• 2 cümlesiyle göztepe'yi de motive etti. bu adam gs'yi şampiyon yapmak için m.cengiz ve abdurrahim'den daha çok çalışıyor. konuş başkan devam böyle.
  • oha! ulan daha enkazlar kaldırılmadı adam 3 puan derdine düşmüş. demek yönetici falan değil de deprem bölgesinde sıradan biri olsaydı yağmacı olacaktı adam.
  • eserinle gurur duy bay çebi. 43 yaşındayım. bu kadar kötü bir beşiktaş'ı daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. yazıklar olsun be ! adamlar yenmediler, 90 dakika evire çevire sopa attılar kendi evimizde. kaleye 1 tane şut yok.

    aldığın çöp adamları şimdi kime satacak bu yönetim ? hiç mi izlemediniz arkadaş bunları transfer ederken ? sıradan bir futbol seyircisini tribünden al yarım devre amartey'i izlet yok kardeş bu değil der. kazak topçudan 50 tane bulursun alt ligde. onana bu sefil kadroya giremediğine göre demek ki adamın mesleği futbolculuk değil. siz 4.5 verdiniz bonservisine.

    koca kulübü rezil ettin. demirören'den daha kötüsü gelmez diyordum ama sen bambaşka bir seviyeymişsin. şu kulübün kapısından girdiğin güne lanet olsun .
  • beşiktaş'ın parasını sokakta bulmuş gibi harcamadığı için eleştirilen beşiktaş başkanı.

    beyler geçen sene bizi şampiyonluğa götüren rachid ghezzal, valentin rosier, vincent aboubakar, josef, wellington gibi adamlara 5 kuruş bonservis verilmeden alındılar. bu oyuncuların içine daha , gökhan töre, montero gibi oyuncuları eklemiyorum bile. size kalırsa paraları basa basa alalım listede kaç tane adam varsa. fikret orman zamanında, yıldırım demirören zamanında gördük öyle transfer yapınca sonunun ne olduğunu!

    jermain lens için 4 milyon euro
    victor ruiz için 2,5 milyon euro
    adem ljajic için 6,5 milyon euro
    loris karius için 2,5 milyon euro
    denys boyko için 3,5 milyon euro
    kerim frei için 3,15 milyon euro
    pedro franco için 2,40 milyon euro
    mustafa pektemek için 4 milyon euro
    rodrigo tabata için 8 milyon euro
    ismail köybaşı için 5,50 milyon euro
    mateo ferrari için 5 milyon euro
    tomas zapotocny için 4,50 milyon euro,

    gibi paralar harcandığı için, sadece bonservis ücretleri için bile saçma sapan paraları saça saça bu hallere düştük zaten. daha bu adamlara verilen yıllık ücretleri, hukuksal yoldan bizden aldıkları falan yok bu listede. sürdürülebilir başarı istiyorsak ahmet nur çebi felsefisine muhtacız. fenerbahçe geçen sezon dünya kadar topçu aldı, 20 milyon eurodan fazla para harcayip. sadece irfan can kahveci için 7 milyon euro para verdi adamlar. karşılığında sadece 2 asist aldılar. güya sadece 3 milyon euro yıllık ücrete anlaşılan mesut özil ise sadece 1 asist yapabildi.

    bize müstahak olan budur işte. ali koç gibi 20'den fazla adamı transfer etseydik, sırf başkası fiyat artırdı diye biz daha fazlasını verseydik, bir sezonda 20 milyon eurodan fazla para harcayıp karşılığında kocaman bir hiç alsaydık, o zaman daha mutlu olurdunuz sözüm ona beşiktaşlılar. o koltuk ananın ak sütü gibi helaldir başkan sana. her ne kadar bazı açıklamalarını doğru bulmasam bile, sen böyle adamların lafına bakma. kendi cebinden sırf takımın düzeni bozulmasın diye futbolcuların maaşını ödediğini, en zor zamanda başa geçip bu takımı şampiyon yaptığını unutmayacağız.

