hesabın var mı? giriş yap

  • koalisyon döneminde olduğunu bilmeyen serenay din istismarıyla oy toplamaya çalışıyor yine :) artık işler değişti sero...

  • iletişim fakültelerinde örnek vaka olarak okutulabilecek kurumsal iletişim kazası. müşteriye "yalancısın sen" demeler, müşterinin karısına yazdığı özel mesajı twitter'dan herkese duyurmalar ve defalarca üste çıktıktan sonra "neyse özrünü dilersin bir ara" diye son sözü söylemeler.

    http://i.imgur.com/ehgmpqk.png

    memleketin yeni zaman girişimcisi bile otogardaki biletçiden öte gidemiyor müşteri ilişkileri konusunda, adamın bir "çıkışa gel delikanlıysan" demediği kalmış resmen.

    ha ben hiç şaşırmadım, en son burayı kullandığımda çiçek gönderilen kişiye çiçeğin faturasını da göndermişlerdi ve kendi hataları olduğunu kanıtlamama rağmen ne özür dilemişler ne de neden kızdığımı anlamışlardı. başlarındaki adamdan belliymiş meğer, keşke o zaman bileydim de yarım günümü noşa harcamayaydım bunların müşteri hizmetlerine laf anlatmakla

  • tahrik indirimine sebep olan dayanaklardan biridir.

    ayrıca, insan öldürülmesinin savunulmadığı, kelime olarak dahi ölümün geçmediği bir konuda 'ee öldürülmesi mi lazımdı ya' yazan aptalların motivasyonunu çok merak ediyorum. gerçekten iki şey sonsuz bu evrende.

  • yamulmuyorsam rtük oluşumuna neden olan reality show programıdır.

    aslında 1983 yılında radyo ve televizyon yüksek kurulu adı altında kurulan rtük, 1994 yılında radyo ve televizyon üst kurulu olarak isim değiştirmiş ve yetkileri genişletilmiş. tam olarak bu gereksiz program yüzünden genişletilmese de büyük etkisi olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. aslında bunları şimdi internette araştırma yaptıktan sonra öğrendim. çünkü ben de henüz şu an itibariyle bir video izlediğim için sıcağı sıcağına programının varlığını hatırladım. keşke de hatırlamasaymışım. ne iğrençmişsin sen arkadaş. canlı canlı, denizde şişmiş cesetleri çıkarmalar, etrafa saçılmış kanlar, kollar, cesetler, boğazı kesilmiş bebekler ve daha niceleri...

    bu program yayınlanmaya başladığında ben daha 6,7 yaşlarındaydım. küçükken daktilo sesinin bana neden çirkin geldiğini, tualete neden koşarak gittiğimi, karanlıkta neden arkama bakmadan yürüyemediğimi şu anda farkettim. gerçi daktilo sesini hala sevmiyorum. o alevli logosunu, daktilo sesiyle beraber gelen donuk sesi aslında unutmuşum ama bilinçaltım hep bir yerde saklamış bu rezaleti. aklıma geldikçe hala ürperiyorum.

  • bir seferinde, "on sene sonra gelsen, desen ki bak bunlar çocuklarım, anneleri öldü sen bak desen bakarım." demişti.

    bu laftan önce ömrümün sonuna kadar unutamayacağım hiçbir laf yoktu, artık var.

    edit: son günlerde durumumuzu merak eden epey bir kişiden mesaj aldım. barıştık, her şey güzel gidiyor. bir daha birbirimizi kaybetmeye hiç niyetimiz yok. yani söz konusu hanımefendi her şey yolunda giderse benim değil bizim çocuklarımıza bakacak :)

    inancınızı kaybetmeyin. bazı hikayeler mutlu sonla bitiyor.

  • fi tarihinden aklımda kalanlarından:

    beyler boyum çok kısa

    - beyler boyum 1.63, kızlar hiç beğenmiyor, ne yapabilirim?

    - kestir ve orta boylu bir kadın olarak hayatına devam et.

  • "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır"
    m. kemal atatürk
    arkadaş golü atmış çabalamış. benim bir türk vatandaşı olarak başka beklentim yoktur. bana göre vatanseverdir.

  • küçükken hem kuran kursuna gidiyordum, hem iron maiden dinliyordum.

    şimdi kuran da okumuyorum, iron maiden da dinlemiyorum