• - ataköy/şirinevler - medeniyet köprüsü 1980’ler
    - bakırköy tren istasyonu 1959
    - bakırköy istasyon meydanı 1950’ler
    - eski görüntülerden örnekler:
    1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 / 11 / 12/ara güler
    - ataköy - bakırköy sahili drone kaydı / 2017

    ataköy semtinin inşaatı 1950'li yıllarda başladı. 1960'li yılların başlarında önce 1. sonra da 2. kısım yerleşime açıldı. 1970'li yılların başında da 3. ve 4. kısımlar, 1980'li yılların başında da 5. kısım açıldı.

    görsel 1 / görsel 2
    yukarıdaki iki fotoğrafın zaman aralığı yaklaşık 17-20 sene. ilk resim 1. kısım inşatının başlamış olduğu 1950'li yıllar. 2. resim için 1970'lerin ortası ya da 80'lerin başı denilebilir. arka planda bahçelievler ve merter'in dolmuş olduğunu görebiliyoruz.

    iki resimde de görülen ataköy plajı hem halka ücretli hem de ataköylülerin indirimli girebildiği 1975-1976'ya kadar da oldukça temiz bir plajdı görsel 1 / 2. iskelenin karaya bağlandığı yerdeki altıgen yapı uzun zaman gazino olarak çalışmış, 1980'lerde kapanmış. ancak c motel'ler plajın yerine kurulmadı. fotoğraflardaki gibi denizden bakarsak, ataköy plajının solunda b moteller (sonra demirköy motelleri ve yunus gösteri merkezi oldu) onun da solunda c moteller vardı. sonrasında da camping ya da d motel dediğimiz ayamama deresi‘ne kadar olan bölüm vardı.

    plaj ile 1. kısmın önünden geçen kennedy caddesi arasındaki geniş arazide araba sürüş eğitimi yapılır, 23 nisan ve 29 ekim gibi milli bayramlarda ilkokullar orada toplanır ve gösteri yaparlardı. gazinonun biraz ilerisinde 1970'li yılların başında kapanan açık hava sineması vardı. bu açık hava sinemasının bulunduğu yerde birçok antik kalıntı mevcuttur.

    bakırköy, istanbul’un batı yakasında m.s. 384 yılında konstantin tarafından bir eğlence ve sayfiye yeri olarak kurulmuştur. bakırköy’ün tarihi istanbul’un da tarihidir. görsel

    yedinci mil
    bakırköy ’ün daha önceki adı rumca “uzak bir yer” anlamına gelen ve makrohori’den türeyen “makriköy” müş. jeptimun ismi de bir dönem kullanılmış. 1925 senesinde yer isimlerinin türkçeleştirilmesi ile bakırköy olarak değiştirilmiş.

    neden uzak bir yer?
    bizans döneminde hebdomon (yedinci) olarak bilinen ilçe, surların dışında ve başlangıç noktası olarak kabul edilen sultanahmet’teki milion taşı’ndan yedi mil (11 kilometre) uzakta bir yerleşim biriymiş. askeri ve siyasi olarak büyük önemi olan semtte imparator valens kendisi için bir yazlık saray yaptırmış. 474 senesine kadar çiçeği burnunda imparatorlar burada taç giydikten sonra egnatia yolu’ndan şehre girerlermiş. 474 senesinden sonra ise taç giyme törenleri ayasofya’da yapılmış. burada yaptırılan geniş askeri eğitim alanına roma’daki benzerinin adı olan campus martius (mars alanı) verilmiş.

    19. yüzyılda trenin gelmesiyle bakırköy orta direk ailelerin yaşadığı bir semt haline dönüşmüş ve daha da büyüyüp kalabalıklaşmış. bugün dükkanların dizili olduğu caddesinin eski altın çağında nasıl muhteşem eserlerle dolu olduğunu gözünüzün önüne getirebilmek için güçlü bir hayal gücüne ihtiyacınız olacak.

