hesabın var mı? giriş yap

  • herkesin de keşfeti sanat fişman, yalancı köpekler sizi. ulan hepiniz sanatseversiniz, kültür mantarısınız da bu ülke neden bu halde.

  • solo türk'ün havada yaptığı manevraların bazı anlamları bulunmakta hiç üşenmedim ve araştırdım. biyrunnn.

    düşey 8 (kubün8) : birbiri arkasına yukarı ve aşağıya doğru luping yapılarak düşey 8 meydana getirilir.

    tono (tonneau) : bir uçağın yatay olarak uçarken uzunluk (boy) ekseni etrafında sağa veya sola doğru devir yapması. birbiri arkası sıra bir kaç kere (tur) olabilir. irtifa ve istikamet dümenlerinin uygun şekilde kullanılmasıyla yapılan tonoda uçak istikametinden çok az ayrılır.

    ters uçuş : uçağın üstü aşağıya gelmek üzere yatay olarak uçuş yapması.

    ımmelman : hareket yarım bir lupinge benzer. lupinge başlar gibi başlanır, dairenin yukarı kısmında tepede terste iken uçak döndürülüp düz durumuna getirilir.

    burgu (vrille) : uçağın ağırlık merkezi yakınından geçen düşey bir eksen etrafında dönerek düşmesi.

    rötörman : uçak düşük süratlerde düz uçuştayken ters uçuş durumuna getirilir ve uçak burnu daldırılır. irtifa dümeni ile burun aşağıya çekilerek aksi tarafından çıkılır.

    şandel : bu hareket hem uçağı 180° geriye döndürmek, hem de irtifa almak için kullanılır.

    pike : uçağın burnu aşağıda olarak dalış şeklidir. daha çok havadan yerdeki hedeflere bomba atmak için kullanılır.

  • daha bilgisayar öncesi zamanlarda icat edilmiş ve pozisyonu sebebiyle otoriteye sahip kişilerin işinize burunlarını sokmalarını önlemek için geliştirilmiş bir teknik bu.

    joe adında bir tasarımcı keşfetmiş bunu, müşteriler yapılan tasarımda kendilerinin de payının olduğunu hissetmek için grafikere illa ki şunu değiştirelim, bunu büyütelim gibi taleplerde bulunuyormuş.

    joe abimiz bakmış bu böyle olmayacak, reklam tasarımını müşteriye sunarken kendi kıllı kolunu da afişin bir tarafına koymaya başlamış. tabi müşteri kıllı kolu fark eder etmez bu kol burada ne arıyor, bu böyle olmaz diyormuş, joe da özür dileyip çok haklısınız efendim, sizin de gözünüzden hiç bir şey kaçmıyor, bir önceki hayatınızda sanatçıydınız herhalde ayağı çekip sözlerini "o kıllı kolu çıkarıp baskıya geçelim o zaman" ile bitiriyormuş. müşteri bu sayede kendisini işin başında hissediyormuş ve projeye katkısını sağladığı için başka bir şeye karışmıyormuş.

    işte bu yüzden bu tekniğin adı kıllı kol tekniği olarak biliniyor.

    siz tabi kendinizi kıllı kol ile kısıtlanmış hissetmeyin, kendi durumunuza göre uyarlayınız.

  • arkadaşıma alıyorum demeyın de napıyorsanız yapın, sonra çok gülüyoz yemın olsun. hıçkımse kendıne almıyor bu meretı herkes bırbırıne alıyor :) bıze ne oğlum kıme aldığınızdan parasını ver yeter :)

  • birkaç çalışma egzersizin salgılanan tükürükteki protein miktarını, özellikle de muc5b adı verilen bir tür mukus miktarını artırdığını göstermiştir. bu mukus tükürüğü kalınlaştırır ve yutmayı zorlaştırır. egzersiz yaparken neden daha fazla muc5b ürettiğimiz bilinmemektedir ancak bunun nedeninin egzersiz sırasında ağzımızdan daha fazla nefes almamız olduğu düşünülür. bu sayede ağzımızın kuruması önlenir.

    basketbol ve tenis gibi bazı sporlarlarda oyuncular tükürdükleri için cezalandırır ancak futbol ve ragbide tükürmeye ceza verilmez. bu nedenle de oyuncular doya doya balgam çıkarırlar...

    bbc science focus

  • "bizim zamanımızda elimize erkek eli değmezdi" diyen babaanneler; siz 13 yaşında evleniyormuşsunuz zaten, 5 yaşında da elletmeyiverin bi zahmet.

  • akan sıcacık suyun altında, tüm askerlik dertlerinden arınarak, gül kokulu sabunlar, dinlendirici bir fon müziği eşliğinde yapılan banyo...

    değil tabii ki.

    "süre dolduaaa çığın artık, keserem suyu haaa" diye bağıran hırt bir banyo çavuşu eşliğinde, 3.8 dakikada 0.79 litre su ile yapılan bir banyodur bu. unutulmayacak bir andır. kars'ta soğuk su altında yapılmış olsa da, 14. günün sonunda yapıldığından garip bir haz bırakmıştır bünyede.

  • nickel çocukları kitabıyla (bkz: siren yayınları) ikinci kere pulitzer ödülüne layık görülen afro-amerikalı muazzam yazar. daha önce de yeraltı demiryolu isimli kısa ama destansı eseriyle kazanmıştı aynı ödülü. edebiyat tarihinde iki kere pulitzer ödülü kazanan birkaç efsane yazar arasına da ismini altın harflerde yazdırdı ve henüz çok genç bir abimiz. pulitzer deyip geçme, bir bakıma nobel'den bile kıymetli bir ödül. cesaret gerektiren, sıradışı eserler kazanıyor bu ödülü. yeraltı demiryolu'nu okudum, nickel çocukları masamda. colson reis zaten çocukluğundan beri dehâ. abd'nin en iyi, en baba burslarını kazanmış hep.

    yeraltı demiryolu, gerorgia pamuk plantasyonlarındaki kölelik yıllarında geçen bir firar öyküsünü anlatıyor. ama ne anlatım! modern bir destan. müthiş bir nefes. tükenmeyen, yorulmayan, hızından ve geriliminden bir saniye bile kopmayan devasa bir eser.