ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
plajlarınıza cesetlerimiz vurduysa özür dileriz
-
özür dilemeyin.. çölünüze dönseniz kâfi.
daft punk kasksız
-
(bkz: songül karlı sütyensiz)
tiktok global'de trend olan türk düğün videosu
-
sövmek için geldim ama sövemedim. olmuş bu sefer.
çocuklarla evliliği savunan profesöre derste tepki
-
içimin yağlarını eriten tepkidir. işte atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği gençlik bu gençliktir. helal olsun kardeşlerim.
ios 13
-
gelen aramayı yine arkaya atamıyoruz. telefonu esir alıyor. ya no'ya basacaksın ya da cevap vereceksin.
benim anlamadığım dünyada bundan şikayeti olan 3-4 kişi falan mıyız? o yüzden mi yıllardır gelmiyor bu özellik?
yaran youtube yorumları
-
video: pembe mezarlık - model
yorum:
pembe mezarlık ne amk kaç yaşında insanlarsınız siz?
çürük çilek kokusu ne ? şekerden tabut ne amk ? koca koca adamların yaptığı şarkıya bak anlamıyo millet diye yardırın amk kelimeleri yanyana.
aha bende yazıyorum
turuncu bir müezzin gördüm rüyamda
aşık müminler keşkülden musalla taşında
gezinirken avluda bir anda
doldu ciğerlerim birden çürük hurma kokusuyla.
çürük çilek ne amk yaaa!
resozluk
-
update: antik'te ve yeni sozlukte duzgun calisacak sekilde guncelledim.
===== nedir? =====
sozlukteki basliklari (genelde sahis isimlerini) google images'ta aramaktan yoruldugum icin yazdigim eklenti. google chrome, firefox ve opera icin versiyonlari var. o an okumakta oldugunuz basliga ait buldugu ilk resmi getirip sag frame'e ekliyor.
===== nasil kurulur? =====
google chrome:
https://chrome.google.com/…gcnbjjamjgckfelmga?hl=tr
firefox:
1.4 versiyonunun yanindaki sari "add to firefox" butonuna tiklayin.
https://addons.mozilla.org/…ons/?page=1#version-1.4
opera:
sag ust kosedeki yesil "ınstall" butonuna tiklayin.
http://userscripts.org/scripts/show/73550
internet explorer versiyonunu sagolsun togan hazirladi: (bkz: #18763415)
bu kismi yalniz operacilar okusun:
opera icin, bir klasor olusturup, resozluk.user.js dosyasini bu klasore kaydedin, ardindan, araclar -> tercihler -> gelismis -> icerik -> javascript secenekleri penceresini acip, kullanici script klasoru bolumunden biraz once olusturdugunuz klasoru gosterin ve opera'yi yeniden baslatin.
http://www.resozluk.com/
japon çay seremonileri
-
japon çay seremonileri, taocu dünyevi cennet tasavvuruna uygun olarak tasarlanmıştır. "hayal evi" denen çay odası, şiirsel bir sezgi ânını yakalamak için inşa edilmiş kısa ömürlü bir yapıdır. "boşluk evi" diye de adlandırılır, süslerden arınmıştır. bazen tek bir resim ya da çiçek düzenlemesi içerir. çay evi "simetrik olmayanın evi" diye adlandırılır: simetrik olmayan da hareketi çağrıştırır; bilerek bitirilmemiş, ev sahibinin imgeleminin doldurabileceği bir boşluk bırakır.
konuk, bahçe yolundan girip alçak girişten geçmelidir. resme ya da çiçek düzenlemesine, fokurdayan çaydanlığa saygı gösterir ve yere oturur. çay evinin denetimli basitliğiyle çerçevelenen en basit nesne gizemli bir güzellikte durur, sessizliği geçici varoluşun gizini saklar. her konuğun deneyimi kendine göre tamamlamasına izin verilir. topluluk üyeleri böylece minyatür olarak evreni seyreder ve ölümsüzlerle gizli dostluklarının farkına varırlar.
büyük çay ustaları, tanrısal mucizeyi deneyimlenen bir âna dönüştürmekle ilgilenirdi; sonra bu, çay evinden gündelik eve taşınır; evden ulusa yayılırdı. uzun ve barış dolu tokugava dönemi (1603-1868) sırasında, amiral perry'nin 1854'te gelişinden önce, japon yaşamının örüntüsü belirgin biçimselleştirmeyle öylesine dolmuştu ki, varoluş, en küçük ayrıntısına dek sonsuzluğun bilinçli ifadesiydi, manzaranın kendisi bir tapınaktı. aynı şekilde doğu'nun her yerinde, bütün kadim dünyada ve kolomb öncesi amerika'da, toplum ve doğa, zihin için, ifade edilemez olanı temsil ederdi. "bitkiler, kayalar, ateş, su, her şey canlıdır. bizi gözler ve ihtiyaçlarımızı görürler. bizi koruyacak bir şeyimiz yokken bizi görürler," diyordu yaşlı bir apaçi öykü anlatıcısı, "ve o zaman ortaya çıkar, bizimle konuşurlar." budistlerin "cansızın vaazı" dedikleri budur.
(bkz: the hero with a thousand faces)
(bkz: joseph campbell)
babaların kızlarına taktığı lakaplar
-
telefonu çok sert açtığım için onbaşı derdi canım babam benim. nur içinde yatsın.
türk erkeği isimlerinin aşırı derecede kıro olması
şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey
-
doğalgaz, elektrik, su aboneliğini yaptırmak.
meriem sahra userli
-
senerlerdir tükenmişlik sendromunun dibinde yaşıyorum. çoğu zaman işe sürüne sürüne gidiyorum. ama gidiyor muyum? gidiyorum. neden? çünkü mecburum. çünkü bugüne kadar kazandıklarım bırakın yatırım yapmayı, harcamalarıma anca yetti. çünkü ben meryem değilim, benim böyle bir lüksüm yok. çatlayana kadar koşturulan at misali çatlayana kadar çalışmak zorundayım. çünkü ben sistemin milyarlarca ucuz kölesinden biriyim.
bunları meryem uzerli'yi tenkit etmek için yazmadım. aksine sonuna kadar destekliyorum, paranın kölesi olmadığı için saygı duyuyorum. daha çok para daha çok para demeyip kendi sağlığını düşündüğü için.. dünyanın adaletsizliğine, sistemin bozukluğuna bir vurgu sadece benimki.
tükenmişlik sendromu, veya diğer başka rahatsızlıklar lüks oldu artık. insan sağlığı lüks oldu. çünkü insanın değeri parayla ölçülür oldu. böyle sürdüğü sürece tükenmeye mahkumuz.
amasya üniversitesi'nde yapılan yapay kol
-
iyi niyetli ancak vizyonsuzluktan ölü doğan bir proje daha.
istediğiniz kadar vatansız milletsiz ilan edin umrumda değil. bu proje dünyanın geldiği noktanın çoook uzağında duruyor. benim hep savunduğum bir şey var. bizim insanımıza ilk önce projelendirme öğretilmeli. bir ürün yapılacaksa harekete geçilmeden bu konuda neler yapılıyor bakması öğretilmeli.
elin liseli çocuğu beyin dalgalarıyla hareket ettirilen kolu 3d yazıcı ile basıyorken bizde halen hareket sensörü kullanılıyorsa bu olacak iş değildir.
eğer dünya hafiflik için karbon alaşım kullanıyorsa, parmak kontrolü için mikroservo motor kullanıyorsa, uyarım iletimi için direk sinir sistemini kullanıyorsa bizim bu devirde çıkıp bu ürünü yapay kol diye sunmamız acıklıdır. altı boş bir özgüvenin net göstergesidir.
bunu üreten arkadaş gerçekten bu konuda işe yarayacak bir ürün ürettiğine inanmasa herhalde kameraların karşısına çıkmaz. demek ki yapılanları bilmiyor. demek ki amputasyon sonrası kullanılacak yeni nesil protezler için harcanan milyonlarca dolardan habersiz.
arge bizim ülkemizde küçümsendikçe daha çok göreceğiz bu tarz ölü doğumları.
arge sadece fikir üretimi değildir. teknik gerekliliklerin belirlenmesidir, araştırmadır, projedir, tasarımdır, fizibilitedir.
bu konular ciddiye alınmadıkça bu ülkede erke dönergeci de bulunur, soğuk füzyon reaktörü de bulunur, evrim de çürütülür, kansere çare de bulunur. ancak sadece lafta yapılır bunlar.
günümüzde bilim de mühendislik de çok ciddi ön çalışma gerektiren uzmanlık alanları. 500 yıl öncesindeki gibi aklına geleni üretmeye kalkarsan hüsrana uğrarsın.
yapma demiyorum hobi olarak yap ama özgüvenini dizginle. ne ürettiğini araştır.
https://www.youtube.com/watch?v=_qupnnroxvy