hesabın var mı? giriş yap

  • şu başlık okuyunca görülüyor ki videoyu izleyip imrenen kadar beğenmeyen ve kötüleyen de var. yazarlardan biri danışıklı dövüş yazmış. ilginç geldi.

    danışıklı dövüş'ün anlamı, ortada bir anlaşma olduğu halde yokmuş gibi davranmak ve insanları kandırmak. yani böyle konuşuyorlar videoda ama, anlaşmışlar. kimi kandırmak için? belli değil. türkiye gibi sivil ve bireysel özgürlüklerle alakası olmayan ülke vatandaşlarına "bak biz çok özgürüz, siz değilsiniz" mesajını vermek için? danışıklı dövüş olduğunu yazan kişinin söylediği bu. özgür olmalarıyla ilgisi yok, öyleymiş gibi davranıyorlar.

    kafalar ilginç.

    obama ile sözünü kesen arasında bir anlaşma olduğu doğrudur. aralarında bir kontrat vardır. o kontrata göre her ikisi de düşüncelerini özgürce ifade edebilirler ve bu özgürlükleri anayasa maddesi ile garanti altındadır. obama konuşurken sözünü kesen kişi bu kontrata güvenerek konuşmaktadır. obama da kontratın taraflarından biridir.

    abd'de de olmuyor mu bu tip bireysel özgürlüklerin kimi zaman kısıtlandığı durumlar? pekala oluyor. ülkenin ve sisteminin vizyonu şudur: abd özgürlükler ülkesidir ve bu vizyonu oluşturan, vizyonlarına sahip çıkan amerikan halkıdır. özgürlüklerin kısıtlandığı durumların artmasını ve normlaştırılmasını hiç istemezler. o yüzden ekranda sözü kesilen başkanları medeni davranır.

    sivil ve bireysel özgürlüklerden haberi olmayan kişilere sorsan tabi danışıklı dövüş. yalandan da olsa şunu biz de görelim demiyor da danışıklı dövüş diyor. bildiğin köle.

  • seçim ekonomisinin yavaş yavaş sonlanıp, kemer sıkma politikasına geçilmesini, umuyorum böyledir, olumlu karşıladığımı belirtmem gerekir. spekülatif ataklar şeklinde aslında kendisine ait olmayan bir para ile dövize altına koşup, onlara yönelik talep üzerinden kurlarda dalga yaratma potansiyeli taşıyan yurdum insanına da önlemler getiriliyor adım adım.

    yatırım, nakti olanın veya riski gerçekten sırtlanabilecek bir planı/bilgisi/projesi olanın işi olacak gibi artık bu dönemde. "ucuza kredi çekeyim, dolara, altına, coine atayım. araba al satına bulaşayım. bu enflasyonda yolumu bulurum bir biçimde" düşüncesine, "varsa cebinde paran, git yap" cevabı verecek gibi artık piyasa. vermeyecekse de vermeli.

    ayağını yorganına göre uzat politikası, kısa vadede biraz can acıtsa da, orta ve uzun vadede olumlu sonuçlar verir. acı reçetedir. acı denmesinin sebebi, o kısa vadeli etkilerdir. reçete denmesinin sebebi ise, orta ve uzun vadedeki etkileridir.

    şu an bu durumu, tüh fırsatı kaçırdık olarak yorumlayanlar yüzünden bu durumdayız ya, biraz da. borç ödemeye veya kendini döndürmeye çalışanlara değil elbette sözüm.

    adam gider, nakit avans çeker, 3000-5000 dolar alıp, sonra doların artmasını "umup" kâr elde etmek ister. ama düşünmez, o doların yüzde 10 artışı ile elde edeceği kârın, ileride kendisini ve başkalarını, enflasyon üzerinden daha büyük bir zarara uğratacağını. tek değildir tabi, kendisi gibi başka uyanıklar da vardır elbet. o 3bin dolar, şu 5bin dolar ala ala, doları gerçekten de yükseltirler. yüzde 10 dolar kuru üzerinden kâr ederken, kur odaklı yüzde 10dan fazla oluşan enflasyon yüzünden aslında bir yandan da zarar ederler. bunu da, "olsun ama. hiç değilse kendimizi enflasyona karşı biraz koruduk" şeklinde ele almaya başlarlar. paradoks yaratmak böyle bir şey işte.