    türkiye’nin planlanmış ilk banliyölerinden biri olan ataköy, türkiye cumhuriyeti’nin kurucusu mustafa kemal atatürk’ten almış adını; semt çoğu insanın içinde yaşamayı sıkıcı bulduğu, yüksek apartman blokları ile dolmuş. 1988 senesinde açılan galleria, şehrin ilk alışveriş merkezi ve amerika’daki houston galleria’dan etkilenen o zamanki başbakan turgut özal’ın önayak olmasıyla açıldı. denize yakın olan bu avm, o dönemlerde alışveriş yapmak için insanların öncelikli tercih ettikleri mekanların başındaydı.

    arnavutluk’a giden yol / egnatia yolu
    romalılar döneminin en önemli yollarından olan egnatia yolu (via egnatia), adriatik sahilindeki dyrrachium’dan (bugünkü arnavutluk/durres) bizans’a kadar 1120 kilometrelik bir mesafeyi kat ediyor. dyrrachium’da yolcular bir gemiyle adriyatiği geçer, roma’ya appia yolu’ndan devam ederlermiş. böylece roma imparatorluğu’nun iki başkentini bağlarlarmış. yazıtlardan öğrendiğimiz kadarıyla yol adını makedonya prokonsülü gnaeus egnatius’dan almış. yol çalışmaları m.ö. 2. yüzyılda var olan yolun iyileştirme çalışmaları şeklinde başlamış. m.s. 5. yüzyıl itibariyle yol ihmal edilmiş. imparator jüstinyen’in onarımlarıyla yolun doğu kısmı ticarette önemli bir rol oynamaya devam etmiş. haçlılar seferler için ortadoğu’ya giderken egnatia yolu’nu kullanmışlar.

    bakırköy sokakları
    ilk bakışta 1990’lardan önceki bakırköy ’den bir şey kalmamış gibi görünüyor. bununla beraber, eğer banliyö treninin güneyindeki sokaklarda dolaşırsanız, beton binaların arasına serpiştirilmiş, etkileyici ahşap ve taş evlerle karşılaşırsınız. özellikle istanbul caddesi, heyvet sokak ve yurt sahibi sokak’ta yoğun halde görebileceğiniz binalara ilaveten hazırlık sokak’ta taştan yapılmış taş okul’un kalıntıları da var. sahile doğru giden ebuzziya caddesi’nde 19. yüzyıl ermeni kilisesi olan surp asdvadzadzin’ı ve 1844 yılında yapılmış ermeni okulunun binasını görebilirsiniz. rum ilkokulunun binası ise istanbul caddesi’nde bulunuyor. tüm bu yapılar bir zamanlar farklı etnik kökenli insanların komşuluğunu hatırlatıyor. reyhan sokak’taki küçük bir sanat galerisi ise yaşama 1908 yılında bir fransız okulu olarak başlamış.

    fildamı sarnıcı
    görsel 1 / 2 / 3 / 4
    bakırköy’deki bu garip isimli yapının adını nereden aldığı kesin olarak bilinmemekle beraber, kulağa en mantıklı gelen hikaye burada bir zamanlar saray fillerine ait bir barınak olması. 127 metreye 76 metrelik ölçüleri, 7 metre kalınlığındaki duvarları dikkate alındığında aslında ismine şaşmamak gerekir. istanbul’da 5. yüzyıldan kaldığı tespit edilen dört açık hava sarnıcından biri olan fildamı veli efendi hipodromu’nun yakınında yer alıyor. açık ara bölgedeki en etkileyici mimari yapı olan fildamı’nın dışında açık hava sarnıçlarının tümü suriçi’nde toplanmış. bu yüzden sarnıcın şehrin batıya doğru yayılmasında önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. diğerlerinden farklı olarak bir köşesinde kontrol kulesi olan sarnıç, bakırköy’deki valens sarayı’na, veliefendi hipodromu’na ve bizans ordu karargahı‘na su sağlıyormuş. sarnıç daha önemli görevler üstlenebilecekken ne yazık ki kötü bir futbol sahasına ev sahipliği yapıyor.

    hristos analipsis kilisesi
    bakırköy rum mezarlığı’nın içine cenaze törenleri için yapılmış olan kilise xıx. yüzyıl tarihli. üç nefli bazilika planındaki kilisenin mimarı akilepsos aleksios.

    zuhurat baba türbesi
    zuhurat baba, istanbul’un fethi sırasında osmanlı ordusunun susuzluktan kırıldığı bir anda askerlerin karşısına çıkan ak sakallı ve nur yüzlü bir kurtarıcı olarak biliniyor.