    tek nacizane önerim, bu takımın gerçek taraftarı senin arkanda başkan! kimseye eyvallahın olmasın yeri geldiğinde. biz bu takım şampiyon olsun, sağ açıkta ghezzal olsun, dünya yıldızları bu takımda olsun diye beşiktaşlı değiliz. bizimkisi başka bir hikaye. o yüzden kimseden korkun olmasın.

    edit:imla
  • beşiktaş futbol takımı ve yönetimi psikolojik olarak o kadar dağılmış durumda ki, başkanın açıklamaları bunu afişe etmekle kalmıyor, üstüne tuz biber ekiyor. şu açıklamaları yapmasa, sadece "biz kendi maçımıza bakıyoruz, kayıplar yol kazasıdır, kazanıp kendi işimizi halledeceğiz" deseydi, camiayı daha makul bir şekilde konsolide eder, konsantrasyonu sağlardı. şimdi, önde olmasına rağmen, geride gibi rakiplere laf çarpıyor.

    kaybettiği maçtan sonra rakibi için "neden seviniyorsunuz, neden kutlama yapıyorsunuz?" demekle de yetinmiyor, "malatya averaj takımı anılmak istemez, malatya fark yemez, malatya averaj takımı olmaz" diye averaj kısmını tekrar ede ede diğer tarafa mesaj vermeye çalışıyor.

    beşiktaş, göztepe deplasmanında ilk 20 dakikada gol bulamazsa, hele hele bir de yenik duruma düşerse büyük şenlik olur. bu kadar baskıyı kaldırmaları mümkün değil.
  • çer çöp kadro ile olağanüstü bir şampiyonluk ve türkiye kupası kazanan sergeni'i ikinci sezon ikna etmek için aylarca peşinden koştu. o boşa geçen aylar yüzünden 21-22 sezonunu da heba etti. sonra tek kariyeri passo'da yöneticilik olan adamı dinleyip valerian ismael gibi bir vasıfsızı takımın başına getirdi. o da takımın içine ettikten sonra yalvar yakar şenol hocanın yanına koştu ve şenol hoca da bu rezil kadro ile şampiyonluk yarışını son haftalara kadar sürdürdü. buna rağmen hala şenol hocanın istediği tayfur bingöl'ü, halil dervişoğlu'nu lyanco'yu djiku'yu, tadic'i bile alamadı. şenol hocanın as oyuncusu olan redmond'u ikna edemedi. bonservisli oyuncusu saiss'i takımda tutmayı bile başaramadı. dünyanın en güzel lokasyonununda bulunan stada sponsor bulamadı. basketbol şubesi küme düşmekten son anda kurtuldu. kadın voleybol ikinci ligde yıllarca süründü. ha unutmadan bir de şampiyon olduğumuz sene ghezzal ve rosier'i az kala galatasaray'a kaptırıyordu, ne için? 300-500 bin euro daha fazla vermemek için. aylarca adamları ikna etmek için uğraştı. adamlar da beşiktaş'ı kırmamak için geldi kabul etti. ha bir dakika şunu da unuttum, somaspor'dan aldığı çocuğa %20 pay verdi(üçüncü ligde bulunan bir kulübe 100-200 bin euro daha fazla vermek yerine bu payı neden verirsin?) göz bebeğimiz rıdvan'ı kelepire sattı, emirhan'ın serbest kalma maddesini 4.5 yaptığı için emirhan apar topar kulüpten kaçırıldı. hayatında ilk defa 20+ golü geçen kanada milli takımı ile isim yapmış larin'i bonservis ile satamadı. 20-21'de aboubakar'ı ikna edemediği için son 10 hafta az kala şampiyonluğu veriyorduk.yazı karmaşık olmuş olabilir ancak sinirden cümleleri bir türlü toplayamadım. bu hataları yapan bir insanın bu kulüpte artık işi olmamalı. buramıza kadar geldi, artık yeter.
  • fatih terim tabi ki alkışlayacak diyordu. büyük ihtimal haftasonu fatih terim'i alkışlar artık.

    sergen'in eline 3-4 tane daha iyi kalitede futbolcu verebilseydi istanbul boğazında donanma seferi yapılmış bitmişti. dakika 70'den sonra sergen'in elinde sahaya sürecek adam yok. sakatlananın mevkisinin üstüne su içiyoruz. işimiz duaya kalıyor.

    kusura bakmasın bu sene ona yazar.
  • liderlik vasfı olmayan, kriz yönetemeyen sözde başkan.

    başarısız olmak başka bir şeydir, beceriksiz olmak başka bir şey.

    hem beceriksiz olup hem utanmaz ve yüzsüz olmaksa ahmet nur çebi'ye nasip oldu.

    kendisi y.d'den bile kötü başkan olabilmeyi başarmıştır.

    bu adamın kötü niyetini ve küçük hesap adamı olmasını birkaç olayla örneklendirmek isterim.

    transfer başarısızlığı, stada sponsor bulamama falan bunlar yönetimsel başarısızlık. sezon başında kombineler satışa çıktı ve büyük bir aymazlıkla avrupa maçları kombine dışına çıkarıldı. tabi infial oldu. bu şahıs çıktı "biz kombineyi ucuz tutmak için böyle yaptık, avrupa maçları işin içine girerse fiyatı yukarı çekmemiz lazım ama ya avrupa'dan elenirse? ben sizi düşündüğüm için böyle yaptım" gibi bir açıklama yaptı utanmaz, arlanmaz, aymaz adam! avrupa'dan elenmeyi kafasına koymuş zaten.

    sonra bu karardan vazgeçilip avrupa maçları dahil edildi. transferlerin patlak olması nedeniyle taraftarın çoğu muhalefete geçti. böyle olunca kombine genel satışı 1,5 saniyede tamamlandı. beşiktaş kombineleri 1,5 saniyede tamamlandı ama stada giden 15.000 kişi var sadece. kime sattınız bu kombineleri? her maç tepki görmemek için çarşı ile işleri çevirdiniz biz de anlamadık taam, taaam.

    sonra çıktı trtspor'da çocuk kandırır gibi "ennnnn iyi takım bizde, ennnn iyi. %99 biz şampiyonuz" dedi. neyse, sövmeden bitiricem bu yazıyı.

    tadic'te 500.000 yukarı çıkmadı, beşiktaş'ın parasını çöpe atmadı sonra jean onana'ya 4,5 milyon euro verip beşiktaş'ın parasını öğütücüye atıp sonra yaktı. lyanco'yu sözde "kronik sakat" diye almadı, kariyerinde sakatlık nedeniyle 150 maç kaçırmış bailly'yi aldı geldi. şenol güneş "bu kadar afrikalı yeter" dedikten sonra 2 afrikalı daha getirdi takıma.

    bu takımın kendisinin liderliğinde hiçbir şey yapamayacağı o kadar belliydi ki... lugano maçında her şey patladı.

    6 ekim 2023 tarihinde tweet attı kulüp. olağanüstü seçimli genel kurul'a gidileceğini, önümüzdeki hafta (9-15 ekim arası sözde önümüzdeki hafta) "basın toplantısı" ile genel kurul tarihinin açıklanacağını söylediler.

    https://twitter.com/…?t=uyifgkjyuq5zrebqzr1sdg&s=19

    ve sözünün eri anç, en iyi yaptığı işi yapıp haftalarca "ölü taklidi" yapıp bekledi. 6 ekim'de "önümüzdeki hafta basın toplantısıyla bildireceğiz" dedikleri tarihi galatasaray maçı sonrasında 23 ekim'de basın toplantısıyla değil, tweet ile açıkladılar. galatasaray maçı kazanılır diye hesap kitap içine girdiler. hasbelkader kazanılsa basın toplantısı yapıp adaylık açıklayacaklardı ama olmayınca tweet atmayı tercih ettiler;

    https://twitter.com/…?t=1nmdksnstc74ud8bfo35aa&s=19

    bu kadar aymazlar ve utanmazlar. basın toplantısı yapmaya korkan yönetim'in üyelerinden emre kocadağ aday olacakmış bir de...

