ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tünelleme
-
en basit anlatımı ile bir parcacık ya da parçacık grubunun normalde aşamayacağı bir enerji engelini geçmesi durumu.
en klasik örneği ile radyoaktif bir çekirdek içerisinde yerleşmiş bulunan bir alfa parçacığının şiddetli çekirdek kuvvetlerini yenip çekirdeğin dışına çıkamazken kuantum fiziğine özgü bir gariplikle üstüste binme hali içerisine girerek hem çekirdeğin içerisinde hem de dışarısında olması, sonra bu üstüste binmenin birden çökmesi ve alfa parçacığının kendisini çekirdeğin dışarısında bulması hali.
parçacığın çekirdeğe göre konumunu ve enerjisini incelerseniz önce artan, bir tepe yapan sonra da azalan bir grafik görürsünüz. teoride bu parçacığın önündeki enerji engeli yüzünden çekirdeğin dışına çıkamaması gerekirken parçacık tepenin altından bir "tünel" ile karşı tarafa geçer ve atom bozunur. tünelleme denmesinin sebebi budur.
sinüsün kosinüse göre daha çekici gelmesi
-
sebebi sinüsün daha bizden olması değildir. bilakis sinüs karşı mahallenin güzel kızıdır. daha uzaktır, ulaşılmazdır. kosinüs işe komşu kızıdır. yakındır, tanıdıktır. sen küçükken kosinüs büyük görünür, dünyada ondan güzeli yoktur. ama sen büyüdükçe kosinüs gözden düşer, sinüs de gözünde büyümeye başlar. ama hiçbir zaman sinüs seninle bir olamaz çünkü bu aşk üçgeninin kurallarını ihlal eder.
(bkz: iç açının günlüğü)
galatasaraylı oyuncuların bedelli sırasındaki pozu
-
içlerinden biri kaybettiği iddia sebebiyle hepsinin bedelli parasını ödüyor olabilir. adamlara koymaz nasılsa...
markete çıkıp 4 kişiye aşık olmak
-
maalesef bugün yaşadığım olay. günlerce tek başıma evde durduktan sonra karantina öncesi kapsamlı bir market alışverişi yapayım dedim. 4 tane aşırı tatlı kıza aşık olup eve döndüm. yazık gerçekten.
leyla ile mecnun
-
bugün bu dizi hakkında şu sonuca vardım ki, erdal bakkal türk dizi tarihinin eric cartmanıdır.
ankara'da yapılacak yol için hatay'da eylem yapmak
miroslav stoch
-
bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.
birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.
ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.
çekip gitmenin önündeki en büyük engel
20.000 days on earth
-
bir nick cave belgeseli.
warren ellis'ten kylie minoguea ve blixa bargelde birçok kişinin yer aldığı daha çok son albümüne yani - push the sky away'in görüntülerinin ağırlıkta olduğu, psikoanalizli, sıradışı görüntüleri olan nick cave'in iç dünyasını da yakalayabileceğiniz, karısınında bir silüet olarak yer aldığı ve karısının yüzünü asla göremediğiniz sundance film festivalinde en iyi belgesel ödülü almış belgesel. ama klasik röportaj ya da konser görüntüleri tadından çok uzakta olan belgesel, öyle de şukela.
ana sayfası: http://www.20000daysonearth.com/
güzel ingilizce bir review: http://blogs.indiewire.com/…-days-on-earth-20140123
erken seçime gidiyoruz'un ingilizcesi
-
(bkz: 400 congressmen or riot)
debedit: ulan bari erken seçim gerçekten bir işe yarasın...
(bkz: kemik kanseri muhammet kardesimize yardim ediyoruz)
(bkz: minik damla icin yardim kampanyasi 2)