ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
en güzel kitap adları
2017 ygs'yi kaçıran çocuklar
-
acımadığım çocuklardır. gençlerde zaten sorumluluk sıfır. sınav giriş bilmem nelerinde küpe, saat vb getirmeyin diye belirttikleri halde yıllardır küpe sıkıntısı cekiliyor o kuyruklarda.
hayır. hayat toz pembe değil. dünya ve kurallar sizin etrafınızda dönmüyor. bu 15 dk meselesini de hadi okumak bir yana duymamış olamazsınız.
dersanenizde, okulunuzda eminim ki hocalar bu meseleye değinmiştir.
gençler dedim ama toplumda böyle önemsemeyen, aman canım sendeciler büyüyünce, hiç bir geçerli mazereti olmadan 9 bucuktaki toplantıya 10 bucukta gelebilme rahatlığındalar.
sonra da bu memleket neden böyle, ben dışarda okuyacam yeaaa der durursunuz.
senin görevin o sınava girmekse şayet, bir başka görevin de o sınavın kurallarına uymak. küpe takmayın diyorlarsa takmayacaksın, 15 dk kala kimse içeri alınmaz diyorlarsa 15 dk kala oraya varmayacaksın.
ha kurallar eleştiriye açıktır, o ayrı bir mesele. ama uymak icap ediyor.
survivor all-star
-
nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
günde yarım yumurta yemek bile çok tehlikeli
-
çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.
bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.
10 kasım popülizmi
komşunun getirdiği yemeği çöpe atan anne
-
birsürü ruh hastasıyla aynı ülkeyi paylaştığımızı gösteren anne modeli.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
gittik, botları verdiler.
tabanı sert geldi.
ayağım acıdı.
sivilde giydiğim ayakkabının içindeki ortopedik tabanı bota koydum.
rahatladım.
ertesi gün botun içini gören arkadaş "seninki niye böyle?" diye sordu.
"dayım ankara'da general, sağolsun ayarlamış" dedim.
bunun üzerine arkadaş botumu alıp "şu adaletsizliğe bakın, rezillik, biz hayvan mıyız, dilekçe yazalım..." gibi sitem dolu sözlerle bütün koğuşlara göstermişti.
ilginç günlerdi tabi.
dış görünüşün her şey olduğu gerçeği
-
kısa vadede doğru, uzun vadede yanlış çıkarım.
(bkz: doğal kaynakların laneti)
(bkz: resource curse)
petrolün her şey olduğu bir dünyada* tüm petrol zengini ülkelerin kalkınmış memleketler olması gerekirken neredeyse hepsi dibe vurmuş durumda. çoğunda iyi kötü bir demokrasi geleneği yok, kurumları işlemiyor, ekonomileri iflas halinde ve toplumsal yaşamları iç savaşlarla devam ediyor. neden böyle oldu?
tam da petrolün her şey olmasından dolayı. bu ülkelerin sadece petrol satarak kazandıkları para, ülkelerindeki her şeyi çekip çevirmek için yeter hatta artar durumdaydı. haliyle ikinci bir iş kolu yaratıp başka bir konuda comparative advantage kazanma çabasına girişmediler. petrolü olmayan ülkeler hem tarım, hem endüstri hem de hizmet sektöründe ilerleme sağlamak için plan üstüne plan, reform üstüne reform yaparken bu ülkeler petrolden gelen parayı yeterli gördüler.
üstüne, petrolün geliriyle devasa refah sistemleri* kurdular. elektrik, su, ulaşım, barınma gibi birçok alanı bedava hale getirdikleri yetmedi, üstüne vatandaşlarına maaş bağladılar. millet çalışma isteğini kaybedince komşu devletlerden işçi getirdiler. petrolü olmayan ülkelerde insanlar hırsla çalışmak, rekabete girişmek ve daha fazlası için yatırım yapmak zorunda kalırken bu ülkelerin insanları petrolden gelen parayla yan gelip yattılar.
sonuçta ne elde ettiler? gelişmemiş bir ekonomi, memnuniyetsiz ve kalabalık bir yabancı işçi ordusu, üretmesini bilmeyen tembel bir ulus ve dağıttıkları parayla bu ulusun rızasını satın alan yozlaşmış diktatörler/krallar.
dış görünüş de petrol gibi her kapıyı açan bir doğal kaynak, değil mi? doğuştan gelen avantajların uzun vadede nasıl dezavantaja dönüşebileceğine bir de buradan bakın.
ekşi itiraf
-
evimin hemen iki bina yanına açılmış büfenin sahibiyle muhabbet etmeye başladıktan sonra adam "abi telefon et sen ben getiririm gold'u" dedi...
sonunda balkonda bulunan sepeti ne için kullanacağımı anlamıştım ve mutlu olmuştum. pazar akşamı aradım büfeyi "abi iki gold bırakır mısın?"dedim
çıktım balkona sarkıttım sepeti, bekledim bir süre ve işte o an bir aydınlanma yaşadım. ben "cemil" olmuştum...
o kadar okudum, kariyer peşinde oradan oraya gittim hatta bir de üzerine 30 oldum. bugün gelip "ne oldun?" deseler "cemil oldum" derim.
neyse ki çok beklemeden geldi abimiz, eğer biraz daha gecikseydi daha kötü çıkarımlara ulaşabilirdim.
(bkz: ne birası sevim)
15 nisan 2022 egm basın açıklaması
-
(bkz: genç bir kadının mülteci isyanı)
sayın egm bu da mı provokasyon? bu kız ve arkasında video çeken yaratık da mı fetöcü?
yeter artık ya valla yeter. kendimi yakacağım artık sinirimden bu ülkede.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sevgilinizle bi arkadaşınızın evine ilk kez gidiyorsunuz ama sevgilinizin telefonu şifreli wi-fi'a otomatik bağlanıyor.geçmiş olsun.