• ünlü yönetmen ülkü erakalın bir film çekecek olur. başrol belli sadri alışık. yan roller, figüranlar, ücretler falan hepsi belli. bir tek belli olmayan başrol kadın oyuncu.

    ülkü erakalın ajda pekkan'ı oynatmak istiyor. ajda pekkan'ın ajda pekkan olduğu yıllar. sadri alışık'a söylüyor bu seçimini. sadri baba ise "ya ne gereği vardı su böreği varken, sanki ajda'dan başka oyuncu mu yok" diyerekten niyetini belli ediyor. ve ülkü erakalın bir türlü sadri baba'yı bu inandından vazgeçiremiyor. ama ülkü erakalın'ın gönlündeki aslan kesinlikle ajda pekkan.

    gel zaman git zaman başrol oyuncusu hâlâ bulanamıyor. sadri baba'da inceden inceden "hadi yavv, ben başka projeye gideceğim, başkasına söz verdim" demeye başlıyor. ülkü erakalın, zaman kazanmak için film çekimlerine kadın başrolün olmadığı sahneleri çekerek başlıyor.
    sonra birgün, küüüt, o da ne sahnede ajda pekkan var. sadri baba gram ses etmiyor, efendiliğini konuşturuyor. yönetmene de "alacağın olsun, ama ben sana bunun hesabını sorarım bakışı"nı atmaktan da geri kalmıyor.

    ajda pekkan çekimler sırasında her zaman ki gibi star havalarında. kimseyle konuşmuyor, muhabbet yok, kendi özel kuaförü, makyajcısı falan var. set aralarında bile insan içine karışmıyor. rolünü yapıyor sonra bütün ekibiyle hemen mekândan ayrılıyor. selam sabah hak getire.

    bu durumdan sadri baba oldukça rahatsız, ama hiçbir kelime etmiyor.

    öyle böyle film bitiyor. filmdeki ajda pekkan'ın son sahnesi de çekiliyor ve ajda pekkan'ın işi bitiyor. yönetmen hemen teşekkür ediyor. gerekli ihtimamlar gösteriliyor.
    ajda pekkan, ülkü erakalın'a "bu projede beraber çalışmaktan mutlu oldum, sağ olun" diyor, sonra sadri baba'yı görüyor ve ona da "sizinle çalışmaktan da mutluluk duydum, eşiniz çolpan hanım'a da selamlarımı iletin lütfen." diyor.

    sadri baba:
    - "kim diyeyim hanımefendi?"

    (bkz: tarihteki muazzam ayarlar)

    helal olsun, sağ ol, sağ ol, sağ ol...
    kafa dergisi - zafer algöz - mart 2015
    (film 1964 yapımı, ajda pekkan 1945 doğumlu yani 19 yaşında ve afra tafraya bak.)
  • tam olarak "sayın bakanım her zaman sanat ve sanatçının sağolsun yanında oluyorsunuz. muhteşem vizyonunuzla hep ülkemizin önünü açıyorsunuz. iyi ki varsınız, hep olun. sizin için canımızı vermeye hazırız. siz hep yanımızda olun. allah sizi başımızdan eksik etmesin" demiş sanatçımız.

    ne gerek vardı ajda? vizyon nedir, muhteşem nedir, can verecek kadar birini sevmek nedir bilmiyor musun sen? 60'lı yaşlarındasın, neyin yalakalığı bu? cidden böyle mi düşünüyorsun yoksa kendini tutamadın mı?

    ne olursa olsun sana hiç yakıştıramadım. tamam teşekkür edersin, saygılarını sunarsın da canını vermek nedir allah aşkına? bu yaşa kadar bunu mu öğrendin? yazık, üzüldüm senin adına.
  • bu ses sanatçısına sanırım edilmedik hakaret kalmadı.