    yüzsüz adamlar...

    beşiktaş tarihi'nde olmayan bir şeyi yaptılar bir de o kadar korkaklar, o kadar kendilerini düşünüyorlar.

    beşiktaş genel kurulları ortada seçimli genel kurul da var ise idari ve mali genel kurul cumartesi, seçimli genel kurul da ertesi gün pazar günü yapılır.

    idari ve mali genel kurul'da da kürsüde daha çok konuşma olur, mevcut yönetimin başarı durumuna göre ibra-ibrasızlık tartışılır falan.

    anç yönetimi bir ilki yaparak idari ve mali genel kurul ile seçimli olağanüstü kurul arasına 15 gün koydu.

    neden? çünkü ülkenin her yerinde kongre üyesi var. yurt dışında yaşayan kongre üyeleri var. şimdi bu adamlar gidiş-geliş uçak ile iki genel kurul'a da katılacaklar aynı haftada eğer içtihata uyulursa. araya 15 gün girerse ne olur? bu üyeler idari ve mali genel kurul'u önemsemeyip direkt bu yönetim'i göndermek için oy kullanmaya seçimli genel kurul'a gelir. bu yönetim de ibra edilmiş olur.

    bu adamların küçük düşünce seviyesi, şeref ve haysiyet seviyeleri bu işte. kafaları anca buna çalışıyor. "şu ekonomide üyelerimiz hem zaman hem para harcamayı 2 ile çarpmasın, aynı hafta yapalım" demezler, kendilerini düşünürler.

    yıldırım demirören'den daha kötüsü gelmez demiştik, büyük konuşmuşuz.
  • hatay averaj takımı olmak ister miydi sayın başkan ?

    ayrıca sen önce 10 kişi rakipten 1 puan çıkaramayan teknik direktöründen hesap sor sonra gidip karagümrüklü futbolcuların neden sevindiğiyle ilgilen.
  • (bkz: ya bi sus be allah'ın cezası adam bi sus be)*

    bu talihsiz şahıs hakkında üst üste yazmak da istemezdim ama korkunç bir ahlaksızlığa imza atmış hede.

    "yeni malatyaspor hiçbir şekilde averaj takımı olmaz. malatya şehrine yıllarca averaj takımı olarak anılmak istemez. malatyaspor’un o gün elinden gelenin en iyisini yapacağından şüphem yok. malatyalılar averaj takımı olarak anılmak istemezler."

    bu ne ya? bu bu ne korkunç, ne rezil bir açıklama ya! rezalet !

    bakın bunlar normal laflar değil! şu günün ortamında olağan karşılanması kepazelik!
    etik olmamasını geçtim doğru değil yanlış yanlış!
    saha dışı mücadele bu demek değil, bu olmamalı ya! ülkenin zaten sakat futbol iklimine yapılmış kamikaze saldırısı bu!

    "ama rakipler de bunu yapıyor..."

    bunları demedin diye şampiyonluğu kaçıracağına inanıyorsan, yapmak zorunda hissediyorsan; bırak gitsin kazanma o kupayı ya! bu değil şampiyonluk! bu değil rekabet!

    yazık ya... silinip gidin piyasadan ya, adınızı sanınızı bu saçma sapan açıklamalarını duymayalım en kısa zamanda, umarım!

    son olarak da "bizde böyle" olanı yazayım; hani "farklıyız" diyor ya birileri diğerlerinden; al işte hiçbir farkınız yok! hepiniz -hepimiz- bu lağımın parçasıyız, kutlarım...
hesabın var mı? giriş yap