• ilk altı-yedi sayısını nedense aldığım dergi. niye aldığımı anlamam için içindekileri anlamam gerekiyordu olmadı. ama okurkan anladım sanıyordum; gençlik işte.
    kaşgar'a filan sataştılar bir de öyle gereksizce.
    tuhaf bir faşizm mi vardı, ırkçı düşmanı mıydılar, ezra pound zarifoğlu'nu döver miydi, ismet özel abimizdir, ayhan ışık da kim diye sorarlar mıydı... ben anlamadan dergi mola verdi. şimdi yine çıktı.
    "yok kardeşim biz islamcı şair değiliz" diye yine ultra muhteşem poetik/epik/didaktik/manifestatif metinlerle karşımızdalar.
    yine de örtük bir kompleksten olsa gerek gizli bir hayranlığım yok değildir
  • dila hanım gibi bir diziyi içine sindirerek yayınlamaya çekinmeyen bir kanalın içine sindiremediği dizi. pahalı geldi vazgeçtik demiyorlar da...
  • (bkz: #1337466)

    atlılar atlılar kızıl atlılar
    atları rüzgar kanatlılar
    atları rüzgar kanat...
    atları rüzgar...
    atları...
    at...

    *nazım hikmet-salkımsöğüt*
  • epik şiir diye diye ortalığı kavuran, ezra poud hayranı, yüksek kuram bilğisine sahip, şair abilerin çıkardığı dergi
  • huruc dergisinden once, $ehrengiz dergisinden sonra hakan arslanbenzer ile eren safi 'nin hakan $arkdemir 'le yollarinin ayrilmasindan onceki ortanca/ilk dergileri.

    http://www.atlilar.8m.com/
  • vakti zamanında şu satırların gezdiği bir saman kağıdıydı;

    '' ilkokulda aklım ermiyordu. lisede bıraktım ve üniversiteye gitmek ve bitirmek için mazeretlerim vardı. bence sadece şairlerin değil, okulu bırakmayan, düzenli olarak bir işte çalışan ve boşanmayan herkesin mazeret beyanında bulunması gerekiyor. en azından kendi kendine. ama öncelikle ve hemen şairler. şair tek ve bağsızdır çünkü. bırakır, istifa eder ve boşanır. şair bir yerden mezun olamaz. nasıl islamcı şair, kadın şair, sosyalist şair olmazsa boğaziçi'li şair, mülkiyeli şair yada odtü'lü, bilkentli şair de olmaz. şair liseyi bitiremez. yada ölene kadar ece ayhan'ın el yordamıyla yaptığı gibi parasız yatılı hıncını koyar masaya. liseyi ve üniversiteyi problemsiz bir biçimde bitirmiş her şairin yanına bir mim koyun. mezunun mimi. işinden ayrılmayan, eşinden ayrılmayan. şairin evliliği olmaz çünkü. bir karısı olsa da. bir kurum olarak evliliğe tahammül eden şair aşık değilse ahmak, değilse iyi bir oyuncudur. yada ismet özel'in olgunluk yıllarında yaptığı gibi tahammülsüzlüğünü koyar masaya. ''
  • 90 dakikadan senede 40 bölüm çekilmesi durumunda tüm yapımcı-oyuncu-çalışan kadrosunun altında kalacağı dizi olacaktır. eğer hakkını vererek game of thrones'a mümkün olduğunca yakın bir iş çıkarmak istiyorlarsa, dizinin bütçesinin muhteşem yüzyıl'ı bile üçe-dörde katlaması gerekir sanırım. şu anda da pek sesi çıkmıyor zaten.

    edit: bi de o isim nedir lan öyle?
  • saman kagida baski bir edebiyat dergisi.
  • ileriki sayılarda arka sayfaya mayolu fotoğraflı manken almalarını bizzat istirham edicem abilerden. önceki söylemlerini bilip bir de son sayılarının kapağını görünce ** hohhoh hoh hooooo diye gülmemek mütemadiyen, mümkün değil yani. çok seviyorum çok.
  • temelini; "bu böyle olmaz", "şunlar şöyledir", "bakın bunun gibi olun"ların üzerine kuran, fazla tepkisel ama yine de bu adamlar galiba bir şeyler biliyorlar deyip, alıp, okuduğumuz şiir ağırlıklı edebiyat dergisi.
hesabın var mı? giriş yap