddi ağırbaşlı
  santranç nasıl oynanıyorsa işte
  
  kendi içime düştüm
  suya düşen pervane gibi
  tozlarım döküldü
  pırpır edip çıkamıyorum
  
  balık oldum ahtapot
  sonra örümcek
  en düşülmez yere düştüm
  zümrüt-ü anka oldum
  uçamıyorum^*
• (bkz: mandal gibi)
• olimpos öyküleri kitabında bir öyküsüyle yer alan yazar. daha önce bozcaada öyküleri'nde de yazmıştı.
• sizi hiç sevmezdim
  
  hiçbirinizi sevmezdim
  bana hep tuhaf bakardınız
  ne ağzımdan öptürdüm
  ne dilimden sizi
  
  gelecek günlerde yeriniz yoktu bilirdim
  uysal birer kediydiniz elimde
  istesem kuyruğunuzu bile koparabilirdim
  
  hepiniz birer kötü yalancıydınız
  kötü filmlerin figüranları gibi
  melamin gözyaşlarıyla ağlardınız
  ve patates baskısı gibi aynıydınız
  ama ne tuhaf hepinizin ayrı bir adı vardı
  çoğu zaman hatırlamazdım
  
  sizi hiç sevmezdim
  siz de beni sevmezdiniz
  hiç umursamazdım