hesabın var mı? giriş yap

  • kanıtlarla dolu dolu desteklenmiş rezalet. 9/10. tek puanı bu devirde iphone x almasından kırdım. o da kıskançlıktan tamamen. yanlış anlaşılmasın.

  • ilk sevgilisi ile tüm hayatı boyunca mutlu olmasını istiyorum. bari o uğraşmadan mutlu olabilsin amina koyim.

  • - dur meri dur! 350000 kere büyüt görüntüyü!
    - aman yarabbi!
    - aman yarabbi ya... bak işte, katilin dna'sı ile samuelin dna'sı aynı... gördün mü spirali...
    - dna, yanı deoksiribonükleik asit. aman yarabbi!
    - evet, katil samuel.

  • bu ihtiyac ile en son ev tutarken yuzgoz oldum. ihtiyac sahibi arkadas bizim tutacagimiz evin eski kiracisi, evi gormeye gittigimiz esnada da tasiniyordu. destur isteyip evi geziyoruz, soruyoruz memnun muydunuz gibilerinden. bu durdu (artik ne alakaysa) "ben zaten doktorum." dedi. mustakbel ev arkadasimla so what? dercesine birbirimize baktik. ardindan arkadasim "ben de doktorum" diyince adam hic tinlamadi. nerde calisiyosunuz vesair sormadi, yuzumuze bakmadan konusmaya devam ediyor. icimden dedim bu, bu kadar egoyla bashekim filan heralde, sordum acilde pratisyenmis. sonra evi temizlerken bi kosede hangi hastaliga hangi ilaci yazacagina dair kopyasini filan buldum, guldum. havasini atmasini biliyosun, ama iste bu kadar senin doktorlugun arkadas. ev sahibini de kis ortasinda cat diye tasinip magdur etmissin zaten, sifir evin icine etmis olmaniysa hic anlatmiyorum. kimse doktordan temiz diye keklemesin artik kimseyi, adam insaat pislikleriyle cimento lekeleriyle oturmus resmen lan, hipokrat gorse sen yemin etme derdi

  • sayıştay raporlarına göre, zatı devletlilerinin konakladığı ve ülkeyi yönettiği saray için bir günde 7 milyon tl harcanıyormuş.

    bir süredir bu parayı kafamda döndürüyorum ama hala normalleştiremedim. yanlış hesaplamadıysam 7 milyon lira, 2500 asgari ücret ediyor. yani saray, yalnızca bir günde, 2500 asgari ücretlinin ayda geçimini sağladığı parayı yutuyor. inanılır gibi değil. bu aşamaya gelmek, bunları tartışmak bile korkunç.

    bunu görünce prof. dr. korkut borotav'ın birkaç gün önce dile getirdiği, "ekonomik kriz yok, fakirden alıp zengine veriyorlar" sözünü hatırladım. gerçekten öyle. günde 7 milyon lira harcanabiliyorsa, demek ki kriz yok.

  • coronavac aşısı hakkındaki detayları ve tüm gelişmeleri öğrenmek için #116184913 nolu entryme bakınız.

    --- #116184913 ---

    brezilya güncellemesi 3: brezilya açıkladığı %78 etkinlik oranınını değiştirdi. yeni açıklanan oran %50,38. ayrıca güven aralığı hesaplamasında %35,26-%61,98 sonuçları çıkıyor ki bu da ayrı bir sıkıntı. (dsö 50 ve üzerini kabul ediyor.)

    fahrettin koca, daha önce aşıyı beğenmezsek beş kuruş ödemeden geri iade etme hakkımız var, bu şekilde anlaşma yapabilmiş tek ülkeyiz demişti. bizdeki sonuçlardaki son durum nedir, ne yapacaklar ilerleyen günlerde göreceğiz...

    tüm bu kargaşaya son verebilecek tek şey acilen sinovac firmasının, bilimsel verileri içeren şeffar bir yayın yapmasıdır. bu aşı gerçekten ne kadar etkili çalışıyor ya da çalışmıyor mu kesin olarak doğruyu ancak o zaman görebileceğiz.
    gerekten bu sonuçları açıklama işini ellerine yüzlerine bulaştırdılar, bu da toplumu güvensizliğe sevk etti, ne yazık ki.
    --- #116184913 ---

  • offsaydo'dan sonra 'nein' sözcüğü gelsin diye bekleyen nesildir..

    bir de bu japon arkadaş hangi dilde konuşuyordu bilinmez ama korner kullanırken "sağdan soola" diye bişey diyordu ki dumurdan dumura koşardım her duyduğumda..

  • -beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.

    -çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.

    -binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.

    -aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.

    -arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.

    -yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.

    gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.

  • 45 gün nedir arkadaş!
    kendisi yatırım yapıp para kazanacak diye esnafa zulüm.
    tüketici olarak bilmediğimiz detayların bazılarını gösteren başlık.