• iki yönlü algılanabilecek başlıktır. abi'ye kıyafet aramak değildir bahsettiğim, " abiye " kıyafet aramaktır. bu sene uzun, bol güllü dallı, rengahenk elbiselerin moda olduğu ledaca kanıtlanmış, gezilip, görülmüştür. kıyafetlerin yüzde sekseni yaprak dökümü' nde leyla ve necla'nın kıyafetlerinden türetilmiştir.

    abiyeci- bakın, bu leyla'nın nişanda giydii kıyafetin yeşili, düşünür müsünüz?
    leda- ee, yok şey, hayır
    abiyeci- bu da necla'nın nişan elbisesinin verevlisi
    leda- hııııı, ( verev nee luna abla??)
    luna- aman, gel çıkalım.
  • bir bu, bir de iç çamaşırı bakmak dünyanın en işkence ve yanlış hareketidir. yani şöyle ki özellikle de ne aradığınızı bilmiyorsanız, manyak olmaya hazır olun yeter.

    bir kere gittiğiniz yerlere çok dikkat edin; çünkü fiyat aralığı da ona göre değişiyor. ona karar verdikten sonra dinlenmiş bir gününüzde olmanız çok önemli; çünkü çok fazla giyinecek ve soyunacaksınız. üstünüzden kolay çıkabilen kıyafetleriniz olsun, iç çamaşırlarınıza falan da dikkat edin. bunun dışında orada denediğiniz kıyafetler giyilmesi tshirt ve pantolon giymek gibi kolay olmayacağı için çok daha fazla enerji harcayacaksınız.

    bir başka nokta şu ki arada su için ve bir şeyler yiyin. karnım şişecek diye düşünmeyin, öbür türlü bayılıp kalabilirsiniz 3-4 saat boyunca dolaşacaksanız. bir de tek günde bitireceğim diye çıkmayın, birkaç güne yayın ve farklı semtlere gidin. hem fiyat hem de farklı stilleri karşılaştırmak açısından iyi olur. ben ki alışveriş yapmaktan nefret ediyorum, ben bile birkaç kere çıkmayı göze alıyorum, sonradan pişman olmayayım diye.

    gitmeden önce vücudunuza iyi bakın ve nerelerinden hoşlanmıyorsunuz ve nasıl dekolteler sizde hoş durmuyor, hangi taraflarınızı kapatmanız gerekiyor, buna iyi karar verin. bu deneyeceğiniz model sayısını azaltır ve az enerji harcayıp, manyak olmaktan kurtarır.

    bir kere girdiğiniz mağazada ne istediğinizi bilmiyorsanız, bunu hemen söylemeyin; çünkü önünüze bir sürü farklı model getiriyorlar. hiçbir fikriniz olmadığı için aralarından seçmek isterken kafanız karışıyor. bazıları hiç sizin tarzınıza uygun olmayabiliyor ya da daha güzeli var vücudunuza uygun olmuyor. aralarında seçmeye ve denemeye çalışırken yoruluyorsunuz ve diğer modellere göz gezdiremediğinizi için sizin beğeneceğiniz modeller gözden kaçıyor. rica edin, bir süre kendiniz göz atın elbiselere. ondan sonra birkaç model ve renk belirleyip denemeye başlayın.

    ya da kendinizi tanıyorsanız, kadına anlatabileceğinize inanıyorsanız, istediğiniz modeli tarif edin. kesinlikle model kadar renk de önemli kıyafette sakın aklınızdan çıkarmayın.

    size ne kadar çekici gelse bile lütfen satıcının önerileri konusunda biraz ihtiyatlı olun, ne bileyim c veya d cup bir göğüs ölçünüz varsa incecik askılı, üçgen göğüslü veya düzgün cuplu dikilmemiş straplez kıyafetler tercih etmeyin. hele genel olarak yağlı bir göğüs ve kol kısmınız varsa hiçbir koşulda straplez tercih etmeyin. ya da kocaman bir kıçınız olduğunu düşünüyorsanız, drapeli bir elbise olduğundan büyük gösterebilir poponuzu. boyunuz 1.50 ise uzun etekli elbiseler de sizi çok küçük gösterebilir; ama kadın size 14 cm topukluyla olacağını söyler.

    o yüzden oradaki kişinin insiyatifine güvenmek ne yazık ki pek yardımcı olmuyor; çünkü ne kadar iyi bir yere giderseniz gidin o kişi kendi zevkine göre sizi yönlendirmeye çalışıyor ve bir sürü gereksiz seçeneğe boğuluyorsunuz. mesela pastel tonlar size daha çok yakışıyor olabilir; ama kadın size ısrarla fuşya giydiriyor. e denediniz, çirkin gözükünce hem moraliniz bozuluyor, daha fazla enerji harcayıp vakit kaybetmek istemiyorsunuz. ya ısrarla ölçülerinize uyacağını söylüyor, yok göğsünüz sığmıyor, beliniz bol oluyor, basenlerinizi sıkıyor vs. can sıkıcı oluyor. o yüzden kendinizi tanımanız ve vücut ölçülerinizi bilmeniz çok önemli. ve aklınıza yatmıyorsa o kişilerin ısrarlarını göz ardı edin. bu insanların bu ısrarları sizi sinirlendirebilir; özellikle de söylediklerinizi dinlemiyorlarsa, yine de sakin kalın. kibarca bilmem kaç yıldır, bir sürü farklı kıyafet denediğinizi ve bazı modellerin ve renklerin size uygun olmadığını söyleyin. ya da benim gibi cadaloza dönebilirsiniz; ama tavsiye etmiyorum.

