6929 entry daha
  • %15 oy alan partiyi yillardir yok sayiyorlar. vebali gibi cdu/csu bile yanina yaklasamiyor partinin. gayet normal yavastan yükselmesi. sasilacak birsey yok.

    berlin'de kitkat falan takiliyor bir kesim iyi hos da, ülke geri dönüsü olmayan bir noktaya dogru evriliyor.

    yasli boomer alman nüfusun ölmesi nedeniyle 20-30 icerisinde tamamen degisecek demografisi. bircok büyük sehirde liselerde alman malman kalmadi artik. bunu görüp afd'ye oy verene de hemen "nazi" damgasi. he amk.

    kafasi basan almanlar siktir olup gidiyor ülkeden.

    spd ve grüne denen looser'lar gider ayak su cifte vatandasligi getirmezlerse bir daha %20'yi gecemezler.

    gerci ben cifte vatandasligi alirsam oyumu afd'ye verir isvicre'ye, norvec'e falan kacarim.

    durani siksinler.
  • afd'nin yükselmesinin senelerdir beklendiği ülke.
    zaten avrupada sağın yükseleceğini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek de yoktu.

    4 sene önce yazmışım şu entryi (bkz: #97140760).
    avusturyada kaldığım ilk senede ve latin amerikayı ilk gördüğümde dünyanın bu yöne gideceği açıktı.

    afd ve avusturyadaki karşılığı fpö gibi partilere puppet show dememin sebebi genelde yöneticilerinin kaba saba adamlar olması. toplantılarında bira içip konuşurlar, çoğu işçilikten parti yöneticiliğine gelmiş vs insanlardır.
    klasik avrupa merkez sağ-sol parti yöneticileri gibi politik konuşmayı pek beceremezler patavatsızdırlar.

    afdnin yükselmesini hızlandıran olay almanya(ve avrupada) merkez sağ-sol'un kendi çıkarlarını bile savunamayacak kadar vasat bir abd valilerine dönüşmesidir.
    olaf scholz denen adam muhtemelen eski dosyalardan dolayı cia burnuna halkayı taktı ve koca almanya o koca sanayisi için greta thunberg tarzı üfürük enerji politikalarına kendini bağladı. tabi bu da alman ekonomisinde büyük tahribat oluşturuyor. şu anki alman hükümeti patlatılan borularının hesabını bile soramıyor. zelensky denen şaklabanın karşısında bakan ve başbakanları el pençe divan duruyorlar. bu yüzden rusya yaptırımlarına ve ukraynaya verilen desteğe karşı olan afd hızlanıyor. şu an avusturyada kardeşi fpö anketlerde 1. parti.

    yalnız avrupa dediğimiz yer 1-2 devleti çıkarınca geriye kalanların tamamının abd'nin vassalı. kendi iç dış güvenlikleri, istihbaratı, basını, siyasileri, stkları abdnin kölesi ve köpeği.
    o yüzden afdnin başa gelmesi gelse de iş yapması zor.

    afdnin yükselişini durdurmak için önce basın ve soros stkları savaşı olacak ki bu epeydir var giderek artacaktır.
    hükümette yer almaması için tüm yasal incelikleri ve opsiyonları kullacaklardır.
    olur da hükümete gelirse satın alınmaya çalışacaklar olmadı komplolar hazırlayacaklardır.
    bunlardan hiçbiri olmazsa suikastle öldüreceklerdir.

    bunun en güzel örneği avusturyalı jörg haiderdir. avusturyada karintiya eyaletinde valiliğe kadar yükselen bu kişi fpö oylarını %5'ten %21'e kadar taşıdı. tabi ki avusturya ve abd basınında adamın lincine başlandı.
    2000'de hükümet krizinden sonra koalisyona ortak oldu ve hükümete geldi ve adamın ayağı parti içinde kaydırıldı. ab'nin baskılarıyla hükümetten el çektirildi. sonra da koalisyon çöktü. daha sonra kendisi gidip bzöyü kurdu ve bzö hızlı bir yükseliş trendine girdi.
    2008'de meclise 21 millet vekili sokmayı başardılar ve jörg haider başkanlık seçimlerine aday olmaya hazırlanıyordu.
    2008'de bzö için başarılı seçimlerden 13 gün sonra tartışmalı bir trafik kazasında arabası takla atarak öldü......

    fpö ve afdden alman ve avusturyalıların haklarını abdye karşı savunmak isteyenlerin başlarına böyle trajik kazaların gelmesi hiç de süpriz olmayacaktır. kısacası almanlar ellerine sopaları alıp ami'leri abdye sürmedikçe ne afd hükümetin başına gelir ne de geldiğinde afdden geriye afdnin kendisi kalır.
  • s*ki tutmuş* ama adı henüz konulmamış ülke. çürümenin çoktan başladığı ve tam gaz devam ettiği bir ülke aynı zamanda.

    seveni ve övücüsü çoktur. başarılı olduğu takdirde elbette bunda sorun yok gibi görünür ama boş kafayla ve bilmeden aşkını ilan eden tayfa, boş yapmaktan* öteye gitmemektedir. halbuki sermayeden yemeye çoktan başlamış bir ülkedir.

    gidişatı düzeltebilecek insan kaynağı da bence kalmamıştır. iyi sanayi ürünleri (şimdilik) üretiyor olmak, ülke yönetimini becerebilmekten farklı bir konudur. sonuç olarak da beceremiyorlar.

    almanya'yı almanya yapan unsurlar bir bir yok olmaktadır.

    1. çalışma azmi, disiplini ve sistemi, uzaktan gazel okuyanların sandığı gibi devam etmemektedir.
    2. göçmen çöplüğüne dönüşmesi. göçmen almak ama nasıl bir göçmen?! kasıtlı olarak; nerede it, kopuk, serseri, suç potansiyelli vs. tip varsa doldurma azimleri var.
    3. sosyal devlet ile denetimsiz bir şekilde, işe yaramaz insan besleyerek, güzelim sosyal devlet anlayışının altına dinamit döşemek.

    daha birçok şey...

    oluşan işgücü açığını doldurma stratejileri de takdire şayan. son zamanlarda da eli pense tutan eleman, iğne yapabilen sağlıkçı vb. peşine düştüler.*

    ulan kafasız herifler*; o işi yapacak adamları bile, toplumsal yapına dinamit döşeyecek tiplerden seçersen zaten elinde ayakta tutmaya çalıştığın bir ülke kalmayacak. acından ölsen, bir elektrik tesisatçısı bulamasan bundan daha iyi. daha doğru bir karar olur.

    "ya bu afd oyları neden artıyor? hay allah! bu işte bir iş olmalı!" a*cıklamasının* realitesi de bu ve bunun gibi sebeplerdir.
  • son verilere göre nüfusunun %27'si alman olmayan insanlarin olusturdugu ulkede afd'nin yükselisine sasiranlari gördügümüz insanlari ortaya cikaran ülke. afd yükselmeyecekti de ne olacakti ya?
  • göçmen çöplüğü denerek göçmenlere karşı açıktan ırkçılık yapan yazarları gördüğümüz başlık. gelen göçmenler belirli kıstasları sağladıkları için ülkeye kabul ediliyorlar. milliyeti ne olursa olsun, ülkeye alınan bir göçmenin, ülkede halihazırda bulunan halkın ortalamasından daha verimli olacağını anlamak çok zor değil. kısacası amerika'nın yıllardır yaptığının bir benzerini uyguluyorlar.

    tabii ülkedeki milliyetçilerin rahatsız olması normal. ülkeye gelen bunca insandan adaptasyon sorunu yaşayanlar olacaktır. bunlar da doğal olarak göze batıyor. kendisi bir baltaya sap olmadığı için ülkede makul hayat süren göçmenleri istemeyen bir kesim olması da çok normal. şunun farkına varmaları gerekir ki bu göçmenler olmadan kendi emeklilerinin maaşlarını ödeyemezler. tüm bunlara rağmen göçmen politikasını doğru uygulamaktadırlar. örneğin türkiye gibi batmakta olan ülkelerin eğitimli iş gücünü ülkeye alıyorlar.

    tabii sığınmacı konusu her ülkede olduğu gibi almanya'da da sıkıntılı bir durum ancak şunu biliyoruz ki sığınmacı olarak gelen insanlar bile bir nebze seçilerek ülkeye alındı. çürük elmalar para karşılığı türkiye'de tutuluyor.

