*

  • schreber vakasi'nda oldugu gibi nesnelerin kisiyle konustugu, etrafinda hareket ettigi, vucudunun cesitli bolgelerinde gezindigi filan dusunuluyorsa, daha dogrusu bunlar dupeduz hakikat olarak yasaniyorsa, dolayisiyla hakikat derken 'normalde' kast edilenden ayri bir boyutta yasaniyorsa...

    telasa gerek yoktur cunku 'normal' olan aslinda bunu yasayan insanin kendisidir. bu insan sadece her seyi cok ciddiye alan ve tutarli olmaya calisan biridir. televizyonda reklamlarda konusan ve 'vucudunu' bir dansci gibi ustaca kullanan bir otomobil mi gordu, deriye yapisan ve birden bedenin bir parcasi haline gelen bir saat veya blue jean mi cikti karsisina, 'bana sahip olursan gozun tavana deger' diyen bir evle mi karsilasti? bu insan bu nesnelere inanir, onlari ciddiye alir, onlarin kendisine bulundugu vaatleri onemser, yasadiklarini 'kabul eder', birer bedenleri ve ruhlari olduguna ikna olur ve boyle yasamaya baslar. tutarliliktir yani sizofreni bir yerde.

    biz ne yapariz, insanlardan bunlara inanip bunlarin buyusuyle hareket etmelerini bekleriz, televizyonu kapatip masayla konusmaya baslayani da timarhaneye tikariz. yuh artik!

    sizofreni aslinda kapitalist oznelerin fabrika ayaridir.
    (bkz: meta fetisizmi)
    (bkz: kapitalizm ve sizofreni)
  • "ötekilerle" ile anlaşmalarınızı sağlam yapın.
    i never promised you a rose garden'ı okuyun ve denize atın.
    kendinizle köprüleri yakmayın.
    lityum haplarını doktorunuza danışmadan almayın.
    deliridir ne yapsa yeridir diyenlere bıçak ve türevi aletlerle yaklaşmayın.
    her rüyanızın sonunda kendinizi en az bir kere kucaklayın.

    ekşi sözlükte şizofreni başlığını başlığını mutlaka irdeleyin. yan açılımlarına bakın, aramaya inanın.
    (ara: bipolar bozukluk*)
  • ilk adim olarak cagin en son bulusu sizofrenik dimagin kurtaricisi olarak bilinen risperdalin bunyeye alinarak, olmadik fiziksel hasarlarin vucuda gelmesini saglamak. limbosu bol bir oneri ve fakat ne yazik ki, gercegin suan yasanmakta olan ta kendisi. teknolojinin son yuzyilda geldigi boyutlarin, insana yardimci olmasindan cok, insani imha edici masraflari iste boyle durumlarda ortaya cikiyor. kitkanaat gecinen cogunlugun vergileri twilight zone cocuklarinin kaderini, devletin rehabilitasyon merkezlerini kapatarak, bilinmeyenin korkunc bosluguna birakiyor. garip olan da bir ulke, insan zararina bir karar alinca, diger ulkelerin onun saksakcisiymis gibi davranmalarini zorunlu kiliyormuscasina ayni delige isemek yarisina sokuyor. 1980 li yillarda, ruhsal denge bozuklugu yasayanlar icin acilmis butun saglik merkezleri, bakim evleri bir vicdansizin beyni altindan cikan karar ugruna kapatilinca, ardindan avustralya da dahil bir cok ulke ayni adimi ativerdi. ve yardima muhtac insanlar, aileleri disinda kimselerin el uzatamayacagi bir sekilde sokaklara salindi. neden mi? cunku devlete cok pahaliya mal oluyor onlara yardim tek sebep bu. ah su paranin gozu korolsun!!!
  • insanın duygu, düşünce ve davranışlarında değişikliklere sebep olan beyin rahatsızlığıdır. ilaç tedavisi şarttır ama yeterli değildir. terapi ve rehabilitasyon tedavide önemli yer tutmalıdır. pozitif belirtiler ve negatif belirtiler vardır. pozitif belirtileri sanrılar ve halüsinasyonlar olarak düşünebiliriz. negatif belirtiler ise yaşamdan zevk alamama, ilgi kaybı, öz bakımda azalma ve okul/iş başarısında düşüş olarak nitelenebilir. daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler www.sizofrenifederasyonu.org sitesini inceleyebilirler.
  • alışmaya çalışmayın çünkü alışamazsınız. sadece kabullenmeye çalışın. böylesi çok daha kolay oluyor.
hesabın var mı? giriş yap