    en sık söylenen ise, yaptırdığı estetiklerle dalga geçmek. evet, o estetik ameliyatları sürekli yaptırmasa, karşınızda buruş kırış bir babanne gibi görünecekti. ama, onu hala bir süper star yapan estetik değil. kıçınızı kaldırıp bir konserine gidin ve sahne performansına bakın. o konser performansını 20'li yaşlardaki şarkıcılar göstermeye kalkışsa, birinci saatin sonunda dalakları şişer, soluk soluğa kalır, sahneyi terkederler. kadın senden benden daha dinç ve güçlü ve senin hayal bile edemeyeceğin kadar iyi sahne şovu yapabiliyor.

    bir de eğitimsiz ses diyorlar. la olm, senin konservatuarda aldığın eğitim süresinin 15 katı kadar "sadece" sahnede şarkı söylemişliği var ajda pekkan'ın. senin eğitimli sesin, 80 yaşındaki bu kadının sesi yanında orangutan çığlığı gibi kalır.

    sen unutulup gideceksin ama, 50 sene, 100 sene, 200 sene sonra bile insanlar ajda pekkan'ın şarkılarını dinlemeye, hem de mest olarak dinlemeye devam edecekler. sen o eğitimli sesinle, ajda pekkan'ın hayatının herhangi bir anında, sadece 2 gün içinde ulaşabildiği kadar dahi hayrana, sevene sahip olamayacaksın.

    senin o genç eğitimli sesin ancak bir youtube kanalı açıp akustik gitar eşliğinde şarkı söylemek ve çok izlense de youtube'dan biraz para kazanabilsem diyebileceğin seviyenin üzerine asla çıkamayacak.
  • neredeyse türk pop müziği tarihiyle aynı yaşta olan diva. the one and the only. 60 küsür yıl boyunca mesleğine sıkı sıkı sarılmıştır. süperstar lakabı kendisine egemen bostancı tarafından verilmiştir. murathan mungan bir röportajda kendisinden "o bizim sarışınlığımızdı" diye bahsetmiştir.

    60'lar, 70'ler ve 80'lerdeki işleri özellikle çok güzeldir. analog kayıtlar, evrensel düzenlemeler ve tabi benzersiz vokal performansıyla uzun yıllar oldukça zamansız işlere imza atmıştır. eurovision hezimeti ve 80'lerde starlık tacını yıl be yıl sezen aksu'ya devretmesiyle beraber duraklama dönemine girdiği söylenebilir. 90'lara yaz yaz yaz gibi bomba bir hitle girmiş olsa da aynı dönemle beraber müzikal olarak aslında biraz yön kaybettiğini düşünürüm.

    fecri ebcioğlu ile yaptığı şarkıların da ajda'ya starlık yolunu açan, belki de onu star yapan işler olduğu rahatlıkla söylenebilir, ancak ajda'yı ajda yapan asıl kişinin fikret şeneş olduğu artık herkesçe bilinen bir gerçek. fikret hanım gezdiği ülkelerden plaklar toplayıp, şarkılar seçip, adeta compilation'lar yapıp, üstüne oldukça özenle hazırlanmış güçlü kadın hikayeleriyle bezeli sözler yazarak, ajda'ya ısrarla söyletirmiş. mesela gelmiş geçmiş en büyük ajda hitlerinden biri olan kimler geldi kimler geçti 6 ay kadar fikret hanım'da hazır beklemiş, ajda "bu eski moda şarkıyı kesinlikle söylemem" diyormuş. fikret hanım inat etmiş, "bunu söylemezsen sana başka şarkı yok" demiş. 6. ayın sonunda ajda şarkıyı mecburen seslendirmiş ve şarkı tabi ki patlamış, dahası en büyük hitlerinden biri olmuş. naim dilmener'in kitaplarından birinde şeneş'in ağzından böyle anlatılıyordu.

