ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yapınca herkes sana bakıyor hissi veren eylem
-
yanlış yöne gittiğini farkettiğinde geri donmeye çalışmak.
bezini açtık kanımız dondu
-
asil dehsete dusuren kendi aralarinda gulup eglenmeleri. bir manyagin başının altindan cikan birsey olsa ruh hastasi deyip gecersin. fakat oradaki grup bunu normallestirmis. el kadar bebek olmasina ragmen. simdi cocugunuzun bunlarla ayni otobuse binip ayni markete girdigini, ayni asansorde tek basina kaldigini dusunun. aklima tek birsey geliyor. hepsini tek tek yok etmek. başka cikar yolu yok cunku. kanunlarimiz bizi korumuyor artik.
gelmiş geçmiş en iyi sol bek
-
(bkz: roberto carlos)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- off yillardir dondurma yemiyodum
3 yasindaki yegenin dondurma için tesekkür cümlesi.
motor parçalarının ismindeki muazzam tatlılık
-
beni ziyadesiyle mutlu eden naif bir olay. mesela parçalara bakıyorum birinin ismi emme manifoldu diğerinin ismi endüksiyon bobini ne bileyim eksantrik mil var triger kayışı var, acayip güzel isimler, insan olduğu halde böyle güzel isme sahip olamayan canlılar var şu hayatta şaşırmamak elde değil, böyle bir gerçek varken motor parçalarının ismindeki bu tatlılık gerçekten tebessüm ettiriyor. evet.
anne ve babanın 23 gün boyunca sokağa çıkamaması
-
başlığın tam hali "anne ve babanın 23 gün boyunca nusaybin'de sokağa çıkamaması" şeklinde olacaktı ama malum karakter sınırı.
öncelikle, başlığı nasıl bir şekilde açacağımı bilemedim. anlam karmaşası yaratmış olabilirim. bunun için herkesten özür dilerim.
umarım kimsenin anlamak zorunda kalmayacağı bir durum olarak kalır. umarım bunu anlamak zorunda kalmazsınız. umarım bu acıyı yaşamazsınız.
23 koca gün!
mardin valiliği tarafından nusaybin’de uygulanan sokağa çıkma yasağı 23. gününe girdi. bu süre zarfında anne ve babam evden çıkamadı. 23 gündür her allah'ın günü arayıp iyi olup olmadıklarını öğrenmeye çalışmaktan yoruldum. 23 gündür eve stokladıkları yiyeceklerle karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. bu sabah konuştum annemle, iyiymiş. yemekleri varmış yeterince. komşumuz şehir dışına göç etti. tavuklarını anneme bırakmış. "her gün 2-3 yumurta çıkıyor kahvaltıda onları yiyoruz" diyor bana.
bizimkiler şehir dışına çıkamadı. fakiriz biz evet. sadece bir evimiz var. hayatları boyunca yaptıkları tek birikim o ev. yalan olmasın babamın bir de arabası var.
annem kapatıyor telefonu sonra. annemle uzun konuşmayı sevmem. çünkü telefonda sürekli ağlıyor. dayanamıyorum sözlük. dayanamıyorum annemin ağlamasına. babamı arıyorum. "baba nasılsın?" diyorum.
iyiyim oğlum, paran var mı?
var babacım, siz nasılsınız? işyeri ne durumda. (23 gündür kapalı ulan. ne soruyorsun?)
...
sonra o da kapatıyor. oturuyorum masaya birkaç sigara yakıyorum. ciğerim yanıyor. yapamıyorum.
lütfen yeter artık. savaşınız yerin dibine batsın. benim için savaşıyorsanız, savaşmayın. istemiyorum savaş falan.
çocukluğumun geçtiği sokaklar hendeklerle dolu. ilk aşkımın elinden tuttuğum yollarda el yapımı patlayıcılar var. yaşadığımız evlerde insanlar ölüyor. bir asker geliyor nusaybin'e. daha önce hiç görmediği sokaklarda canını veriyor... atanamadı diye sırf parasız kalmamak için polis olan bir abi ölüyor.
neden? ne için? kimin için?
edit: kardeş olmadığımızı ve inşallah ölmemiz gerektiğini söyleyen insanlar var. üzülerek okuyorum. orda polis abi yazmıştım halbuki. o da insan. ona üzüldüğümü nasıl göstereyim sana, göstersem de nasıl anlayacaksın ki zaten. annem ve babam 50 yaşında insanlar. siyasetle ne işleri olur? olsalar da ölmek zorunda değil mi? pisliksiniz.
nusaybin'de kalan herkes terörist değil mi? anne ve babam da öyle. tekrar söylüyorum. umarım bu durumu anlamak zorunda kalmazsınız.
bayram namazına gitmeyen erkek
-
devletin maaşlı memurundan siyasi propoganda dinlemeyecek olan erkektir. yüzünü sağa sola gösterip tanımadığı insanlara yalakalık yapma ihtiyacı hissetmiyordur.
kelepçeli liseliye yumruk atan kadın
-
saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....
yapay zekanın ilk sözü
-
muhtemelen ''hello world '' olacaktır.
resozluk
-
update: antik'te ve yeni sozlukte duzgun calisacak sekilde guncelledim.
===== nedir? =====
sozlukteki basliklari (genelde sahis isimlerini) google images'ta aramaktan yoruldugum icin yazdigim eklenti. google chrome, firefox ve opera icin versiyonlari var. o an okumakta oldugunuz basliga ait buldugu ilk resmi getirip sag frame'e ekliyor.
===== nasil kurulur? =====
google chrome:
https://chrome.google.com/…gcnbjjamjgckfelmga?hl=tr
firefox:
1.4 versiyonunun yanindaki sari "add to firefox" butonuna tiklayin.
https://addons.mozilla.org/…ons/?page=1#version-1.4
opera:
sag ust kosedeki yesil "ınstall" butonuna tiklayin.
http://userscripts.org/scripts/show/73550
internet explorer versiyonunu sagolsun togan hazirladi: (bkz: #18763415)
bu kismi yalniz operacilar okusun:
opera icin, bir klasor olusturup, resozluk.user.js dosyasini bu klasore kaydedin, ardindan, araclar -> tercihler -> gelismis -> icerik -> javascript secenekleri penceresini acip, kullanici script klasoru bolumunden biraz once olusturdugunuz klasoru gosterin ve opera'yi yeniden baslatin.
http://www.resozluk.com/
2090'da uyanılsa google'da aranacak ilk şey
tehdit edilen ilahiyat öğrencisinin iddiaları
-
bunların erkeği de mağdur olmaya başladı saç baş muhabbetinden, ne bitmek bilmez mağduriyetmiş yav.
(bkz: kesin yaşanmıştır)