hesabın var mı? giriş yap

  • ne giyeceğimi bilemediğim günler aynanın karşısına geçip bu cümleyi söylüyorum kendime. işe yarıyor. ben serenay'ım lan, ne giyersem o amk.

    (bkz: serenay olmak)

  • ortalıkta bırakılan telefon anne tarafından karıştırılmış ve bi arkadaşla yapılan muhabbetteki bolca amklar dikkat çekmiştir. anne dayanamayıp amk ne demek diye sorunca aklıma gelen ilk cevap. acayip merak ettim.

    ertesi gün annenin mesaji beni iptal eder.

    -nerdesin amk?

  • ataturk'ün dogdugu evin kundaklandığı haberi üzerine ve gazeteci huseyin cahit yalçın'ın uyan ey ehli vatan başlıklı provokatif yazısıyla galeyana gelen halkın 1955 yılında istanbul'da azınlıklara ait olan ev, işyeri mağaza vb.yi yağmalamasıyla oluşan olaylar ki bunlar türkiye genelinin ve istanbul özelinin azınlıklarımızın güvenini kaybetmesine ve akıllarına gelen ilk işin artık bu diyarlardan göç etmek olmasına yol açmışlardır. bu da tabii ki azınlıkların gündelik yaşama kattığı renkleri soldurmuş, azınlıkların kendilerine has kültürleriyle toplum hayatına getirdiği canlılığı, efendiliği, medeniyeti ve gelenekleri yok etmiş bugünkü maganda, kro arabesk, düşük seviyeli hayatı hak etmemize neden olmuştur

  • el yumrugu yemedigi icin kendininkini balyoz zanneden bi cocuk taparin dehsete dusurucu ifadeleri..

    bir psk olarak hicbir zaman cocugunuzu salin cayira sigir gibi buyusun seklinde bir "ozgurluk” ogutu vermedim..

    siz baskalarinin ozgurlugune tecavuz etmediginiz surece ozgursunuz.. bu is hak ihlallerine girerse o zaman bal gibi de haksizsin..

    cocuguna adap edep ogreteceksin.. sen elinden geldigince o cocugu birlikte yasanabilir, topluma entegre bir birey haline getireceksin; digerleri de sana tolerans gosterecek..

    ama yok sen cocugu salacaksin koridora, bi o yana bi bu yana parmak atacak cocuk ve sen de diyeceksin ki ne olacak canim cocuktur..

    baskalarindan bekledigin bu toleransi, madem ki cok elit ve dusunceli birisin sen rahatsiz olanlara gostereceksin sigir..

    bi de demis ki bir yumrukta yere sererdim bilmem ne.. borbo klavyeli seni

    edit: “anne baba olma ayricaligiyla henuz tanisamamis” seklindeki ifadesiyle de ztn ne kadar bos bir kibre sahip oldugunu anliyoruz bu adamin.. ulan kirpinin de inegin de atin da kedinin kopegin de yavrusu var.. dogada herkesin ilk yaptigi isi buyuk bir esermis zannetmen ne buyuk bir sigliktir ya.. ne oldu yani? dunyada ureme problemi vardi da 7 milyar insandan bir siz mi üremeyi basardiniz? madalya taktilar mi? bi plaket falan?

  • bir tane adam gibi entry okumadim, herkes komedyen mi olur memlekette arkadas. kisiliginizi koyacaginiz yeri sikim sizin.

  • 6 lahmacundan sonra artık o bir kız değil, bir mahmuttur bir süleymandır. en acıklısı da kız bedenine hapsedilmiş olmasıdır.

  • 500 liralık alışveriş yapmak demek isterdim. keşke sadece yapmakla kalsaydı. bu alışverişi bir de kredi kartındaki birikmiş puanlarla ödemek. detay istediniz buyrun, ama pek ufak değil.

    edit: entry arada oylanıyor, komik oluyor. enflasyon çok. olayın geçtiği sene, 2009'dur. şimdi yumurta, peynir, yoğurt falan alıp, 500 tl veriyoruz. şimdinin 5000'i falan herhalde ne bileyim. para algımı komple kaybettim. ama çoktu ya o zaman için. edit gereği duydum yemin ediyorum. hiç unutamıyorum. 2009'daki mağaza, levis'tı.

    edit 2 : sene 2024. bi tane dandikten ayakkabı aldım diye kartıma 250 tl bonus gelmiş. trendyol milla'da bi tane dandik gömlek 500 tl olmuş. ilk editim ne zaman hatırlamıyorum. çok zenginlik hatırlıyorum. hani şey zenginliği, köprüden geçerken "ya arkadaş bu evlerde kim oturuyor...." diye sorgulatan zenginlik. işte tam da o zenginlikti. 2009'da onlara geliyordu 500 tl puan.