    ajda pekkan kariyerini kabaca 4 bölüme ayırabiliriz; fikret şeneş'ten önce (60'lar), fikret şeneş'le (70'ler ve 80'ler), fikret şeneş'ten sonra (91 - 2006) ve adeta yeniden doğduğu cool kadın'dan bugüne uzanan yakın dönem. ilk 2 bölüm, özellikle de 70 ve 80'leri oldukça müzikal ve sanatsaldır; bunlar ayrı ve çok daha uzun bir entry'nin konusu olabilir. kariyerinin ilk yıllarında zeki müren'in desteğini görmüş ve dostlukları uzun yıllar sürmüştür. ajda 70'lerde türkiye'de adeta tektir, kendisinden sonra gelen pek çok kadın şarkıcının yolunu açmış, onlara ilham vermiştir. türkçe'nin yanı sıra ingilizce, fransızca, italyanca, yunanca, ibranice, japonca plaklar kaydetmiştir. bir dönem enrico macias'la süper ikili olmuşlardır.

    ajda'nın söz konusu dönemde, 70'lerde süperstarlığının ve de kariyerinin top noktasını yaşaması asla bir tesadüf değildir. albüm repertuarları oldukça zeki şekilde hazırlanmıştır. hem avrupa'dan hem ortadoğu ülkelerinden (mina, enrico macias, feyruz, faramarz aslani) çeşitli renklerde aranjman besteler seçilmiş, üzerlerine kolay, anlaşılır ve güçlü kadın temalı şarkı sözleri yazılmış ve bunlar batı müziğiyle aranje edilmiştir. yani klişe tabirle bu albümlerde oldukça başarılı bir doğu batı sentezi yakalanmıştır. ajda(1975), süperstar (1977) ve tamamı onno tunç prodüksiyonu olan süperstar 2 (1979) albümleri bu anlamda çok önemli emsallerdir.

    80'leri her ne kadar petrol ve sen mutlu ol gibi etnik sayılabilecek işlerle açmış olsa da, giderek daha soğuk ve dinleyiciden kopuk sayılabilecek repertuarlar yapmaya başlamış, sanırım 80'lerin genel arabesk tınılarının içinde fazla batılı ve donuk kaçmıştır. işin ilginç yanı o yıllarda pek de anlaşılmayan süperstar 3 -nam-ı diğer süperstar'83- albümü 2010'larda gece hayatının vazgeçilmezi olacak hit şarkılardan bazılarına ev sahipliği yapmıştır. başyapıt albümün hakkı geç de olsa teslim edilir. düşünme hiç, son yolcu gibi şarkılar günümüzün klasik marşlarındandır. bu da kanımca ajda'nın dönem dönem ne kadar zamanının ötesinde işler yapmış olduğunun göstergesidir. süperstar 4 albümünün de aynı şekilde zamanının ötesinde olduğunu düşünürüm.

    ajda 90'larda yaz yaz yaz, eğlen güzelim gibi birkaç hit şarkı ve süperstar 5 olarak tasarlanıp sonradan ismi değiştirilen ajda 1990 albümü dışında pek fazla yeni şey üretememiştir. 90'ların son çeyreği itibariyle 2 yıl arayla 2 ayrı best of albüm projesi yapmıştır. bunlardan ilkinde yer alan bambaşka biri cover'ı adeta patlamış ve ajda'yı 90'lar çocuklarına sevdirmiştir diyebiliriz. 2000'lerde artık müzikal olarak pek de ciddiye alınmadığı bir döneminde sezen aksu + kıvanch k + yaşar gaga prodüktörlüğünde hazırlanan cool kadın albümü sayesinde, toplamıştır dağılan kariyerinin her bir köşesini ve adeta yeniden doğmuştur (2006). çıkış şarkısı vitrin bomba etkisi yaratmıştır.

    bu albüm çok güzeldir, ancak içerik ve dil olarak o güne kadar yaratılan bilindik güçlü kadın ajda karakterini fazla sezen aksu tınılı bir yere doğru çektiği söylenebilir. sırf cool kadın şarkısı bile "aslında ben o gördüğün cool kadın değildim, kırdılar kalbimi defalarca kırdılar, yıllar bana da ihanet ediyor" gibi pek çok anti ajda ifade içerir.

