• ernest hemingwayin 1. dünya savaşından sonra, bir buçuk ayda yazdığı ve savaşın yozlaştırıcılığından bahsettiği roman. filmi de var.
  • filmi de vardir, hatta yanlış hatirlamiyorsam bir eski bir de yeni versiyonu vardir... kitap güzel bir kitaptir, asker abi ve hemşire abla baş karakterleridir...
  • ernest hemingway klasigi.. albert camus the stranger ile paralel okunasidir.
  • bas karakterleri:tenente [yani yazar ernest baba] ve hemsire sevgilisidir.okunmasi tavsiye edilen bi basyapittir.savastan sıkılırım ben diyenleri bile sıkmayan ve akici bi hikaye.
  • henry tenente amerikan asilli bir italyan askeridir. sava$ * sirasinda bolgede kurulu bir ingiliz hastanesinde hem$ire olan catherine barkley ile tani$ir. ambulans soforlerinin ba$inda gittigi cephede yaralanir. catherine barkley ile bu zamandan sonra derin bir a$k ya$arlar, ama barkley kendisini sebepsiz yere terk eder. bunun ardindan hemingway ilk romanini yazar..
  • ağır yağmur altında gecen, bence jeneriği phantasmagoria in two olan roman.

    "i’m afraid of the rain because sometimes i see me dead in it.
    …and sometimes i see you dead in it" (s.126)
  • hemingway'in 1.dünya savaşı esnasında italyan ordusu içinde yer alan amerikalı bir subayın gözüyle savaş ve aşkı anlattığı bir romandır. romanın en ilgi çekici yanı ise toplumun ve kişilerin bireysel bakış acılarının cok gerçekcil bir şekilde ifade edilmesidir.
  • kanuninin o ünlü mektubunu andıran bol 've'li çevirisi cem yayınlarının 70lerden kalma mavi kitaplarında söz konusudur.gerçekten 20 sayfasına ancak tahammül edebilmiştim ve gidip güncel bir baskısını almıştım.kitabın bende uyandırdığı tek etki deli gibi içki istemek oldu.adamımız her sayfada farklı bir şey içiyor.hele ki martiniler su olup akıyor.
  • okumamın tesadüf eseri italya'daki bir geziye taştığı, velhasıl tenente'nin mestre'ye gizli gizli trenle geçişini bizzat mestre'de okumamla beni hafiften büyüleyen bir kitaptır. evvelinde catherine ile milan'da yaşadıkları günler ise, milan'a geçtikten sonra hastane bakınmama sebep olmuştur. hemingway'e has yalın anlatım tarzı insanı biraz gerse de (zaman zaman holden caufield'ın ağzından hikaye dinliyor hissi veriyo), nerdeyse melodram niteliğindeki aşk dolu sözleri insan bir süre sonra kabulleniyor, okudukça yüze bir tebessüm yayılıyor. amma ve lakin kitap bittiğinde okuyucu kendini pek iyi hissetmiyor. okurken tenente ile paralel olarak içmekte fayda var. aklınızda bulunsun birinci dünya savaşında italya'da içmek çok ucuzmuş.
  • (a farewell to arms) ernest hemingway'ın en cazip ve dokunaklı romanıdır.frederick ve catherine'in cesaretleri ve aşkılarının trjik neticeleri,italyan cephesindeki harp atmosferi ve caporette'deki yenilgi,öteki teferruat silindikten sonra dahi,bunlar hafızalardan uzun müddet kaybolmaz...
hesabın var mı? giriş yap