hesabın var mı? giriş yap

  • hava soğuktur...
    sen de küçük olmalısın.
    baban,annen yanında.
    ne derdin var ne kederin.
    belki de içerde yer yatağında yatıyorsundur he?
    akşam fındık falan konmuştur sobanın üstüne.
    o soba seni ısıtsın diye çalışan baban,oturmuş çay içiyordur.o kadar da keyif yapsın değil mi?
    sonra ışıklar söner,
    tavanda kırmızı bir gölge...
    sobadan gelen çıtpıt sesler...
    annen yatmamıştır daha.sobanın içindeki odunun,kömürün tamamen yanmasını bekler.
    belki de yanına uzanır.
    mutlusundur işte.
    huzurlusundur.
    büyüyünce,o günleri bu kadar çok özleyeceğini hiç düşünmemişindir.
    sobadan yansıyan ateşin kırmızısı,yerini kömürün rengine bırakır büyüdükçe.
    üzülürsün.

  • adına lussekatt, lussebullar denilen kuzey avrupa çöreği. ana malzemesi safran olup hoş kokulu olan bu çöreğin tarifini verirsek:
    şöyle aile sülale boyu olsun bol bol yiyelim 30 tane olsun diyorsanız:
    önce 1 gramlık safran almanız gerekiyor. safran pahallı ve gereğinden fazla kullanılırsa zehirlenme yapacağından burada minik poşetlerde satılıyor. 0,5 gramlık minik poşeti açtığınızda içinden minik bir poşet daha çıkıyor ve onun içindeki safrana ulaşıyosunuz. aşırı dozda kullanımı zehirlenmeye yol açarak böbreklere zarar verdiği için böyle heroin satar gibi minik poşetlerde satılıyor. ayrıca marketlerde raflarda yok. kasa görevlisinden rica ediyorsunuz oda yere eğilerek ayaklarının dibindeki kutudan çıkarıp size veriyor. kanser araştırmalarından tutun yemeklere, çöreklere ve ağrılar için melhem, sağlık sorunlarına ve bazı durumlarda boya olarak kullanılan safran bitkisi modelimizin reklamını yaptıktan sonra tarifimize geçebiliriz.
    malzeme:
    1 gram safran
    5 dl. süt
    400 gram yağ ( tereyağı yada margarin)
    17 dl.un
    1 1/2 dl tozşeker
    yarım çaykaşığı tuz
    50 gram ekmek yapımında kullanılan maya
    1 adet tozşeker parçası
    1 yumurta
    kuru üzüm

    - 5 dl süt ısıtılarak 37 derece sıcaklığa getirilir.
    - bir tozşekerle 1 gram safran birlikte ezilir.
    - çözülen bu safran ısıtılmış süte eklenir. daha sonra margarinde eklenir.
    - 17 dl una maya konularak karıştırılır ve tüm sütlü karışım una eklenerek hamur yapılır.
    - hamur yoğurulup bir kabın içerisinde üstü örtülerek 40 dakika bekletilir.
    - 40 dakika sonra hamur ikiye ayrılır.
    - birinci hamur parçası 20 parçaya ayrılır ve herbir parça 25 cm uzunluğunda ince şeritler haline getirilir. bu ince şeritler saç örgüsü yada amerikan doları para birimi işareti şekline getirilerek fırın tepsisine dizilir.( şekil verme için verilen linklere bakınız)
    - ikinci hamur parçasına da aynı işlem yapılır.
    - üstlerine yumurta sarısı sürüldükten sonra tepelerine kuşüzümü konulur.
    - 225 derecede 17-18 dakika pişirilir. ( bazı önceden ısıtılmış fırında 10 dakika yeterlidir)
    minik hatırlatma : gluten alerjisi, çölyak rahatsızlığınız varsa özel kullandığınız glutensiz unla yaptığınızda hamur kuru ve üzeri sanki bayatlamış gibi pütürler olur. bu yüzden fırından çıkarçıkmaz sıcak tüketmeniz ve kalanları dondurup tüketileceği zaman ısıtılması öneriliyor.

    anna bu videoyla cok güzel anlatıyor.
    https://www.youtube.com/watch?v=vpyt8vn7o1k

    videoyla işim olmaz bana türkçe blog lazım derseniz burada da güzel anlatılmış.
    http://borekyapiyorum.blogspot.com/…/norvec-st.html

    susanne ayrıntılı fotoğraflı anlatmış:
    https://www.recepten.se/recept/lussekatter.html

    hamura birden fazla değişik şekiller formlar verebileceğinizi gösteren sayfa:
    http://www.ica.se/…bakat/sa-viker-du-saffransbullar

