ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
leyladansonra.com
-
insan olduğunu iddia eden herkesin kontrol etmesini ve en az bir kuzucuğa hediyesini göndermesini dilediğim güzel etkinlik.
http://leyladansonra.com/
ben çukurova üniversitesi'nde bekleyen sündüz fatma'ya, yeni yıl gelmeden ulaştıracağım o hayalindeki
"uzun saçlı, kuaför setli, büyük bebek"i...
lütfen siteyi arada bir kontrol edin.
şu an bekleyen başka bir çocuk yok.
ama her an olabilir.
hastanede zaman geçirmek büyüklere ve hasta yakınlarına bile öyle zor geliyor ki...
çocukların halini düşünmek bile insanı mahvediyor.
ve o miniklerin istedikleri öyle küçük şeyler ki...
bu ay sinemaya gitmeyerek,
%50 indirim palavrasıyla ihtiyaçtan fazla aldığımız makyaj malzemelerini reyonlara geri bırakarak,
sadece bir öğlen yemeğimizden kısarak alabiliriz.
lütfen bu siteyi sık kullanılanlarınıza ekleyin.
mutlu olmak istiyorsanız siz de bir çocuğu mutlu edin...
ceo görünce age of empires köylüsü gibi konuşmak
-
şu ana kadar çalıştığım tüm şirketlerde gözlemlediğim bir olay. ceo imkansız bir şey istese bile sadece yaparım, hallederim diyebiliyorsun.
ilk alınan aracın sıfır olması
-
eşim için yapmış olduğumuz durum.
kazası boyası yok diyen adamların araçlarında pert kayıtları, km düşürmeler olunca mecburen bunu yaptık.
daha henüz 70. km'de arabayı otoparka sokarken evin duvarına çarptı.
tüm mal varlığımız olan arabamızla evimize vurdu, bunu başardı, evet.
(bkz: canı sağolsun)
şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey
-
ejderha beslemek.
protein tozu kullanan erkek
-
pipisi düşer.
mesela spor hayatımın son 2 senesinde ben de kullanmaya başladım arada bir düşüyo neyseki yerine takabiliyosun.
geçen gün bi arkadaşım peşimden koşarak geldi kanka bu seninki dimi yerde buldum diye neyseki hala iyi insanlar var etrafta
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bence bikini izi önemli yerleri fosforlu kalemle işaretlemek gibi bişey...
patiswiss'in ödediği vergi
-
firmanın 3 senede toplam ödediği vergi, maaşlı bir çalışanın 1 senelik ödediği verginin büyük ihtimal yarısı..
öğrenmek ve anlamak için soruyorum. patiswiss veya farklı firmalar nasıl oluyor da dünyanın parasını kazanırken iş vergiye gelince sokaktaki simitçiden, asgari ücretli herhangi birinden bile daha az vergi ödüyorlar?
ne yapıyorlar? evlerine aldıkları çorabı bile şirket yatırımı olarak mı gösteriyorlar? ya da ev, araba, arsa alıp bunları şirket gideri gibi mi gösteriyorlar?
sayın şimşek ,
esnafların iban'a istedikleri paraları takip etmeye gelene kadar öncesinde böyle kurumların vergi matrah doğrulamasını yapmak daha kritik değil midir?
1 haziran 2020 sürü bağışıklığına geçilmesi
-
pandemi boyunca günde 10 12 saat çalışmak zorunda olup çok az evde kalabildim.yasakları destekleyenleri asosyal olmakla itham eden ergen malları anlayamıyorum maalesef. bir şekilde daha, önce örneği görülmemiş bir bela ile mücadele ediyoruz. bütün dünyanın anası sikilmiş ama hayat devam etmeli diyen malları bu yeni normal sürecinde maskeleri atmış sağa sola salyalarını akıtan tiplerden anlayabilirsiniz. çünkü yeni normalin ne olduğuna dair fikirleri yok. her şey eskisi gibi olacak zannediyorlar. ama olmayacak maalesef yazın bitimi ya da salgının artmasıyla yeni yasaklar gelecektir. toplum sizin zevk algılarınızla yönetilmiyor maalesef.
edit:basit bir gribal enfeksiyon diyen mi ararsın, falcı mısın diyen mi ararsın, sanarsın ki bütün dünya ülkeleri lockdown ilan etmemiş, herkes şen şakrak bi bizim ülke şizofren. çok fazla ergen var risk grubunda olmadığı için atıp tutan.
en yakın arkadaşım 2 ay önce yendi bu virüsü ve halen inanılmaz nörolojik sorunlar ve ağrıdan duramadığı bağırsak problemleri çekiyor. iyileştikten sonra beyin kanaması ya, da kalp krizi geçiren tonla adam var. bunlar covid sayılmıyor.
arkadaşlar bu bir grip değil bu bir bela. inansanız da inanmasanız da aşı bulunana kadar gerçek bu.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
dersane ortamı. deneme sınavı yapılacaktır, hoca soru kitaplarını vs. dağıtır:
- arkadaşlar bu kitaplara da adınızı yazın.
sınıftakilerden biri olanca yavşaklığıyla sorar:
- hocam babamızın adını da yazalım mı? ehi ehi.
hoca biraz durakladıktan sonra:
- biliyosan yaz!
almanların markette fiyatları görünce ağlaması
-
yüzde sekiz ne la ben kulağıma damlatıyorum onu.
bedelli askerlik yapmış biriyle sevgili olan kadın
-
"askerliğini dağda bayırda sırtta 100 kiloluk çanta, elde g3 ile yapmış, savaşmış, kan görmüş" ibaresi ile beni benden almıştır.
işte bu çok televizyon izlemenin zararları.