    hayır, misal 100bin dolar ve üzeri ile bunu yapan birisinin kâr odaklılığını anlarım.

    aylık harcaması 50 bin tl olan birisi için, doların bir ay içinde yüzde 10 artması, 100 bin dolarlık yatırımda ona yaklaşık 200bin tl para kazandırır. harcama kalemlerine yönelik ortalama aylık enflasyon o ay için yüzde 200 bile olsa, o kişi hâlâ kârdadır. gerçekten reel bir kâr elde etmiştir.

    aylık harcaması 10bin tl olan birisinin, 1000 dolar alıp doların artmasını ummasını anlamam ama. dolar o ay yüzde 10 artsa 2bin tl kazanmış olacak, harcama kalemlerine yönelik enflasyon o ay yüzde 20.001 bile olsa genel muhasebede aslında reel bir zarar yazmış olacak.

    işte zaman zaman devletler, o 100bin dolar alıp kâr elde etmeye çalışanlarla bir biçimde mücadele etmeye çalıştığı gibi, o 1000 dolar alıp kendini koruduğunu sanan ama kendini koruması gereken ortamın da dolaylı olarak tetikleyicilerinden birisi haline dönüşenlerle de mücadele etmeye başlar. normaldir, iyidir.

  • mustafa kemal atatürk'ü sevmeyen milyonları sevmeyen yüz milyonlar olmasıyla rekabet edemeyecek sevgisizliktir.

    kimse kimseyi sevmek zorunda değilse ben de atatürk'ü sevmeyenleri sevmek zorunda değilim.

  • kendimce bir rehber yazayım istedim, 1 yıla yakın ara ara satış yaptığım yerdir.

    -sakın sakın danışmanlık almayın düşe kalka öğrenin kalıcı olsun. etsy seller handbook var zaten. detay sorularınızı forumlarına sorabilirsiniz, yada redditten diğer satıcılara sorun. arayüz yeterince anlaşılır. eğitim satanlara itibar etmeyin.
    -referans linkleri ülkemiz için geçerli değil. ücretsiz ilan hakkı bulunmuyor maalesef.
    -yeni hesap banı normal bir süreç 10 gün kadar kapalı kalır support a mail ile ulaşarak açtırabilirsiniz. gerçek kişi olduğunuzu teyit ediyorlar.
    -ilk satış sonrası hesap 3 ay kadar korumaya alınır, kazanç rezerv hesapta tutulur ödemenizi 90 güne kadar hatta sonrasında da alabilirsiniz. paranızı geç almak sizi ürkütmesin zaten dükkanı adam etmek en az 3 ay sürüyor. google aramasında bile çıkmıyorsunuz öncesinde. önemli olan satış yapabilmek. 4 yada 5. ay da kalkar. bunu scam satışları engellemek için yaptılar. etsy middleman gibi düşünün, alıcı ve satıcı mağduriyerlerini önlemek için yaptılar.

    hemen örnek vereyim: müşteri sipariş verir, adresi şaibeli girer, usps elemanı ürünü bahçeye atar foto çeker sonra müşteri gider ürünü alır fakat ulaşmadı şeklinde şikayet açar, etsy bu durumda sizi coverlar. tersi durumda da ürün yerine hıyar yollarsanız müşterinin zararını karşılar. etsy purchase protection var 250 dolara kadar zarar karşılıyor..
    devam edelim..

    -banka hesap verify muhabbeti bir hafta kadar sürüyor. küçük bir mebla bankanıza havale edip gelen miktarı sisteme yazmanızı isterler. kolay bir işlem.
    -seo önemli fakat çok satan ürünler hep yukardadır. bounce rateler zaten çok yüksek. ek toollara para vermeyin, etsy data paylaşmaz, marmalead vs yerine google trendleri kullanın.
    -ürün resimleri önemli youtube thumbnail gibi düşünün.
    -videolu ürün +1 dir herzaman, imleci hover yaptığınızda arama sayfasında video oynatır.
    -açıklama önemli kısa öz yazın müşteri gibi düşünün.
    -kentucky de tavuk ekmek sattırmazlar. amerikalı esnafla fiyatta rekabet imkansıza yakın maalesef, kalite odaklı gidin. niche veya evergreen ürün bulun.
    -star seller olmanın bir numarası yok, zaten bir ay hedef tutturamazsanız badgeler kaybolur. yinede müşteri desteği mutlaka verin, yazan olursa hızlı yanıtlayın yeter.
    -etsy ads (site içi olan) olayına girmeyin zarar edersiniz. çok pahalı. 2click 1 dolar gibi.
    -ücretsiz kargo vermeyin, müşteri mal değil, kargoyu fiyata yedirdiğinizi görüyor. dahil etmesenizde satışı artırmıyor denendi. önemli olan ürün.
    -us 35 dolar üzeri kargoyu kapatın yine zarar etmeniz olası.
    -etsy ads (site dışı olan) ürününüze etsynin reklam vermesidir. kapatın mutlaka, ads üzerinden gelen satıştan ek yüzde 15 kesinti yapar canınız sıkılır. ürününüzde satış varsa zaten google görsellere bile düşüyor. fayda etkisi kesintisine göre yok denecek kadar az.
    -şirketsiz satış yapabilirsiniz, bir müşavire sorunuz, gelen para üzerinden etsy kesintilerini yapar bankanıza tl olarak yollar. kur bankanın alış kuruna yakındır. tr de dolar kazanırız diyenler dolar yatırmıyorlar maalesef.

    -etsy+printful kullanıyorum. aşırı kolay bir sistem. tasarım yükleyip keyfinize bakarsınız.

    bir örnek hemen: son satışım 48 dolar ürün + 4,69 dolar kargolu atlantaya bir satıştan cebe 520tl kar kalmış. dolar kuru 27 civarıydı o gün. burada print on demand çalıştığımız için aslan payını printful alır 620 tl gibi. etsy kesintisi 367tl. iptal iade kargo değişim kusurlu ürün ıvır zıvır tüm süreci etsy ile senkronize bir şekilde printful yönetir yani suya sabuna dokunmadığınız için bu hizmete değer.

    -bir kritik nokta da vergi, gst-pst-hst-vat gibi isimleri var bölgelere göre değişir, mesela norveçe satarsınız 25, isveçe 7 buçuk, avrupa 17-25 arası, uk 20dir. us eyalete göre 0-12 arası. yani etsy de ürününüzü doğru fiyatlayın ki printfula ödeme yaptığınızda satıştan zarar etmeyin. printfula ödemeniz ise bankanın satış kurundandır.

    -her bölgeye özel shipping profili oluşturmanızda fayda var. ek vergileri kargo fiyatınıza yansıtabilirsiniz. printful profili etsye hazır gelir onu kopyalayıp düzenleyin. gerçi yüzde doksan müşteriniz amerikadan olacağı için pek de dert değildir.

    -diğer kritik konu ise telif, direkt suspend sebebi, 2. uyarıdan sonra dükkanınız paket olur, etsyden perma ban yiyebilirsiniz, which means dahada burda satış yapamazsın. bu durumu etsy den uyarı gelmese de printful engeller yani o tasarımı ürüne basmaz ve size uyarı verir, satışınızı iptal etmek zorundasınızdır, bu da 1 yıldız demektir. etsy de yorumlar silinmiyor bu arada. amerikada bu konu allahsızca takip edilir, abidas yazıp satamazsınız yani.. sadece görsel değil tarihi cümleler de telife girebilir. onu da araştırın artıkın..

    -telifli ürün listelemişler ama hayırdır? yakalanana kadar satıyor, tespitinde banlanıyor. hintlisi, pakisi vs çok fazla scammer satıcı var.

    -pod şirketlerinden daha karlı olanları da var printfy, gelato vs gibi fakat müşteri destek çok kritik özellikle iade talebinde, üç beş eksik olsun ama o 1 yıldız gelmesin, yeni dükkanlar için konu çok kritik.

    ek tavsiyeler:
    ürün güzel ama görüntülenme yok?
    -yenisin ve seo kötü. az sabır. kimbilir kaç bininci sayfada listelendin.

    görüntülenme var satış yok?
    -dükkanın güven vermiyor. about ve faq kısmını doldur.

    görüntüleme var favori var satış yok?
    -shipping ve return policies i kendine uygun şekilde düzelt. fiyat ayarlamasına git.

    görüntüleme var, click rate iyi, favori var hatta müşteri soru soruyor ve satış yok?
    ürünün sezonu değil yada indirim bekliyorlar. indirim kuponu at, mail at. kampanya yap.

    herşey güzel, düzenli satıyorum, satış nasıl arttırırım?
    reklam, reklam ve reklam...

    özetle ben pod sisteminden faydalandım, burada üreteyim/ürettireyim kargolayım olayına girmedim, bakkal hesabı yaptığınızda az çok aynı hesaba gelir diye düşünüyorum. shipentegra ve navlungo bu konuda başı çekiyor. desi fiyatları en az 10 dolardan başlıyordu diye hatılıyorum. peki aga sen ne sattın derseniz. şuan yazlık şapka ve coffee mug listelemelerim aktif satanlar. tshirt, polar, çanta, mouse pad, sticker, dijital art, telefon case, fail denemelerimdir. işim olduğu için buranın pek üzerine düşmüyorum artık.

    edit1: reklamdan kastım bedava trafik getiren her mecrada marka tanıtımınızı yapıp dükkan sayfanıza yönlendirebilirsiniz, yani instagram, facebook, pinterest, twitter, tumblr, tiktok, youtube, htta ilgili subredditleri kullanabilirsiniz. tabi bu mecraların herbirini güncel tutmak bayağı mesai. tersi durum ise etsy tos a aykırı bu arada. etsy den kendi websitenize yönlendirmeyiniz efenim ne olur ne olmaz.

    edit 2: soru sormayınız efendim. daha iyi bildiğini söyleyenler daha detaylı rehber yapsın.

  • kahvaltı. bizim ev.

    ben: baba, günaşırı ne demek?
    babam: bir gün arayla demek.
    ben: bunu bana ne zaman söyleyecektiniz baba?
    babam: neyi?
    ben: günaşırının anlamını. ben günaşırıyı yanlış biliyormuşum.
    babam: ne sanıyordun?
    ben: akşam üstü şöyle 5-6 gibi felan sanıyordum. :/

    annem: haha. nasıl öğrendin?
    ben: herkesin içinde!! arkadaş saçına besleyci bi karışım uyguluyormuş. hangi sıklıkla uyguluyorsun dedim, günaşırı dedi. her gün her gün zor olmuyor mu dedim. her gün değil, günaşırı dedi. ben de tamam işte, her akşam her akşam zor olmuyor mu dedim. her akşam değil, günaşırı dedi....

    annem: hahaha ilahi keyfekeder...
    ben: niye öğretmediniz anne?

    kardeşim: aslında söyleyecektik de, senin biraz daha büyümeni bekliyorduk.
    ben: :/

  • doğrudur.

    - hı scholl
    + hı tecaher
    - how are you today
    + fine thanks and you
    - fine. biri tahtayı silsin

  • bak bu adama, turk takimlari igrenc oynadigi her donem ve shaktarın iyi gittigi her periyot sonu ovguler duzuluyor ya.

    hep birileri çıkıp şunu diyor, degerini bilemediniz, bu adama ffutbol cahili dediniz, bu adam dunyanin en iyisiydi bilmemne.

    degil mi?

    hah işte var ya bu adam seneye 3 buyukten birine gelsin (ozellikle bjk bu konuda daha önde bence artık), 2 derbi kaybetsin, 3 beraberlik alsin, takim biraz sendelesin ve biraz defansif oynasin,

    o bugun degerini bilemediniz diyenler çıkıp da; "bu muymuş dahi? bu muymuş profesör? o futbolcuyu solda oynatan adama ben teknik direktor bile demem, istifa et bunamış adam"

    demezse ben de ne olayım.

    ülkem insaninin reflekslerini artik iyice kavradim. sik gibi ülkeyiz bu yüzden. cacık olmaz bizden.