hesabın var mı? giriş yap

  • cool bir hareket. geçen kampüste yürüyorum, başladı bu elleriyle kollarını ovuşturup ''üşyrm yhaa x('' falan demeye. sigaramın dumanını diğer tarafa üfledikten sonra yavaşça dönüp o bomba cümleyi söyledim, ''koş ısınırhahahha yalanın sonunu getiremiyorum. kız üşüyorum dese komple okulu yakarım ısınsın diye amk öyle naçar durumdayım.

  • bir doktor var adını bilmiyorum,şevket çoruh'un oğlunun kanser tedavisini de o yaptı.kurşun yiyen onda,boğaz ağrısı olan onda,çükü ağrıyan onda.

  • şairlerin en romantik hayallerinden biri bu. hep kuşlar kadar özgür olmak isterler. bu aynı zamanda şairlerin gerçek dünyadan ne kadar kopuk olduğunun da kanıtı. kuşlar daha özgür falan değil çünkü.

    öncelikle bu kuşların çoğu bir sürünün parçası. sürünün başı nereye gidiyorsa oraya gidiyorlar. "ben sürüyü bırakıyorum beyler" diyeni yok. her sene aynı yoldan aynı yere göç eder, her kış eski yerlerine geri dönerler. insanlar gibi ekmek için vapuru kaçırmamaya çalışırlar.

    hepsinin hayali aynı: uygun bir eş bulup çocuk ve yuva sahibi olmak.

    ifade özgürlüğü desen onda da "çipetpetpet - tii şak şak şak vociya" dışında bir şey bilmezler. aynı kalıpları tekrarlarlar. parklarda yatıp kalkarlar.

    bizim şairlerimiz de bu vasat sefil yaşama özenir. niye? zannederler ki bir çift kanadın olunca özgür oluyorsun. olmuyorsun. tam tersine açık hedef oluyorsun. futbol maçına sevinen taraftar ıskalasa, avcı ıskalamıyor. o ıskalasa havai fişekler ıskalamıyor. açık hedef gibi geziyorsun havada.

    özgür olmadığın gibi sosyal güvencen de yok. en iyi yemek sultanahmet parkında olunca oradan bir adım ileri gidesin gelmez. ya sonraki öğünü kaçırırsan?

    ben söyleyeyim, şairin derdi özgür olmak falan değil. adam şöyle arada bir havada süzülmek, güzel manzara görmek istiyor. rahat batmış anlayacağın. onda bile soğuk algınlığı geçireceğini, üşüteceğini öngöremiyor. kuşla konuşabilse anlaşabilse kuş ikna eder onu aslında. "yok abi iş değil gerçekten. yakaladığın simit çırptığın kanada değmiyor" der. ama bu iletişimsizlik ve şairlerin gözlediklerini mutlak gerçek zannetme sıkıntılarından dolayı bu metafor ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek, kaçış yok.

    "ne istiyorsun düzgün anlat" desen onu da sanatına yakıştıramaz. illa kafa karıştıracak mınakodumun şairi.

    (bkz: şiir/@ssg)

  • cok haklisiniz diyerek bir enkazin altina ittirilmelidir kendisi. bir de pratikte gorelim hanimefendinin soylediklerini, uygulamali olarak.

    edit 1: twitter'da entry'i birebir yazanlardan hicbiri ben degilim, twitter hesabim yok, instagram ve facebook hesabim da yok. birileri kopyala yapistir yapiyorlar sagda solda videonun altina, cok da sorun degil.

    edit 2: populer olayim aman favlanayim diye yazmadim, sinirlendim ve icimden geleni yazdim. hanimefendinin yorumunun anlamı birebir olmasa da seçtiği sözler dolayısı ile ahmakca bir yorum oldugunu dusunuyorum ve ayni ahmaklikta kasitli olarak cevap verdim. benim icin bir sikinti yok hala yani... ulusal tv'ye çıkıp ahkam kesecekseniz sözlerinizi dikkatli seçeceksiniz, şu an bir bölümü zorda olan ve diğerlerinin de içinin kan ağladığı koca bir ulusa gidiyor bu sözler.

  • başlık: oruç tutmayacaklar icin önemli bi duyuru

    @1 allahım niyet ettim senin rızan icin bugünkü ramazan orucumu tutmaya!!

    hadi gecmiş olsun okuduysanız artık niyetlisiniz iftara kadar bişe yiyip icmeyin cok büyük günahı varrr

  • avrupa'da yaşayan 7 milyon gurbetçi 'otomatik bilgi paylaşımı' anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle zor durumda kalmış. gurbetçilerin türkiye’deki banka hesap bilgileri 30 eylül itibarıyla yaşadıkları ülke idarelerine bildirilmeye başlanmış. gurbetçilerin işsizlik maaşını hatta vatandaşlığı kaybetme riski varmış.*
    zaten avrupa'da açlık ve sefalet var (!) gelsinler buraya.

  • evrendeki en eski kara deliği keşfeden teleskop.

    james webb uzay teleskobu (jwst), evrenin 13 milyar yıllık geçmişinde gizlenen 1,6 milyon güneş kütlesine sahip antik bir canavar olan şimdiye kadar görülen en eski kara deliği tespit etti.

    kameraları sayesinde evrenin başlangıcına kadar geriye bakabilen james webb uzay teleskobu, bebek galaksi gn-z11'in merkezindeki süper kütleli kara deliği evrenin başlangıcından sadece 440 milyon yıl sonra tespit etti.

    ve uzay-zaman yırtığı tek başına değil, kozmik şafak sırasında - büyük patlama'dan yaklaşık 100 milyon yıl sonra genç evrenin bir milyar yıl boyunca parlamaya başladığı dönem - kendilerini korkunç boyutlara ulaştıran sayısız kara delikten biri.

    evren başladıktan sonra kozmik girdapların nasıl bu kadar hızlı büyüdüğü açık değildir. ancak bu soruya yanıt aramak, samanyolu da dahil olmak üzere tüm galaksilerin çapasını belirleyen günümüzün süper kütleli kara deliklerinin nasıl bu kadar akıl almaz boyutlara ulaştığını açıklamaya yardımcı olabilir. araştırmacılar bulgularını bu yılın başlarında ön baskı veritabanı arxiv'de yayınladılar, ancak araştırma henüz hakem değerlendirmesinden geçmedi.

    cambridge üniversitesi'nde astrofizik profesörü olan başyazar roberto maiolino live science'a yaptığı açıklamada, erken evrendeki kara deliklerin "yerel [günümüz] evreninde olduğu gibi sessizce ve yavaşça büyüyemeyeceğini" söyledi. "bazı tuhaf doğumlar ya da oluşumlar ve bazı tuhaf büyümeler yaşamış olmalılar."

    günümüze daha yakın olan astronomlar, kara deliklerin dev yıldızların çöküşünden doğduğuna inanıyor. ancak nasıl ortaya çıkarlarsa çıksınlar, durmaksızın gaz, toz, yıldız ve diğer kara delikleri yiyerek büyürler. ziyafet çekerken, sürtünme kara deliklerin ağzında dönen malzemenin ısınmasına neden olur ve teleskoplar tarafından tespit edilebilen ışık yayarak onları aktif galaktik çekirdeklere (agn) dönüştürür.

    en uç agn'ler, güneşten milyarlarca kat daha ağır olan ve gaz kozalarını en parlak yıldızlardan trilyonlarca kat daha parlak ışık patlamalarıyla döken süper kütleli kara delikler olan kuasarlardır.

    ışık uzay boşluğunda sabit bir hızla hareket ettiğinden, bilim insanları evrenin ne kadar derinine bakarlarsa, o kadar uzak ışığı yakalarlar ve zamanda o kadar geriye giderler. yeni çalışmada kara deliği tespit etmek için gökbilimciler gökyüzünü iki kızılötesi kamerayla taradılar - jwst'nin orta kızılötesi aracı (mırı) ve yakın kızılötesi kamera - ve ışığı bileşen frekanslarına ayırmak için kameraların yerleşik spektrograflarını kullandılar.

    evrenin ilk yıllarına ait bu soluk parıltıları ayrıştırarak, ışığın içerdiği frekanslar arasında beklenmedik bir artış buldular - bu, bir kara deliğin etrafındaki sıcak maddenin evrene soluk ışık izleri yaydığının önemli bir işaretidir.

    bu erken kara deliklerin nasıl bu kadar hızlı büyüdüklerine dair en popüler açıklamalar, dev gaz bulutlarının ani çöküşünden oluştukları ya da yıldız ve kara delik kümeleri arasındaki birçok birleşmeden geldikleri yönündedir.

    bununla birlikte, gökbilimciler bu kara deliklerden bazılarının, evren başladıktan hemen sonra ve hatta bazı teorilerde daha önce yaratıldığı düşünülen varsayılan "ilkel" kara delikler tarafından tohumlanmış olabileceğini göz ardı etmediler.

    maiolino, "[doğrudan çökmenin] bir kara delik oluşturmanın tek yolu olduğu çok açık değil, çünkü bunun gerçekleşmesi için bazı özel koşullara ihtiyacınız var" dedi. "bozulmamış bir bulut olması, henüz ilk yıldızlar tarafından yapılan ağır elementlerle zenginleştirilmiş olması ve oldukça büyük olması gerekir - 10.000 ila bir milyon güneş kütlesine kadar."

    böyle bir bulutun çok hızlı soğumasını ve önce büyük yıldızlara çökmesini önlemek için, muhtemelen yakındaki bir galaksiden veya kara delikten gelen morötesi ışıkla da ışınlanmalıdır.

    maiolino, "yani bulutun [patlayan yıldız malzemesini emerek] zenginleşmediği, aynı zamanda çok fazla foton üreten başka bir galaksinin yanında olduğu bu tuhaf duruma ihtiyacınız var" dedi. "yani ille de tek bir senaryo aramıyoruz, aslında iki ya da daha fazla senaryo devrede olabilir."

    ben turner - livescience.com