hesabın var mı? giriş yap

  • bundan seneler önce bir kızla takılıyordum. yani flörtleşme dönemi işte. neyse bu bir gün me-se-ne'den yazdı,

    - yarın sabah kavaltı yapalım mı şöyle deniz kenarı bir yerde?

    dedim herhalde yanlışlık oldu hızlı yazarken, garibim heyecanlandı herhal!

    dedim yapalım, nerede diye sordum;

    - ortaköy'de güzel bir kavaltıcı biliyorum oraya gideriz.

    ben şok! bir şey de diyemedim. ertesi sabah koştum gittim, meraktan ölüyorum. yazı dilinde "kahvaltı" yazamıyor ama ya konuşma dilinde ne durumda diye kafamda deli sorular.

    buluştuk, hemen saldım oltayı, "önce bir kahve içelim mi yoksa direkt kahvaltı mı?"

    - kavaltı tabi şapşik:>

    o an nasıl soğudum o güzelim kızdan anlatamam. bir daha görüşmedim, en son "sorun sende değil bende" bile dedim hatta niye soğuduğumu irdeleyince.

    geçenlerde nikahlanmıştı biriyle, sosyal medyadan fotoğraflar paylaşıyor filan, bir de baktım ne göreyim, "aşkitomla kavaltı keyfi:)))" diye foto paylaşmış!

    kalktım bir boy abdesti alıp iki rekat şükür namazı kıldım.

    bakınca, gerçekten de sorun bendeymiş ama, kabul.

    edit: imla (alma mazlumun ahını demişler tabii)

  • iç savaşa değil, milli mücadeleye teşvik denir buna yazar arkadaş.

    yıldızlı not*:her kim ki türkiye cumhuriyeti'nin kuruluş esaslarına ters düşecek birtakım işler içerisinde bulunsun, o kişi ve kişiler hakkında gereken cevap akıllardaki şekilde tezahür edecek...

  • az önce başbakan ünye'de sordu.

    keşke baştan söyleseydi bütün bu soruşturmalar falan hiç olmaz, yargımız hiç böyle antin kuntin işlerle uğraşmazdı. acayip ikna edici bir soru.

    ben apışıp kaldım şahsen.

  • rte'nin merkez bankasına faiz konusunda yaptığı çıkıştır ve şu şekilde bağlamıştır:

    "ha diyebilirler ki; merkez bankası bağımsızdır, ee ben de bağımsızım, kendileriyle konuşacağım.."

    (bkz: patron yine çıldırdı)