  • hayatı boyunca kitaplarla çok fazla işi olmamış bir insan olan ben, bu kitabı sevdiceğimin tavsiyesiyle okudum. ne patti smith dinledim bugüne kadar, ne de robert mapplethorpe'un icra ettiği sanat dallarından herhangi biriyle muhattap oldum. bu kitabı, bu ikilinin ortaya çıkardıkları eserleri tatmadan okudum. belki de bu sayede bu kitaptan onların sadece insani yönleriyle ilgili sonuçlar çıkardım, ruhlarını tanıdım. kitap bir ikilinin maceralarını anlatıyor, bir anı defteri en nihayetinde. ama yürüdükleri yollar, yaptıkları hatalar, verdikleri kararlar ve tercihleri bu iki insanı öylesine karmaşık ve sanatla içiçe bir hayat yaşamaya sürüklemiş ki insan iç geçiriyor "ah, aşk dediğin böyle bir şey olmalı herhalde" diye.

    özellikle son bölümünde insanın içi pek bir burkuluyor. sanki sevdiğiniz bir insana son kez veda ediyormuş gibi hissediyorsunuz. ve karakterlerle benim yaptığım kadar özdeşleşmeyi başarabilmişseniz eğer, duygulanıp gözlerinizin dolu dolu olmamasına imkan yok.

    masum, güzel bir aşk hikayesi okumak, 60 & 70'lerin havasını ve atmosferini içinizde hissetmek ve iki adet sanat aşığı insanın hayatlarını her türlü sanata adayışını izlemek için bu kitabı okuyun, okutturun efendim.

  • önce haber kaynağı:
    https://techxplore.com/…s-scale-twitter-trends.html

    ardından araştırmanın kaynağı:
    https://arxiv.org/abs/1910.07783

    isviçre epfl araştırmacıları türkiye 2015-2019 arası toplanan veriye göre trending topiclerin neredeyse yarısının sahte olduğunu bulmuş. en az 108.000 adet bot hesap keşfedilmiş. haberden alıntı

    "we found that 47% of local trends in turkey and 20% of global trends are fake, created from scratch by bots. between june 2015 and september 2019, we uncovered 108,000 bot accounts involved, the biggest bot dataset reported in a single paper. our research is the first to uncover the manipulation of twitter trends at this scale," elmas continued."

    çevirisi

    "türkiye'deki yerel trendlerin %47'sinin ve küresel trendlerin %20'sinin sahte olduğunu, sıfırdan botlar tarafından oluşturulduğunu tespit ettik. haziran 2015 ile eylül 2019 arasında, tek bir raporda bildirilen en büyük bot veri seti olan 108.000 bot hesabını ortaya çıkardık. araştırmamız, twitter trends'in bu ölçekte manipüle edildiğini ortaya çıkaran ilk araştırmadır" dedi.

    yapımda emeği geçen araştırmacılara saygılarımı sunarım. işi gücü bırakıp ülke kaynaklarını twitterda bot hesaplara yatıran kişileri de allah ıslah etsin, sizden ne köy olur ne kasaba.

  • sağ gösterip sağ vurmak ya da kısaca sağ vurmak şeklinde özetlenebilecek vuruş şekli fazla tahmin edilebilir hale gelince sağ gösterip sol vurmak taktiğini geliştiren vurucuların, bu taktiğin de tahmin edilebilir hale gelmesiyle geliştirdikleri taktik. başa dönüş. kulağını tersinin tersinden gösterme.

    özellikle sinema, edebiyat alanlarında boy gösteriyor. diyelim bir filmde yönetmen gözümüze katilin uşak olduğu yönünde birçok ipucu sokuyorsa, ilk etapta şöyle düşünüyoruz: "sağ gösterip sol vuracak pezevenk, şüpheler çok fazla uşağa çekiliyor, aslında katil uşak değil oğlum". fakat daha sonra yönetmenin tam olarak biraz önceki şekilde düşünmemizi isteyip istememiş olabileceğine kafa yoruyoruz ve düşüncemiz şu hale evriliyor: "oğlum düşündüm de katil aslında gerçekten uşak. yönetmen özellikle şüpheleri uşağın üzerine çekerse katilin uşak olmadığını düşüneceğimizi biliyor, vay ipne".

    fakat anlaşılacağı üzere bokunun çıkarılmasına çok müsait bir denklem bu. sağ gösterip sol vuracakmış gibi yapıp sağ vuracakken birden sol vurmak gibi. bir kademe ilerisi ise resmen terbiyesizlik. örneğin bir futbolcu bu kadar feyk atarsa ya rakibi kafa göz girişir, ya da bir noktadan sonra kontrolünü kaybedip topu kaybeder. yapmayın. yolunuz yol değil.