ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
içilebilir su markaları
-
kullandığım damacana markasının adını 152. sırada gördüğüm listedir. sanırım yalaktan doldurup getiriyorlar, yıllarca ne içirdiniz lan bana!
dünyanın etrafını cam ile çevirmek
-
tül ve perde takmaya sıra gelince herkesin ortadan kaybolacağı durum.
100 mb'lık trojan
-
avast isimli müthiş program ara sıra böyle güzide örnekler bulabiliyor işte. 100 mb'lık trojan.. savaş gemisiyle casus göndermek gibi bir şey olmalı.
bilgisayara çaktırmadan sızdırmak yerine flash belleğe yükleyip bilgisayar sahibine posta ile gönderseniz daha hızlı gider sanırım.
eğer böyle bir şey gerçekten yapılmışsa da bunu yazan arkadaşa, artık başka konularda yoğunlaşmasını tavsiye ediyorum.
leonard cohen tom waits ve nick cave'le eve çıkmak
-
cikilmasi halinde, mutfak alisverisinin 4'e bolunucegini pesin pesin konusmak gerekir.
ahmet atakan
-
ben 32 yaşıma kadar nasıl geldim kardeşim?
yaşamayı seviyorum, özgürlüğü seviyorum, bu halkı seviyorum derken yalan mı söyledim acaba kendime? çok mu korktum kardeşim elimde aslında olmayanları kaybemekten? şekil mi yaptım etrafımdakilere? kaçtım mı? uzaktan bağırmayı adamlık mı sandım? gaz iki kere gözüme kaçıp da gözlerim yaşarınca kendimi kahraman mı sandım? çocuk oyuncağı mı sandım tüm bu olanları?
sen 22 yaşında başından vurulup öldürülürken ben 32 yaşıma nasıl geldim kardeşim? ben bu utancı içimde yaşatacak kadar büyük ne günah işledim? ben senin, ethem'in, ismail'in, medeni'nin haklarını nasıl öderim kardeşim? sen tertemiz yüzünle uzanıp yatarken ben nasıl ayakta dururum?
hakkını helal et ahmet.
çok özür dilerim kardeşim. çok özür dilerim.
sevgilisi kendisini arkadaşıyla aldatan yazar
-
yalnız burdan bakınca leventi seninle aldatmış gibi duruyor.
bi düğünlerini yapmadığın kalmış kardeşim.
pazar günleri her şeyin kınanabilir olması
-
başına "pazar pazar" eki getirmek suretiyle mümkündür.
örnek veriyorum:
"pazar pazar böyle müzik mi çalınır?"
"pazar pazar ne balesiymiş bu?"
"pazar pazar brent petrolü mü satın alınırmış?"
"pazar pazar sen anandan yine çıkardın amma, baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"
vb...
yazarlara türkiye'den umudunu kestiren olay
-
aslında bir süreç var. 17-25 aralık'ta rezillikleri çıktı, açık açık "ne istediniz de vermedik, kandırıldık" dediler ve ihanetin itirafını ettiler. ama buna rağmen sürekli aynı kafada devam eden birileri tarafından destek almaya devam ettiler. böyle bir olay normal bir ülkede olsa o gün iktidarda kim varsa devam edemeyip orada biterdi. tabi zaman geçtikçe soma oldu, çözüm süreci oldu tek adam referandumu oldu... en son 24 haziran 2018'de toplum endüstri yerine keki seçti ya, cumhuriyet yerine siyasal islam otokrasisini seçti ya işte o zaman iyice anlaşıldı ki bu toplum umutsuz vaka. kendisini yapılan proleterya muamelesini sorgulamayıp çoluğuna çocuğuna bakacak parası olmadığı halde hala "ben onun g*tünün kılıyım" diye gezen insan basitliğini gördük ya işte orada ülkecek kaybettik aslında. bu tarihten sonra çöküntüler ve rezaletler devam etti tabi ama her seferinde daha az şaşırır olduk. rezillik bizim yaşantımızın normal bir kavramı haline geldi.
akp'ye oy veren 21 milyon 400 bin kişi
-
müslüman olduklarını düşünen bir kitledir .
anladıkları dilden söylersem daha net olur. hani diyorsunuz ya hem müslüman hem laik olunmazz diye. benimde size lafım şu hem müslüman hemde kul hakkı yiyicisi destekçisi olunmaz .
alnınız haram, sırtınız çıkar, ruhunuz kör.