    veliefendi hipodromu
    veliefendi hipodromu türkiye’nin en eski ve en büyük hipodromu. 7600 kişilik tribün kapasitesine sahip olan hipodrom, 170 metre uzunluğunda, 15 metre genişliğinde bir antrenman pistine sahip.

    bakırköy’ün tarihinde kuşkusuz en önemli olay 1877-78 osmanlı-rus savaşı’dır. (doksanüç harbi) plevne kalesini ele geçiren ruslar, istanbul üzerine yürüdüler. ayastefanos’u (yeşilköy) işgal ederek karargah olarak kullanmaya başladılar. tarihte ayastefanos antlaşması ile geçen belge 3 mart 1878’ de burada imzalandı. makriköy’ün cumhuriyet öncesinde yaşadığı önemli bir olay da fransız askeri birliklerince işgalidir. ankara ordularınca bu işgal ortadan kaldırılmış ve bakırköy cumhuriyet dönemine adım atmıştır.

    bakırköy 1990’larda tümüyle kentleşmiş bir yönetsel birime dönüşmüştür. 1989’da küçükçekmece çıkarılarak ayrı bir ilçe yapılmıştır. 1992’de bakırköy ilçe sınırları yeniden düzenlenerek bahçelievler, güngören, bağcılar ve esenler adıyla yeni ilçeler oluşturulmuştur.

    günümüz bakırköy merkezindeki en eski yapı olan çarşı camii bakırköy’ün gerçekten de 17. yüzyılla birlikte canlandığının yaşayan bir kanıtıdır. çarşı camii 1601’de inşa edilmiştir. camiyle birlikte bir çeşme ve bir de hamam yapılmıştır.
    görsel eski / yeni

    azadlı baruthanesi’nin kuruluşunda barutçubaşı ohannes dadyan görev almış olup adını taşıyan dadyan ilkokulu günümüzde de faaliyetini sürdürmektedir.
    görsel eski / yeni

    son olarak ataköy-şirinevler arasındaki medeniyet köprüsünün son hali uydu görsel
    videolar 1 / 2 / 3 / 4/1988 / 5/2017
    kaynaklar 1 / 2 / 3

    debe editi: sözlük ahalisini #çapatıpbağırıyor başlığına davet ediyorum. böylesine önem arz edem bir konu maalesef çok az insanın dikkatini çekiyor. umarım böyle bir kurumda sağlık hizmeti almak/okumak/bulunmak zorunda kalmazsınız.

    ayrıca;
    (bkz: sümerbank bakırköy pamuklu sanayii müessesesi)
  • town center sikko bir üniversite olmuş. içinde kimsenin bilmediği harika bir rebook magazası vardı.

    yücespor'a site yapmışlar. adliye ve etraftaki arzuhalci team arnor krallığı gibi yokolmuş.

    meydandaki kokoreççiler yok. basad ve yanındaki mtf dersanesi yok. istanbul caddesinde alamod vardı lisede rakı meze yapardık yok olmuş. ermeni arkadaşlarımıza rastlardık jbitler garenler narodlar yurt dışına kaçmıştır kesin.

    karusel'e girmemiz yasaktı toyzaras'ta oyun oynamak için milf hanımlara 5 dklığına akrabamız olun derdik. toyzaras yok olmuş.

    ataköy dolmuşlarının orda mezeci vardı yok olmuş. meyve de satıyordu.

    alt kafes üst kafes değişmemiş thanks gad.

    yücespor'un arkasındaki lunapark iyi ki yokolmuş her türlü hıyarı barındırıyordu ama girişte porno satan bir dayı vardı onun gidişi üzdü.

    kargocuların olduğu yolda aras kargonun karşısında köfte piyaz yapan dayı vardı o yok olmuş.

    meydanda diyenar vardı siktir olup gitmesine sevindim. ama martı kitabevine üzüldüm. maalesef yok olmuş.

    ebuzziya'dan inerken sağda bir kat aşağıda harika bir bilardocu vardı yok olmuş.

    ptt civarında çarşıda levent kırca ve tarık akan'ı sık sık görürdük.. ama onlar kalbimizde rip.
  • bir süredir özellikle merkezinde her günü bir önceki günü aratan canım ilçe.