  • 1680 yılında etiler yoktu, diyerek başlanması gereken soru. etiler, adını etibank'ın yaptırdığı konut kooperatifinden alır. etibank da cumhuriyet sonrası açılan ve selçuklu öncesi anadolu medeniyetlerini (sümer, hitit*, akad*) isim olarak benimseyen bir bankadır. etiler'in olduğu bölge 18. yüzyıla kadar ormanlık araziydi. kışın kurt inerdi. bölgeden bir arazi 18 yüzyıl sonlarında kaptanı deryaya tahsis edilince levend* adını aldı. bugünkü levent mahallesinin kurulması ise 1950lere kadar bekleyecekti*.

    eyüp ise bizans döneminden beri bir yerleşmeydi, sahabelerden eyüp el ensari ve ordusunun 7. yüzyıl sonunda kapılarına dayanıp bozguna uğradığı konstantiniyye surlarında yer alan bir bizans toprağıydı. 15. yüzyılda konstantiniyye osmanlılar tarafından alındıktan sonra fatih sultan mehmed, ilk kuşatmayı yapan eyüp el ensari'nin mezarını aratmaya başladı. kuşatmayı yapan müslümanlar, surların dışındaki bir manastır mezarlığının dışına gömülmüşlerdi. akşemseddin rüyaya yatıp mezarın yerini tesbit edince burası türbe yapıldı, ve üzerine görkemli bir cami yaptırıldı. cami son haline gelene kadar epey elden geçmiştir. eyüp uzunca bir süre şehir dışında bir köy, mezarlık ve ruhani mekan olarak kaldı.(tarîh-i sultan süleyman, nakkaş osman, 1580*)

    1680 yılında muhtemelen eyüp'ten, konstantiniyye'den gelirken bindiğiniz atla haliç kıyısına kadar gidip, kayıkla karşıya geçip, galata'dan yukarı ormanın içine doğru da eşrafın "delü mü sikdü acep?" bakışları arasında at üstünde gidebilirdiniz.

  • öğrenci evinde yalnızken hasta olup, kusmaktan öleceğini sanmak da bunlardan biridir. açlıktan ve kusmaktan kalkıp yemek dahi yapamazsınız. sonra arkadaşlarınıza böyle bir olay yaşadım deyince neden söylemedin gelip bir çorba yapardık derler. böylece siz de gariban değil de mal olduğunuzu anlarsınız.

  • ne zaman dara düşse veya ne zaman seçim yaklaşsa tüm batı dünyası erdoğan’ın yardımına koşar. 20 yıldır bu böyledir.

    onlara hak veriyorum sonuçta ülkesini 3 kuruş karşılığında göçmen kampına dönüştüren, petrol aramayacaksın dediklerinde paşa paşa kabul eden, adalarını işgal ettiğinde gık bile çıkaramayan, çöplerini bile satın alıp kendi ülkesine döktüren başka birini bulmaları zor.

    şu an aktroller kudurmuş bir şekilde dünyayı mağlup eden liderimiz vs herkese saldırıyorlar.

    ülke tarihinin en derin krizlerinden biri yaşanırken hem de.

    yazıklar olsun.

  • arada bir bizim kahveye gelirdi. kendi halinde efendi bir insandı. nasıl böyle bir şey yaptı hala aklım almıyor.

  • kıskanıyorum paraların böyle kişilerde olmasını. futbolcuları, şarkıcıları ve hasan can kaya gibi bir mesleğe sahip olup da böyle para kaldıranları gördükçe çok kıskanıyorum. maddi manada bir üretim yok, insanlık hayrına bir şey yok. genel olarak o kadar boş ki, böyle boş şeylerin bu kadar para etmesi zoruma gidiyor. çok adaletsiz bu dünya.

  • bold pilot ; 90 lar turkiyesine damgasini vurmus ve 1996 gazi kosusunda kirmis oldugu rekor halen gecilememistir.

    biraz hikayesine bakalim isterseniz. tjk kayitlarina gore 21 nisan 1993 dogumlu bold pilot in orjini baba (persıan bold (ıre) anne rosa palumbo (gb) / ımperıal flıng (usa) dir. filmin fragmaninda da gordugunuz uzere halis karatas i efsane yapan atlardandir. turk atciliginin onde gelen ailelerinden atman ekurisine ait olan bu safkan ingiliz ati ilk yarisini 28 mayis 1995 te istanbulda kazanir. aslinda hikayenin onemli kismi o yillarda genc ve gelecek vaadeden bir jokey olan halis karatas la bulusmasidir. karatas la olan iliskisi gercekten cok farklidir. hatta atin sahibi ozdemir atman in kizi begum atman la da bu at sayesinde yakinlasir ve arkadas olurlar ve arkadasliklari ilerleyen zamanda evlilige kadar gider. jokeyler ve atlar arasinda bazen boyle ozel iliskiler vardir. mesela selim kaya ve kafkasli da bunlardan biridir. kafkasli da cok buyuk bir sampiyondu fakat jokeyi selim in de dedigi gibi cok fazla kosturuldu ve ne yazik ki atlar sahiplerini secemiyor.