    şahsi fikrimce bu albüm ajda için hem şans hem lanet olmuştur. müziği bundan sonra tamamen vasat dans popuna kaymıştır. serdar ortaç'lar, sinan akçıl'lar, volga tamöz'lerle yaptığı işlerde malesef birbirinden avam dans şarkıları peş peşe gelmiştir.

    retro sound, hem dünyada hem türkiye'de yeniden bu kadar meşhur olmuşken, neden hala bütün genç ve yeni prodüktörleri bir araya toplayıp özgün bir müzik albümü yapmıyor, anlamış değilim. istanbul geceleri bi 10 senedir düşünme hiç coverlarıyla coşarken, ajda'nın "ufak ufak uzarım, durmam" halleri aslında has dinleyicisine saç baş yoldurtuyor.

    yine de, her şeyiyle, “iyi ki ajda pekkan!” diyoruz.
  • "ben beynimle seks yapiyorum" beyanina karsilik olarak mujde ar'ın "bence ameliyat ola ola organlarinin yeri karisti" diye yorum yaptigi sarkici.
  • bu ülkede (tarihsel açıdan ve hatta kendisinin de çoğuna şahit olduğu yaşı açısından düşünürsek) onca konu, kişilik, kurumlar ve değerler varken, canını vermek için bakan egemen bağış'ı bulmuş sanatçı. insanın tek canı da bu kadar mı değersizleştirilirmiş...
  • karmama tecavüz edecek olsam da söylüyorum, fazlasıyla overrated kişi.

    napmış bu kişi şimdiye kadar, "acayip taş kadın panpa, 30 yaşında gibi" muhabbetlerin, hali hazırda var olan bestelere türkçe aranjmanları uydurup tek oktavda gezen şarkıları bol stüdyo rötuşu ile birlikte yorumlamasının haricinde nedir olayı?

    yaşlı ve estetikli, evet. ee?
  • ajda pekkan benim türk popu içerisinde kalibrasyonunu sağlayamadığım tek şarkıcıdır. ne demek istediğimi şöyle izah edeyim, bir insanı bazen tek şarkısı ile bile sevebilirsiniz (emre altuğ- yani, başka şarkısı yok kafamda valla bak) , bir insanı ne yapsa sevemeyebilirsiniz (cem adrian- üzgünüm, çok iyi ses olabilir ama sevemiyorum) bir insanı ne yaparsa yapsın sevebilirsiniz (sezen aksu-seviyorum kahretsin) bir insandan zamanla soğuyabilirsiniz (ne şebnem ferah dinlerdim eskiden şimdi öehh kıvamında), bir insanı kategorik sevebilirsiniz (sertab sanat müziği söylemesin, onun dışında mükemmel) vs. vs.

    ama ajda bir değişik işte. vallahi türkiye kaotikliğinin özeti, yani mesela en azından şunda kafam net 2000'den sonra ajda pekkan öldü, yossi pekkan yerine geçti gibi bişi var, o tarihten sonra kadın sürekli vitrin ve benzeri şeyler söyledi . ama ondan önce de bakıyorum en modern, en arabesk akla ne geliyorsa söylemiş, yapmış . ajda'dan arabesk ve sanat müziği dinlemek müthiş bir guilty pleasure'dır benim için mesela, böyle müthiş altyapı ile funky falan, ajda yorumu ile dertliyim arkadaş ey felek zalim felek dinlemek çok acayip bir şey. ama aynı kadın süper star döneminde casablanca cover'ı da söylemiş (hatırlar mısın) nasıl güzel nasıl jazzy, anlatamam.

    velhasıl kelam, ajda bir doğu-batı sentezi değil, bildiğin türlü yemeğidir, sevdiğinizi seçer sevmediğinizi ayırırsınız ama o yemeği de mutlaka bir yerlerde yersiniz .

    böyle de sikko bir entry uzun zamandır yazmamıştım, ama başta da dediğim gibi ajda'yı persona olarak hiç ama hiç sevmeyen ama şarkılarının bazılarına da bayılan biri olarak ne hissedeceğimi bilemiyorum kendisi hakkında, onun kararsızlığına verin.
  • süpersatarımız.

    hayır senin doğada çözünmen 1000 yıl alacak, doğaya en büyük zarar sensin, bari bu halka zarar verme
  • egemen bağış'ın kim olduğunu bildiğinden şüphe ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap