• sadece zenginlerin sahip olduğu bir şey . zenginlerin alternatifleri vardır, fakirlerin inisiyatifleri. maaş günü kebap "da" yenebilir. mesela.
  • insan ilişkileri için en dominant faktördür kendileri.

    misal çevrede alternatifin bolsa hoşlanılan kişinin bilinç altında sıradan duruma düşüp öyle olmadığı halde itici özellikler eklenmeye başlıyorsun. yani hoşlandığın kişinin beyni otomatik olarak eleme yapmaya başlıyor.

    git sanayiye bak bakalım tipsiz diyebileceğin bir sekreterin bile kaç talibi çıkıyor? sanayideki adamın alternatifi yok ki hacı. elini sallasan sap. sanayi derken aklına sadece kaynak ustası falan gelmesin ha. mühendisi, patronu da böyle.
  • ikinci bir secim, isim konulamayan muzik akimlari
  • sozlukte dusulen en buyuk yanilgilardan, yapilan en buyuk hatalardan biri. entryler boyunca da aciklandigi gibi, bir seyin alternatif olabilmesi icin, bir onculunun olmasi sarttir. misal, astranot ile houston arasinda bir diyalog gecmistir, hepimiz az cok biliriz holywood filmlerinden, ve bunun uzerine uretien diyaloglar alternatiftir. amma velakin, yine misal erdener abi ile doga beyin tarihinde bir diyaloglari olmamistir ki; alternatif diyaloglara onculuk etsin..
    (bkz: sozluge bosalmak)
  • hatırladığım bir özlü söz:
    "alternatifleriniz yoksa, dü$ kırıklılarınız vardır.. seçim sizin.."
  • alternatif, geçmişi reddetmeden arkada bırakmaktan, yıpranmış ya da ezici biçimlerin aşılmasından ya da yeni bir arzu diline vücut vermek amacıyla normal zevk verici beklentilerden kopma cüretinden kaynaklanan heyecandır.

    böyle demişti bi abla bi keresinde. sonra silk cut'ından bi dal çıkarıp ağzına götürmesiyle beraber üç erkek atladık sigarasını yakmaya. sonradan işittik ki daha sonra sigarasını hiç kendi yakmamış.

    yok lan yok, uyduruyorum. laura mulvey demiş bunu. akademisyen kendi. evinde şarabını içip diviks falan izliyodur. nerde görücem de yakıcam sigarasını..
  • bir müzik türünün alternatifi olan müzik türlerinin kısaca söylenmiş hali. orijinalini yazmak gerekirse; alternative. aslında alternative rock'tan bahseden kişi sadece alternative deyince garip oluyor tabi. neyin alternatifi?
  • cehennemi ortalık yere taşısalar n'olcak sanki? kim aslını yaşadığı şeyi inkar etmez ki? geçici nûzulun sonrası kahraman edasıyla adımlar atanların bir sürü seçeneği var.

    fikrim sabit değil bu konuda, hiçbir şeyin aslı yok. dahası, asılsız.
  • yurt disi egitim danismanligi hizmeti veren adana da baraj yolunda şubesi bulunan, çok tatlı çalışanlara sahip firma.
  • fransızca'dan alınmış bir kelimedir. seçenek anlamında olup, türkçe karşılığı almaşık olarak verilebilir. fransızca sözcük, latince alternare "sırayla değişmek, bir o bir öbürü olmak" fiilinden türetilmiştir. tam kökeni ise "öbür, öteki, başka" anlamlarına gelen alterdir. tıpta ise bir güçlü bir zayıf nabız manasında kullanılan *teriminde, sırayla değişen, bir o bir öbürü olan, alterne eden manasında kullanılmıştır. yine tıpta *olanlarda bölünmüş kişiliklerden diğerine; öbür, öteki gibilerinden *denilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap