hesabın var mı? giriş yap

  • başlığın asıl hali "kyk kız öğrenci yurtlarında kalan öğrencilerin 112 acil servis ambulanslarını gereksiz şekilde meşgul etmesi" olmalıydı ama karakter sınırından dolayı olmuyor tabi.

    bu başlığı 112 acil serviste görev yapan ve defalarca kyk kız yurtlarından bildirilen vakalara ambulans ile gitmek durumunda kalmış bir doktor arkadaşımdan dinlediğim olaylar neticesinde açtım. kendisinin bu şekilde bir talebi olmadı, benle dertleşmek için paylaşmıştı fakat dediğine göre hemen hemen her şehrimizde de benzer durumlar varmış.

    konuyu çok uzatmak istemiyorum, özet olarak aslında hiç bir sağlık problemi olmamasına rağmen tamamen eften püften sebeplerle ve çoğunlukla sadece "drama queen" olmaktan dolayı, ilgi çekmek için baygınlık ve sinir krizi geçirme numaraları ile 112 acil servisten ambulans talep edilmesi olayları çok sık yaşanmaktaymış. öyle ki çoğu zaman ambulans geldikten sonra ambulansa geçince hastaneye gitmesekte olur, biraz duralım sonra geri yurda çıkayım diyenlerin falan haddi hesabı yokmuş. ekseriyetle sevgilimden ayrıldım, çok kötüyüm vs. gibi şeylerle etraftan ilgi çekmek, arkadaşlarına şov yapmak için ambulans çağıran bu sözde üniversite öğrencisi, özde zır cahil tipler yüzünden gerçekten bu ambulans hizmetine o an hayati şekilde ihtiyacı olup bu hizmete erişemeyen insanlar olabilir.

    bu arada kızları itham ediyorsun, kadın düşmanı falan diyeceklere baştan söyleyeyim. erkek yurtlarında ambulans talep edilen vakaların neredeyse hepsi gerçekten acil müdahale gerektiren durumlar oluyormuş. bu da bir dip not. bu ciddi bir konu, kimseyi yermek için falan bu başlığı açmadım.

  • gezi'yi desteklediğini, bu yüzden kültür bakanlığı'ndan yardım alamadığını söylemesine rağmen "atatürk'ü insan olarak anlamak gerekiyor. 90 yıldır sadece tapınmakla meşgulüz" dediği için yandaş diye yaftalanan sanatçı. onun anlatmak istediği de buydu sanırım. aldığı tepkiler haklı olduğunu gösteriyor.

  • motosiklet sürücü tamamen geri zekalı. en sağ şeritten tam gaz gidip de niye önüme kırdın diye mal mal hareketler sergiliyor.
    ben de aktif motosiklet kullanıcısiyim ve çok şükür çevremde böyle mal apaçiler yok.

    arkadsslarina güvenip de arabanın önünu kesip kavga etmek falan. katıksız mal.

  • eyy sabancı bırak bakkal gibi tuvaleti küçük elli büyük yüz yapsam mı diye düşünmeyi de her uçağa binişte bayan yanına düşsem diye iç geçiren türk genci için hem seni hem bizi güldürecek bi kampanyaya imza at. bayan yanına oturmak için verilsin 5 tl ve bu iş huzur içinde çözülsün.

  • -bizim $irketimiz cesur ve akillica riskler alabilen lider ruhlular sayesinde $u anki seviyesine ula$mi$tir. peki ya siz? risk alabilen bir insan misiniz?
    -evet efendim, ben hep risk alirim
    -bir ornek verebilir misiniz?
    -tabii ki. gecen gun kahvede ihaleyi 9'a aldim ve battim, ama yilmadim, bir sonraki elde 8'e aldim yine battim.

  • birkaç entry yukarıda marketplace kullanmayı öğrenin diye bir arkadaş çemkirmiş.

    2023 yazında xiaomi kulaklık aldım, 1 ay sonra bozuldu, garantiye yolladım. garantiden de 2 gün sonra bu ürünün kaydı kuydu yok, biz bu ürüne bakmayız dediler. ürünün satıcısı direkt trendyol'du bir de.

    10 ayı geçti, trendyol ile onlarca mesajlaşma, verilen onlarca söze rağmen ürünü kaybettik ya biz diyerek asla iade yapmadılar. 2 kere kargom kayboldu sözde sonra aa bulduk dediler. bunu iki kere yaptılar, ikisinde de yaklaşık 2-3 ay sonunda aa şeytan saklamış ürüne ehe bulduk ya dediler. ürün defalarca incelemeye alındı, ardından da 7-8 ay sonunda garantiye gönderildi.

    en sonunda ürün garantide, size firma yollayacak dediler. firma da şansa ürünümü ben batıdayım, bir doğu iline ve başka isimde birine yollamışlar. artık ortada mal da yok.

    bunun üzerine 2 ay önce para iadesi yapacağız dediler onun da üzerine yattılar. ürünün şu an fiyatı aldığım zamanın 3.5 katı. verecekleri ücret çöp kadar kaldı, ürünüm de yok, ona rağmen hala ne ürünü ne parayı hiçbir şey vermiyorlar.

    10-11 ay diyorum evet. bu saatten sonra beni öldürün trendyol'dan elektronik almam, alanın aklından şüphe ederim, internet böyle olaylarla dolu.

    tekrar ediyorum, satıcı direkt trendyol.

  • sanırım abim.
    kendisi akademisyen.
    billur tuz gibi, çocukluğundan beri okur, okur, okur..

    tamamı ücretsiz ve burslu olmak üzere eğitim ve sonrasında çalışma hayatı:
    şehrin en iyi lisesi
    şehrin en iyi dersanesi
    hacettepe
    bilkent
    tekrar bilkent
    koç
    isviçre
    amerika
    şu an norveç

    şimdi beni sorarsınız, sormayın.
    ben kendisinin anti maddesiyim, ona tepki olarak doğdum.
    kurban olduğum bir yerden verip bir yerden alıyor işte.*

    not: bu arada bugün kendisinin doğum günü. bu entry'm kendisine armağanım olsun. varlığın ve başarılarında bir katkım olmadığından seninle gurur duyamıyorum ama orada burada övüyorum işte :)

    edit: bu entry ile ilgili çok sayıda ve güzel mesaj aldım. favlayan okuyan herkese teşekkür ederim, sayenizde hoş bir şey yapmış oldum onun için. (o bile favlamış, beğenmiş demek ki :) ondan bu kadar söz ediyorum diye rahatsız olmazsa şayet, kendisi hakkında konuşulurken hep anlattığım ve bence çok hoş bir anektodu burada da paylaşmak isterim.

    annem abime hamile iken, şehrin tıp fakültesi hastanesinde, daha önce düşüğü de olduğundan titizlikle takip edilmektedir. bazı şüpheler ve bir dizi tarama sonrasında, bebeğin kesinlikle sakat olacağı, kürtaj gerektiği söylenir bizimkilere. annem kürtaj için hemşire tarafından hazırlanırken, babam hastanedeki tanıdık doktorları bulup durumu danışır ve sağlıklı olması için ufak da olsa bir ihtimal olup olmadığını sorar. doktorlardan biri, en fazla %10 ihtimal olduğunu söyleyince babam, "%10 bana yeter, gerisi allah'ın takdiri" der ve annemi kürtajda ısrarcı ve kesin kararlı olan doktora görünmeden hastane odasından -tabiri caizse- kaçırır. daha sonra alanında çok iyi olan ve yakınen tanıdıkları bir profesörün takibine girerek annem abimi doğurur. tahmin edeceğiniz üzere tamamen sağlıklıdır.

    tüm bunları düşününce bence abim, bizimkilerin, sağlıklı olma ihtimalini eleyemeyecek kadar inançlı, gözüpek ve etik kaygılara sahip, aynı zamanda sakat doğsa dahi 'keşke aldırsaydık' demeyecek kadar inançlarında samimi insanlar olmaları karşılığında allah'ın cömert bir hediyesidir.

