• daha dün parkta gördüğü komşunun kızı ve erkek arkadaşı için yorumu şu şekilde olmuştur:
    "zamane aşkları baya sanayii!"
  • (bkz: felek mustafa'ya yar olmadı)

    olması çok istenen bişey olmadığı zaman söyleniyor bu. nereden çıkmış bilmiyorum ama bir annem spesiyalitesidir.
  • - her zaman kuru fasülye-pilav yapılmaz ya bugün de kuru fasülye-makarna yaptım.

    helal sana sultanım. ben de bu garip ikiliyi gık demeden yiyorsam sırf şu ezberbozan yaklaşımının hatrınadır. *
  • kanka olduklarını sandığımız biri erkek biri dişi bunu yapan iki kişinin vukuatı yeni öğrenildiğinden, gözler, surat ve bilimum hareketler bu sırrın saklanmasını zorlaştırmaktadır; heyecanla paylaşılmak istenir.

    anne: sende bir sey var ya bu aralar, neyse..
    evlat: ya hic sormayacaksın sandım. hani bir yılan bir de atmaca vardı bildin mi?
    anne: evet, kankalar.
    evlat: heh işte onlar meğer 1.5 senedir takılıyorlarmış.
    anne: nasıl?
    evlat: ya işte..
    anne: e atmacanın sevgilisi yok muydu?
    evlat: vardı.
    anne: allah kahretsin (cok yavas sekilde, yüz gererek, büyük bir tiksintiyle söylenir). pis mikroplar! (aniden tükürür gibi söylenir.)
  • hakikaten kızdığında söylemişti:

    - bazen diyorum ki keşke sizi küçültüp tekrar büyütsem!

    hayatımdaki en büyük aşağılanmaydı sanırım, yalnız ters olarak kahkahalara boğuldum!
  • -yavrum kac kez daha solicem sana!
    -noldu anne efendim?
    -ben sana 100 kez demedim mi ayakkabilarini ayakkabilikta (!) birakma diye!!!!
    -anne??!! uhuhuh

    soz konusu ayakkabilik hemen evin girisindedir ama nedense annenin takintisi vardır, yillarca kutularda yatagimin altinda durdu lan ayakkabilar!

    onu bile ozledim ama! annneeeee uhuhuhuuh
  • bazen "güleriz ağlanacak halimize" atasözünü haklı çıkaran sözlerdir...

    anne bir tanıdığına benden bahsetmektedir:
    -...yazık bak işsizlikten sıkıntıdan şişti çocukcağız...
    der ve son noktayı koyar.
  • -anne ya aklımda hiçbir şey kalmıyor hep unutuyorum yaa
    -(kinlenmiş bir şekilde)et yemiyorsun ya ondan çalışmıyor o beynin ablan da böyle gerizekalı oldu !
    -?!..(e anne?!...)
  • erkin koray, bir yakınımızın yan komşusudur. annem ile arasında geçen konuşma:

    yakınımız olan abla: geçen sene aşure yapıp tüm apartmana dağıtmıştım. erkin bey'in kapısını da çaldım.. açtı. bir bana, bir de elimdeki tepsiye boş boş bakmaya başladı. sonra da "bu nedir acaba?" diye sordu.
    annem: a-aaa! görgüsüz!
    y: ben de "aşure bu" dedim. "ee napıcam bunu?" diye sordu.
    a: alıp kafana geçireceksin! deseydin?
    y: içimden dedim zaten. ama neyse ki sabır çekip "buyrun, yemeniz için getirdim" diyebildim. sonra "peki tabağı napıcam?" diye sordu. yine sabırla "daha sonra getirebilirsiniz. şu katta, şu numarada oturuyorum" dedim.
    a: ee sonra? getirdi mi tabağı?
    y: evet. kapıcıyla gönderdi ertesi gün.
    a: boş mu geldi tabak? (genelde bizim buralarda dolu gelen bir tabak, boş gönderilmez. gönderen, toplumdan dışlanır filan)
    y: evet!
    a: görgüsüz herif! insan içine bir cd'sini koyar en azından!.

    (bkz: mavi ekran)
  • bunu 5 yaşında çocuk yapmaz.
hesabın var mı? giriş yap