    gidiş dönüş olan incirli caddesi, kenara birkaç araba park edecek diye daraltılarak sadece gidişe döndü. üstüne gereksiz birkaç yerde kaldırım ve cepler de genişletildi. sonuçta trafik gidiş dönüşken olduğundan daha yoğun ve kaotik hale geldi, sadece gidiş olmasına rağmen.

    sokaklarındaki yüz yıllık ters yön düz yönler birbirine sokuldu. insanlar evlerine nereden nasıl gideceklerini şaşırdı. her gün her sokakta tartışma ve birbirine bağırıp çağıran sürücüler var.

    yine pek çok yerde yollar daraltıldı, eskiden iki arabanın rahatlıkla geçtiği yerlerden tek araba zor geçiyor şimdi.

    çocukların oynadığı parklardan oyuncaklar söküldü götürüldü. yenileyecekler herhalde dedik, gidiş o gidiş. düşünüyorum düşünüyorum, mesela marmaray durağından ataköy'e inen yolda soldaki küçük parkın niye bunu yaşadığını bulamıyorum. oradan geçen minikler iki sallanıp mutlu oluyordu, sahiden ne istediniz?

    insanlar birbiriyle kavga ediyor ama bu durumları yaşamalarına neden olan kişilere itiraz etmek akıllarına gelmiyor, bu da enteresan. bu parti, siyaset, kişi bağımsız, korkunç bir durum. burası şehrin en göz önündeki ilçelerinden biri, yazıktır.

    bunlara neden olan kişilerin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum, hatadan dönmek erdemdir. bir iş yanlış yapılabilir, doğru kişiler belirlenememiş de olabilir, insanlık halidir. dönün buradan. her sokağa çıktığımızda içimiz acıyor, düzeltin. diyelim ki, sesimiz duyuldu.
  • bakırköy'e profil ve kültür olarak en çok benzeyen iki ilçe var:

    - bahçeşehir (başakşehir ile birleştirildi)
    - bahçelievler

    bahçeşehir başakşehir ile birleştirildiği için akp belediyesinde. bunun dışında eskiden bakırköy'ün parçası olan zeytinburnu, bağcılar gibi ilçeler de var.

    bakırköy akp'yi destekleseydi ne olurdu sorusunun cevabı bahsettiğim dört ilçede var. ataköylülerin evlerini satıp taşındığı bahçeşehir'de binalara ait bahçeler gaspedilerek binaların arasında yeni binalar yapıldı. eğer ataköy akpli bir belediyenin idaresinde olsaydı muhtemelen hiç yeşilliği kalmamış bir beton yığınına dönüşürdü. ataköy hani zaten aman aman güzel bir mimarisi olan bir yer değil.

    bahçelievler ve bağcılar, uyuşturucu batağına çekildi. belediyelerin suçu olmayabilir ama kesinlikle iyi bir imaj değil. (zabıta neye yarıyor meçhul) bunun nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum. bu iki ilçenin sokaklarını geceleri torbacılar sarmışken adım başı tepede erdoğan ve islamcılık propagandası görürsünüz. bakırköy istanbul caddesinin ara sokaklarında biraz yanaşınca size çakı sallayan torbacıların cirit attığını düşünün. bunları yaşarken de adım başı erdoğan'ın yüzünü gördüğünüzü hayal edin. karınıza kızınıza ters ters bakan sakallı cübbeli adamlar da cabası. abartılı mı geldi? sırf belediye başkanını defaatle görmemek için bile akp belediyelerine oy verilmez. isterse bülent ecevit olsun. akplilerin de ekranda görünme hevesi meşhurdur bu arada. ido ekranlarında amasya'nın belediye başkanı poz kesiyordu amasya'nın reklamını yapacağım ayağına. siz bakırköy'den kadıköy'e gidiyorsunuz mesela ama alakasız bir yerin belediye başkanı ünvanından başka bir ünvanı olmayan kelebek bıyık bir adam görünüyor. amasya halkının vergilerine yazık.

    zeytinburnu ise bakırköy'e çok benzeyen yerlerden birisi olarak çarpık kentleşmenin tadına doyasıya vardı. şöyle bir durum var ki, adamlar tarihi fişekhane'yi avm bahçesine süs yaptı. böyle bir şeye nasıl izin veriliri hiç düşünmeyeceğim. görkemli, devasa, istanbul gibi tarihi bir kentin silüetinin içine eden binaların arkasında ilk depremde birbirinin üstüne çullanacak çürük çarık binalar hayal edin.

    bakırköy halkının da seçenekleri süper olmadı bu arada. ya bu sevimsiz dersimli vardı elimizde ya da ateş ünalerzen. bakırköy halkının gözünün önünde çevre ilçelerin vardığı durum ortadayken cumhur ittifakı bir seçenek olmadı.
  • bana göre en güzel yeri işbankası ve postanenin olduğu dörtyol ağzı olan semt. cıvıl cıvıldır orası. avm lere inat, insanların doluştuğu sokaklardır. fastfoodçular, kuyumcular, mağazalar, kırtasiyeler, pastaneler ile rengarenktir. avm lere 100 basan o çarşıda dolaşmak ve insanlara karışmak çok keyiflidir. güzel bir semttir bakırköy ve en güzel yeri de burasıdır.
  • çocukluğumdur. istasyona bakan sokakta oturup tren sesi dinlemektir. ara sokaklarında saatlerce dolanmaktır. galleriadır, fame city'ye gitmektir yıllar yıllar önce. eski kızılay binasında göz muayenesi olmaktır her sene. sahildeki yapay göletin köprüsünü sevmektir. carousel'dir. toysrusta saatlerce oyuncaklara bakıp burger king'de çocuk menüsü yemektir. sokak arasında bir merdivene oturup sigara içmektir şu sıralar. daha neler nelerdir aslında akla gelmeyen. mutluluktur aslında. mutlu edendir.

    (bkz: duygusal entry'ler)
  • -istanbulun neresinde oturuyosun?
    -bakırkoy......
    -puhahahahahaaaa
    -ne oldu ki?
    -olm orda deli hastanesi yoq mu?muhahahahahah
    -eee nolcak?
    -ne mi olcak hahahahahahaaa
  • kisa bir sureligine is icin geldigimde fark ettim ki, sanki istanbulda degismemis ender yerlerden bir tanesi.. kucukken neredeyse her hafta en az bi kere gelirdim annem ile, meydandan carousel e kadar magazalari dolasirken aklimda sadece yiyecegim et doner olurdu. bi suru magazayi alisveris yapmadan gezerken son durak olarak oyuncakcilari gezerdik. almayacagimizi bilsek dahi yine de zevkliydi. kucuklugumun istiklal caddesi burasiydi... ve hala ayni havayi vermeye devam ediyor.
  • çocukluğumun mahallesiydi her yanıyla. sokakları güven doluydu o zaman veya ben küçüktüm her şeye güvenecek kadar.
    oyun oynayacak kaldırımı olmayan bakırköy'e park yapıldı sonra. ben parka utanmadan gidecek yaşı geçtikten sonra. yine de kaldırımda oynar hala çocuklar.
    fakat yakınlara sefalet, kriz, önceleri sadece amerikan filmlerinde veya kader kurbanlarının anlatıldığı türk filmlerinde gördüğümüz evsizler geldi. iyi niyetli olduğu öğretilen çocuklar geldi. fakat hayat yüzünü onlara da göstermişti. hayat yüzünü bir kez gösterdi mi iyi olmazsın artık. kanunsuzlara bile işleyen kanunlar vardır.
    medusa hayat taşlaştırdı çocukların yüreğini. dolaşamazsın artık bakırköy'de. istemezsin de.
    kalabalık kirli sokaklar, kokusu dışarı taşan garip etlerin satıldığı dükkanlar, eski sinema 74 artık 74'le bütün ilişkisini kaybetmiş. tarık akan bile yok artık sokaklarda. izi bile yok.
    bakırköy namuslu fakat fakir genç kızken, ve biz ona güvenirken, bizi dolandırıp kaçan orospu oldu. kimbilir onu kimler aldattı.
  • bugün ot dergisi'nde bir esnafın hakkında şöyle bir tanımını okuduğum ilçe; başı kumarhane, ortası şaraphane, sonu tımarhane. kumarhaneden kasıt veli efendi hipodromu.
hesabın var mı? giriş yap