    ama bir de göz ardı edilmemesi gereken şeylerden biri bazı elbiseler askıda hiç güzel gözükmeyecekmiş gibi geliyor; ama üstünüze giydiğinizde tam aradığınız kıyafet oluyor. o noktada da önyargılı olmamaya çalışmalısınız. ne yazık ki bununla ilgili başka bir tavsiye gelmiyor aklıma.

    anlatmaya çalıştığım şey siz çirkinsiniz sizden bir bok olmaz değil, tam tersine her kadına başka bir model yakışır. uygun bir modelle çok güzel ve seksi olabilirsiniz; ama kendinize dürüst olun ve satıcıların gazına gelmeyin. yoksa gerçekten çok kötü gözüküyor bazıları. mesela benim en çok beğendiğim model ne yazık ki bana bir türlü uymuyor, üzülerek de olsa ona veda ettim, daha ilk deneyişimde.

    bunun dışında benim için en can sıkıcı kısım, kabinler dar ve bu elbiselerde giyilmesi zor olduğu için size yardımcı olmak isteyen satıcılar kısmı. şöyle ki bu kıyafetleri denemek için üstünüzdekileri çıkarmanın yanında iç çamaşırlarınızdan da kurtulmanız gerekiyor. ve bu noktada siz istemediğiniz halde tezcanlı kişiler içeri dalıp yardım edeyim telaşında olduğu için sizi öyle görebiliyorlar. buna hazır olun, benim gibi carlamayın insanlara, sonra ters davranıyorlar. hele ki bir tanesi tutturdu, bütün iç çamaşırlarını çıkar pot yapıyor diye, allahım deli oldum... onla da birbirimizin boğazına sarılıyorduk da annemin sert bakışları durdurdu. yani sütyen yok, altınızdaki külot da gözükmeyecek cinsten olsun. işte bu kısımda yaşananların bir benzerini iç çamaşırı alırken yaşıyorsunuz, denediğiniz iç çamaşırı oldu mu diye içeri dalan satıcılar orada da var. hayır, sana ne ben karar veririm...
  • insanı hayattan soğutan aktivitedir. mecbur kalmaktır bir yerde. haydi arkadaşını, dostunu geçtim; kızkardeşinin kına gecesinde, düğününde falan abiye giymek zorundasındır mesela. her şey o kıyafeti aramakla başlar. bir gün içinde gözün o kadar çok kroluğa şahit olur ki, arabesklik ruhuna işler. kendini kaybeder, kimlik bunalımı yaşarsın. akabinde o dalga geçtiğin simli makyajlar falan hepsi gelir başına. rezilliktir abiye.
  • hele ki verilen kıyafetleri '' bunu babaannem bile giymez'' demek zorunda kalacağın ana gelmişsen, artik lanet olsun düğüne de kıyafete de dersin.
  • 34 beden biri olarak 38 beden abiyeleri giymeye çalışıyorum.
    siz çok zayifsiniz abiyelerimiz 38 bedenden başlıyor.
    mal standart insan bedeni 36 dir hadi ben 34 e daraltirim . bu magaza calisanlari da insanlari sinir etmek için oraya konulmuş.
    la yoksa bedene göre elbisen yok de ne beim zayifligimi sismanligimi karistiyon sanane yani sanane .
  • dünyanın en zor işlerinden biri olabilir. gelin ablası olarak işin içinden çıkamıyorum. rengi, bedeni, dekoltesi diye düşünürken kafayı yedirtir adama. düğüne 1 aydan kısa bir süre kaldı ve elbisem yok. hayır yani neden abiye olmak zorunda. tavsiye ve link vermek isteyenlere bir mesaj kadar uzağım.
  • abiniz kendisi alsın kıyafetini. *
  • ayaklarına kara sular iner mağaza mağaza gezerken. bir tanesini alırsın mecburen. bir kere giyip unutursun. dolabım bir kere giyilmiş elbiseyle dolu. vermeye de kıyamıyorum.
  • yanlıştır.

    abiye kıyafet aranarak bulunmaz. denk geldiğin joker kıyafeti alır köşede tutarsın ihtiyaç anında giyersin sevgili kız kardeşim.

    nişan kıyafeti bile bulamadım ben kendime gönlümce. o derece.
hesabın var mı? giriş yap