yola çıkmak
-
gidilecek noktaya doğru herhangi bir eyleme geçiş.
-
-
-
ayrilinan bir sehir, geride birakilanlar vardir, kabul, ancak gidilen sehirde de bekleyenin oldugu unutulmamasi gerekir.*
(bkz: patience) -
fernando pessoa yitirmek ülkeleri diye ifade eder bunu ... (cevat çapan çevirisi ile)
yola çıkmak! yitirmek ülkeleri!
bir başkası olmak süresiz,
yalnız görmek için yaşamaktır
köksüz bir ruhu olmak!
kimseye ait olmamak, kendime bile!
durmadan gitmek, sonu olmayan
bir yokluğun peşinde
ve ona ulaşma isteği içinde!
böyle yola çıkmaktır yolculuk.
ama ben açık bir yol düşünden öte,
bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda.
gerisi sadece gök ve toprak. -
(bkz: yola cikmali)
-
bir yerlere varmak için bir şeyleri geride bırakmayı göze alabilmektir. sonra dönmeyi belki de, döndüğünde bıraktığını olduğu yerde bulamamayı da...
-
yureginin kaldigi yere bedenini goturmektir..
-
heyecanla gidilmek istenense son durak, gunler oncesinden kisi yola cikar, fiziken nerede olursa olsun kafasi varacagi noktadadir coktan. bavulun toplanmaya baslandigi andan itibaren seferi hissi gelir, sanki otobus mola vermis de kalkmasi bekliyor, oyle bir 'hadi artik' ruh hali.
-
"durup eşyayı dinlemekten iyidir..."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap