hesabın var mı? giriş yap

  • kedi ve köpeklerin türlerinin çiftleşemedikleri için değil, yaşam alanları kalmadığı ve insan nedeniyle ölüm tehdidi altında olduğunu düşünüyorum.
    3-4 ayda bir kızgınlığa giren ve en az 3 yavru doğuran kedi/köpeklerin doğal ortamları insanlar tarafından işgal edilmiş, barınma, beslenme ve yaşama imkanları çok zorken, açlıktan,hastalıktan,insan faktörünün(trafik, şiddet...vb) acı içinde ölecek, telef olacak yavruları ve onları doğuran anneleri korumak olarak bakılmalı. insanların kendi rahatı için değil bakabilecekleri canları düşünerek tercih etmeleri gerekmektedir.
    ayrıca veteriner hekimler ergenliğe girdikten sonra kısırlaştırmanın hayvana zarar vermediği tam tersine uzun ve kaliteli bir yaşam için bazı önemli faydaları olduğunu da belirtmekteler.
    hayvanların yaşam alanları ve doğal yaşamlarını sağlanıyorken kısırlaştırma elbette sağlık dışında tercih edilmez ancak yargılamadan önce hayvanların hangi koşullarda yaşadığını birinci plana almak gerek. psikoloji meselesinde ise hem veteriner hekimlerden öğrendiklerimi hem de tecrübelerimle olumsuz bir tecrübe yaşamadım tam tersine agresyonun azaldığı, daha sakin olduklarını gördüm. önce sokaklarda perişan hayvanların koşullarını iyileştirmemiz gerekiyor.

    edit: yeşillenemelere istinaden ev kedisi sokak kedisi farketmez her kızgınlık döneminde(yılda en az 4) çiftleştiği takdirde min 3 yavrudan 12 yavruya sağlıklı, yaşanabilir mekan ve imkanlar sağlıyorsanız kısırlaştırmayın. sizin için uygun zamanda çiftleşmesine izin verip diğer kızgınlık dönemlerinde hayvanın beynini şişiren hormonlarla yaşamasına sebep olup, kendi egonuzu da hayvanın doğasını bozmuyorumla avutabilirsiniz. hayvanda çiftleşme isteği türün devamı için taşıdığı genetik bir koddur. hormonlarla sağlanır. ve bu hormonlarında yine kendi düzeninize göre düzenlemekle kısırlaştırmak arasına etik olarak fark yoktur. hayvanın haklarına müdahale etmekse ikisi de müdahaledir. kısırlaştırma bakabileceğin kadar çocuk sahibi olmakla daha çok benzer bir düşünce yapısı.
    not:türleri tehdit altında yazmıyor yaşamları tehdit altında yazıyor. yeşillendirmeden önce okuyun, okuduğunuzu anlamaya çalışın, sözlük falan kullanın.

  • mümkündür.
    senede ancak iki kere yaşadığı muhitten çıkabilen, onda da ya nicedir ağrıyan beli için doktora, ya da yeğeninin düğününe giden, kendi iradesiyle markete ya da mağazaya girip birkaç parça şey almaya dahi imkanı olmayan milyonlarca kadın yaşıyor şu ülkede.

    hatta benim teyzemdir bu. köyden neredeyse hiç çıkmamıştır, öyle başlığı açan arkadaşın annesi gibi tavuk döner yemeye dahi gidememiştir oğlunu yanına alıp. bir akşamüstü çıkıp eşiyle kahve içmemiş, bir mağazadan kendisi beğenerek etek seçememiştir hiç. hazır satın alıp yiyebileceği her şey lükstür onun için; bir poğaça versen eline, yolda yemez öyle, eve gelene kadar saklar da yanına çay demler...

    nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz bilmiyorum ki...

  • - karinizla bir gece icin bir milyon dolar veririm
    - peki beş yüz bin lira farkla buyuk secim ister misiniz?
    - nasıl büyük seçim anlamadım?!
    - dur şu pantolonumu bi indireyim anlarsın şerefsizin evladı seni

  • babillilerin tanriya ulasmak icin insasina basladiklai kule.
    yapilis amacindan dolayi cok yuksek olduguna dair genel bir yanilgi soz konusudur.
    abarti yukseklikte olmamakla beraber kule yedi katli bir ziggurat seklindedir ve her kati tanriya giden yolda bir asamayi sembolize eder.
    1.kat tasi, 2.kat atesi, 3.kat bitkileri, 4.kat hayvanlari, 5.kat insanlari, 6.kat gokyuzunu ve 7.kat da melekleri sembolize eder ve bir insan ancak butun bunlari ogrenip anladiktan sonra yani yedi basamagi sirayla ciktiktan sonra tanriya ulasabilir...

  • türkiye'nin takriben 1200 sayfalık dosyasını, uefa'nın bid evaluation report'unu ve almanların başvuru kitapçığını üstünkörü, hızlı hızlı okudum.

    türkiye'nin dosyası almanların açık ara önünde. türkiye 2.5 milyon biletin satımı ve gerekirse yeniden satımı için federasyon bazında garanti vermiş. türkiye'deki tüm bakanlıklar, onlarca sivil toplum kuruluşu, aday şehir valilikleriyle beraber belediyeler, yazılı niyet mektubu ve taahhütnâme vermişler. devlet; otoyollar, hızlı tren hatları, sağlık, aday şehir altyapıları (metro vs) ve 3 stadyumun yenilenmesi için 70 milyar euro civarında yatırım yapılacağını taahhüt ediyor. uefa ile koordinasyon için federasyon büyük bir tesis yaptıracak, tesislerini büyütecek. türkiye'deki hemen hemen tüm yeni stadlar, bir turnuva takımının kamp merkezi yapılacak. diyarbakır, adana, kayseri, vodafone arena, malatya, saraçoğlu, tff tesisleri ve daha niceleri... türkiye'ye gelen misafirler biletleriyle birlikte şehir içi ücretsiz taşımacılıktan yararlanacak. cumhurbaşkanlığı ve federasyon işbirliği ile turnuva güvenliği için tam garanti sağlanacak ve insan haklarını korumak için bir gözetim kurulu kurulacak (ahsgfngzsv). türkiye aynı zamanda pek çok geliri uefa'ya bırakıyor; eğer türk dosyası seçilirse vergi muafiyetleri ve stadlar için para alınmamasından dolayı uefa bugüne kadarki en kârlı organizasyonunu düzenleyecek. fikrî mülkiyet hakları tamamen uefa'ya ait olacak.

    olimpiyat stadı 92 bin kişilik olacak şekilde yeniden yapılacak. ankara'ya 65 bin kişilik yeni bir stadyum inşa edilirken, antalya stadı da yenilenecek; projeleri hazır.

    dosyada her şey muazzam, ceferin muhtemelen geceleri türk dosyasına sarılıp uyuyordur. ama uefa raporunda türk tarafı ile ilgili bazı çekinceler koymuş:

    - türkiye'nin insan hakları konusunda almanya'nın aksine bir aksiyon planı yok (boş yapmayın aq demek istiyor).

    - olimpiyat stadyumunda 2020'de şampiyonlar ligi finali varken 2021'de temeli atılan bir stadın 2024 yazına yetişmesi kolay görünmüyor (beyninizi skim deme niyetinde).

    - türkiye'nin dosyasında var olan 11 tren hattı, konya metrosu vesaire gibi pek çok şehir içi raylı sistem ve 1000 kilometre otoyol halihazırda yok, üstelik yaşanan ekonomik kriz bu yatırımları riske atabilir (o 70 milyar euro yatırımı bok yaparsınız demek istiyor).

    - almanların tüm stadları hazır, türkiye'nin 2 stadı 0'dan yapılacak.

    - almanya'nın otel kapasitesi türkiye'nin üç katı (71 bin - 230 küsür bin mi ne).

    bonus: euro 2024 kurban bayramına denk geliyor; antep'te fransız fıstıkların alnına kurban kanı sürmek için vatandaşlarımız onlayn olacak ahsghs, hayali bile muhteşem ya.

    akıl almanya, para türkiye diyor. uefa parayı seçerdi ama kriz sebebiyle risk almaz, almanya kazanır. zaten bizimkiler sussun diye şampiyonlar ligi finalini, süper kupayı filan verdiler. bizimkiler görmemiş olduğu için aynı anda olimpiyatlar, süper kupa, dünya kupası ve uefa finali için başvuru yapıyor, sonra da niye alamadık diye üzülüyor sgsgg.