    biz bold pilot in hikayesine geri donecek olursak ; yaris hayati boyunca 30 kez start alan bu safkan 21 kez birincilik ,4 ikincilik , 2 kez ucunculuk , 2 kez de dordunculuk aldi ve sadece1 kez tabela disinda kaldi. tabi kazandigi en unutulmaz yaris hic kuskusuz rekorlari alt ust ettigi ve halen kirilamayan 1996 gazi kupasi kosusuydu ki at yarisi tarihimizin efsane yarislarindan biridir. ali kayakit in muthis yorumuyla olay bambaska bir boyuta gelir. at yarisiyla ilgilenipte bu yarisi izlemeyen yoktur en dis kulvardan bold pilot geliyor diye bagiran ali kayakiy i unutmak tabiki mumkun degildir.

    1996 gazi kupasi kosusu

    yine bold pilot in 1996 yilinda duzenlenen uluslararasi bogazici kosusunda alman ekuriye ait galtee yi gecisi inatla pes etmemesi rakibinin ataklarina direnip vazgecmemesi ve son 50 metrede attigi sprintle kazandigi yaris efsaneler arasindadir.

    1996 uluslararasi bogazici kosusu

    ote yandan bold ,gazi disinda ankara , basbakanlik , sakarya , ismet inonu , fevzi cakmak gibi ingiliz atlarina mahsus ne kadar onemli kosu varsa hepsini en az 1 kez kazanmistir. yaris hayatini
    buradan inceleyebilirsiniz. son kosusunu ise 98 yilinin agustos unda kosar ve aygirliga ayrilir. aygirlik kariyeri yaris kariyeri kadar basarili olmasa da 45 tane yavrusu olur. aralarinda kendisine benzeyen daha dogrusu kendi basarilarina yaklasabilen pek yavrusu yoktur. bu arada şunu da belirtmek lazim ki filmde bold pilot i canlandiran at kendisi gibi kapkara olan oğlu ganesh tir.

    bold pilot sahada oldugu 30 yarisin 28 inde halis karatas la start alir. bold onu o bold u ayri bi yere tasir. hatta yanlis hatirlamiyorsam halis karatas bir programda bold un burnunun hafif yamuk oldugunu , kucukken yanindan ayrilmak istemedigi icin onunla birlikte disari cikmak isterken burnunu kapiya sıkıstırdıgıni anlatmisti. aralarinda ki hikaye gercekten cok ozel ve bu hikaye aslinda filmde de gorebileceginiz gibi cok iyi bitmedi. halis karatas ve bold pilot arasindaki iliski atin sahibi olan ozdemir atman in kizi begum atman la yakinlasmasini sagladi ve evlendiler. 2 cocuklari oldu. fakat begum hanim 2014 te elim bi hastalik sonucu hayata veda etti. esinin olumunden bir kac ay sonra duzenlenen 2014 gazi kupasi kosusunu halis karatas kazanirken finişi gectiginde atin ustunde ayaga kalkip alyansini operek galibiyetini esine hediye etmisti. hani filmlere konu olacak hikaye derler ya hakikaten oyle ve filmi de yapildi. 7 aralik ta vizyona girecek bu film umarim hepimizin beklentilerini karsilar ve salondan mutlu ayriliriz.

    seni hic unutmayacagiz sampiyon.

  • yine de halka fazla güvenip coşmayın dediğim sonuçlardır.insanlar yolsuzluk,haksızlık,talan,kötü yönetim,atatürk karşıtı siyaset olduğu için değil cebine az para girdiği için akpden vazgeçiyor benim bu insanlara güvenim yok.

  • geçen hafta arkadaşlarımla 'lan acaba türkiye genelinde 24 saat elektrik kesintisi yaşansa bilanço ne olur' diye tartışmıştık. buradan evrene selamlarımı gönderirim. bu akşam tekrar bir araya gelip aynı grupla 'acaba j. lopez hangimize verir' sorusunu tartışacağız, oturum halka açıktır.

  • üye alımı için aradıklarında eğlenceli anlar yaşamama neden olan olay.

    - merhabalar digiturk’ten arıyorum hede hödö.
    + sözleşmeyi fakslarsanız üye olacağım.
    - tamam, faks numarası verebilir misiniz?
    + hayır, faks makinem yok.
    - nasıl göndereceğim?
    + ben aboneliğimi nasıl sonlandıracaksam öyle.
    - ...