  • akp’li belediyede çalışıyorum diye hayatımda 1 kez zoraki akp mitingine katıldım. kitleyi ilk kez yakından gördüm.

    arkadaşlar öyle bir kitlenin sayesinde iktidarlar ki hayatı sorgularsınız. gördüklerimi hala unutamıyorum. bizim asıl rakimiz rte falan değil bu kitle. asla yenemeyeceğin (!) çipli bir ordu gibi düşün…

    o yüzden parti marti ayırt etmeden (ki ben eski bir iyi parti üyesi ve mustakbel zafer partisi sempatizanıyım) istanbul’da bu çipli orduya rağmen erdoğan hegemonyasını yıkmış olan ekrem imamoğlu’nu destekliyorum. bu geleceğimiz için elzemdir. önce bunları yıkmalıyız. sonra aramızda rekabet ederiz. önce bu hegemonyayı en güçlümüzle tamamen yok etmeliyiz…

  • altındaki yorumun yardığı ve videodan bi zik anlamadığım kayıt.

    "hello my arab friends, as a turkish guy i am experinced at this tapes and i want to give you some information tips. first think you should know is most probably (like %90) parallel state recorded this tapes.of course with help of lobby of interests (faiz lobisi) and chp (cehape). but i know that your people dont be fooled by this kind of shits.(halkınız bunları yemiyor).sisi did 1400 km divided road (bölünmüş yol). jesus christ (allah aşkına) can you imagine that a government who did this roads can make corruption? (bu kadar yol yapmış bi iktidar yolsuzluk yapabilir mi?).dont give up to continue to follow your long man (uzun adam).eeeey pennsylvania. stay straight dont bend (dik dur eğilme) this nation is with you (bu millet seninle) hulooggggggg"

  • irtifa, performans ve uçuş güvenliği yönlerinden uçak üzerinde önemli etkiye sahip olan düzensiz hava akımlarıdır...

    türbülans yoğunluğu, light(hafif), moderate(orta), severe(şiddetli) ve extreme(çok şiddetli) olmak üzere dört ketegoride ifade edilir... bu kategorileri uçağın, personelin ve kabindeki sabit olmayan objelerin reaksiyonu belirler...türbülansın şiddeti ne olursa olsun önemli olan uçağın buna verdiği tepkidir... türbülans uçak tipine doğrudan bağlıdır...büyük uçaklarda hafif yada orta derecede hissedilen bir türbülans, daha küçük uçaklar için şiddetli olarak hissedilebilir... şiddetli türbülans rapor edilen bölgelerde uçaklarda ani irtifa farkları oluşabileceğinden kontrolörler standart ayırmayı artırmalıdır...

    türbülansın bulunduğu bölgeyi, hangi seviyeleri etkilediğini belirleyebilen bir cihaz bulunmadığı için bu bölgelerin tespitinde pilot raporları esastır... pilotlar tarafından verilen türbülans raporları o bölgeden daha sonra geçecek diğer uçaklara, türbülansın yaşandığı seviyeler, rapor saati ve uçak tipi mutlaka iletilmelidir...

    türbülansların yolcu konforu ve uçuş güvenliği açısından büyük önemi bulunmaktadır...

    türbülans şiddetinin tespiti ise :

    light chop :irtifa ve rotada çok farkedilmeyen, hızlı ve biraz ritmik engebelerin hissedilmesine sebep olur

    light türbülans : irtifa ve rotada kısa süreli hafif ve istikrarsız sapmalara sebep olur, yolcular emniyet kemeri kullanır ancak uçak içindeki eşyalar hareketsizdir

    moderate chop : light chopun biraz daha şiddetlisidir. uçağın rotasında ve irtifasında değişikliğe sebep olmaz ancak hızlı engebeler ve sarsıntılar meydana gelir

    moderate türbülans : light türbülanstan biraz daha şiddetlidir. irtifa ve rota değişikliklerine sebep olur. uçak kontrol altındadır. gösterge süratinde değişiklikler olur. uçak içerisinde yürümek zorlaşır, serbest eşyalar devrilir...

    severge türbülans : irtifa ve rotada geniş çaplı beklenmedik değişikliklere sebep olur. uçak kısa süreli kontrol dışı kalabilir. yolcular mutlaka emniyet kemerlerini bağlar, serbest objeler yer değiştirerek yuvarlanır...

    extreme türbülans : çok ender görülür uçakta büyük çarpma ve fırlatma hissedilir. uçağı kontrol etmek imkansızdır. uçak üzerinde yapısal hasarlara neden olabilir...

    ilgili olarak :

    (bkz: clear air turbulance)
    (bkz: wake turbulance)
    (bkz: wind shear)
    (bkz: mıcroburst)