    afd=zafer partisi gibi düşünenleriniz varsa bu da gerçek olmaktan çok uzak. avrupa'daki ırkçılık tam anlamıyla bir ırkçılık. devlet başkanları çıkıp beyaz ve hristiyan ukraynalıların sığınmacı olarak ülkeye alınmasının suriyeli almaktan çok farklı olduğu söyleyebiliyor. türkiye'deki durum ise orantısız olarak ülkede barındırılan 10 milyon sığınmacının yarattığı problemler ve bu sığınmacılarla ilgili ikna edici bir devlet politikası olmaması. yoksa kimsenin türkiye'ye gelen kalifiye elemanla bir problemi olmaz. hatta türkler genel olarak yabancılara karşı fazlasıyla sıcak kanlıdır.

    edit: imla
  • 2025 yılında genel seçimlere gidecek ülke. şu anda afd %20lerde çıkıyor anketlerde. böyle giderse birinci ya da ikinci parti olarak önümüzdeki koalisyon hükümetinde yer alabilirler ama kimsenin afd ile koalisyon kurmak isteyeceğini sanmıyorum.

    afd'nin oyların yükselmesi de inanılmaz normal. düzensiz göçten, göçün kolaylaştırılmasında, dil şartının kalkmasından ve gelen göçmenlerin bir kısmının entegre olmadan devlet yardımları ile yasamasından rahatsız olan oldukça kaydeder bir kesim varken scholz hükümeti göç şartlarını daha da kolaylaştırmayı hedefleyen bir yasa tasarını hazırlayıp bitirdi, yakında meclise gelecek.

    biz liberal, sosyal demokrat vs kesim sağa küfrediyoruz ve bence haklıyız ama… hadi sağ siyaset popülist, kaypak, yalancı vs vs de sol neden bu kadar salak?

    almanya'da göçmen sorununu afd'den başka dillendiren parti yok korkudan. meydan afd'ye kalınca da bu konu böyle faşizan bir yere gidiyor. yani iğne çuvaldız meselesi anlayacağınız.

    ama seçimlere daha çok var ve bu son anketler türkiye'deki seçim sonuçları için almanya'da konvoy yapan mal sürülerinden hemen sonra alınmış sonuçlar. deprem sonrası %15lere fırlayan muharrem ince oyları gibi düşünebilirsiniz, düşer. ama tabi ki asla onun gibi %3 olmayacak.

    ezcümle solun ve merkez solun dünyanın her yerinde biraz kendine gelmesi gerekiyor yoksa işler yaş.
  • https://twitter.com/…?t=pchcqbucqok9zuav3dwwpg&s=19

    afd yüzde 19 a yükselmiş afd nin biraz daha yumuşatılmış hali cdu da 26.5 .

    afd koalisyon ortağı olabilir mi bilmiyorum ama türkler valizlerini hazırlamaya başlasınlar.
  • anladığım kadarıyla ekşici siyaset uzmanlarının tespit sıçtığı ülke.

    bunlar sürekli sıçmayı severler, adamlar bağımlı olmuş*

    afd gelecek götümüzü kesecek!

    hee yrram heee...
  • bence almanlara solculuk yakışmıyor. bu adamlar asker, sağcı, ayrımcı, ırkçı olarak yaratılmışlar. sol eğilim aşırı eğreti duruyor üzerlerinde. ki tanıdığım almanlar genelde en eğitimli kesimdendir. abd'den yayılan bu garip solculuk ülkeyi virüs gibi sardı, mutsuzluk arttı.

    türkiye'de sağ görüşün kanser gibi bir şey olduğunu düşünen 3 göbek sosyal demokrat aileden biri olarak görüşüm budur.
  • güzel ülke…
    düşün türkiye’de anadolu’da yaşıyorsun herkesin cebinde aylık 50 liraya bilet mevcut,istediğin ile isteğin kadar git gel hızlı ve güvenli,geçen gün elimde herhangi bir şeyi yiyerek yürümenin hazzını yaşattı bana,rahatsın biliyorsun ki sokaktaki dilenci bile karnı acıktıysa gidip dönerini alabilir.umarım bir gün bizde bu seviyeleri görebiliriz.
1809 entry daha
hesabın var mı? giriş yap