hesabın var mı? giriş yap

  • üniversiteye geldiğimizde ilk sene kaldığımız yurtta tatar bir arkadaş vardı. o anlatmıştı. çocuk kazanmış üniversiteyi, atlamış gelmiş bir kaç arkadaşıyla kazan'dan istanbul'a. yurda yerleşmek için gittiğinde giriş katta "kazan dairesi" yazısını görmüş. sevinçten havalara uçmuş. bizim için özel oda yapmışlar diye sevindirik olmuş. o sevinçle gitmiş kapısına açmaya çalışmış, bakmış kapı kilitli. hemen yurt müdürünün odasına gidip, girmiş söze:

    - müdür bey şu odanın anahtarını alabilir miyim?
    + napıcaksın oğlum orayı?
    - ee kazan diaresi...

    müdür bu. durur mu basmış kahkahayı. çağırmış personeli. açtırmış odayı. gezdirmiş kazan dairesini. 1 sene o yurtta kaldık beraber, müdür her gördüğünde şöyle derdi:

    "ramis memleketini özlediysen açtırayım senin odayı, buharını içine çekersin"

  • namuslu, yönetmenliğini ertem eğilmez'in yaptığı ve başrolünde şener şen'in oynadığı 1984 yapımı türk komedi filmidir. filmde mutemet ali rıza bey türkiye cumhuriyet merkez bankası istanbul şubesinde çekleri bozdurur ve 227.960.500 tl tahsil eder. daireye dönerken iki kişi tarafından derdest edilir ve çantadaki paralar çalınır. (ilgili bölüm)

    paraların bir kısmı çantaya sığmadığı için cebine koyar. bu paradan taksi parasını öder ve cebindeki paranın kalanını genel müdür alır. (ilgili bölüm) cepte kalan paranın miktarını bilmediğimiz için (gazetede 200 milyon diye yuvarlanmış olsa da görsel) bankadan çektiği tutar olan 227.960.500 tl'nin bugünkü değerini hesaplayacağız.

    hesabı yaparken enflasyon ve dolar hesabı kullanacağız. 1984 yılına ait ortalama kur yerine bizzat gazetede yazan tarih olan 4 temmuz 1984 tarihinin dolar kuruna en yakın olan abd hazine bakanlığı kurunu kullanacağız.

    önce enflasyon hesabı: bunun için zahmete girmemize gerek yok. tcmb'nın enflasyon hesaplayıcısı bizim için bu hesabı kolayca yapıyor. paranın resmi enflasyon üzerinden mart 2022'deki değeri (6 sıfır atıldıktan sonra) 21.370.996 tl (yirmi bir milyon üç yüz yetmiş milyon dokuz yüz doksan altı türk lirası) yapıyor.

    dolar hesabı için abd hazine bakanlığının raporunda 30 haziran 1984 günü için verdiği kuru kullanacağız. bu raporda 1 amerikan dolarının 354.5 lira olduğunu görüyoruz. görsel

    227.960.500 tl bu tarihte 643.047 amerikan doları ediyor. ancak dolar enflasyonunu da göz önünde bulundurmamız lazım. enflasyon hesaplayıcı ile hesapladığımızda 1984 yılının 643.047 dolarının bugünün 1.752.571 dolarına denk geldiğini görüyoruz. türk lirası olarak karşılığı ise 14.74'lük dolar/tl kuru ile 25.832.896 tl'ye geliyor.

    not: @commander7'ın isteği üzerine hesaplanmıştır.

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.

  • çarpışma değil birleşmedir. galaksideki cisimler arası uzaklık cisimlerin kendi boyutundan çok büyük olduğundan birbiriyle çarpışma ihtimalleri çok az olacaktır.

    örnek verelim. bize en yakın gök cismi ay'a olan uzaklığımız yaklaşık 380000 km, dünyanın çapı yaklaşık 13 bin km. yani dünya ile ay arasına 30 tane dünya sığabiliyor.

    örnek 2: dünya ile güneşin arasındaki mesafe 150 milyon km, güneşin çapı 1,4 milyon km. yani dünya ile güneş arasına 100 güneş, yaklaşık 12bin tane de dünya sığıyor.

    peki galaksilerin çekimi, diğer galaksiyi etkileyecek mi? tabii

    birleşme

  • rahibeler ya da rahiplerin herhangi bir din bağı olmayan insanlarca ayartılması veya birbirlerini ayartmaları bir çok edebi ve görsel eserce işlenmiş popüler muhalif konulardan.

    m.fazıl coşkun un uzak ihtimal i de ilk bakışta işlediği “rahibe ve müezzin yakınlaşması” ile bu tipolojinin uç örnekleri arasında kabul edilebilecekken film bir “olamama” ya da “mümkün olamama” durumuna bağlandığı için farklılaşıyor.

    bu olamama hali filmin isminin de çağrıştırabileceği gibi bakış açısının -yönetmenin ve karakterin-böyle bir ilişkinin uzak ihtimal dahilinde olduğu şeklindeki ön kabulünden ileri geliyor. filmi tamamıyle müezzin in açısından izlememiz bu şekilde düşünmeme sebep olan etkenlerden biri. olaylar, olaylara müezzinin verdiği safiyane tepkiler, müezzinin şehir kültürüne yabancılığı filmin ilgilendikleri. asıl problem olarak görünen türkiyede-istanbulda rahibe olmak olgusu filmde yeterince detaylandırılmıyor hatta görkem yeltanın kiliseden çıkıp hızlı hızlı evine yürüyüşü ve şileye dahi o yaşına kadar gitmeyişi dışında filmde bu bahse dair pek bir şey yok . bu izolasyonun sebebinin toplum baskısı mı , kızın farklı bir din mensubu veya öksüzlüğünden kaynaklanan bir karakter sorunu mu olduğu şeklindeki sorular cevapsız kalıyor . kızın adeta asosyal bir karaktermişcesine sunulup sahafla tanıştıktan sonra yavaş yavaş açılması şeklinde verilen bilgi akışı filme hakim olan gercekçi bakış açısına aykırı düşüyor .

    bunların yerine müezzin karakterinin taşralılığı, edilgenliği ve şaşkınlığı filmin temposunu belirliyor. filmdeki baba-sahaf figürü iki karakteri birbirine bağlayacak eskiliği-yaşanmışlığı ya da tarihselliği ki bunu iki büyük dinin derin geçmişleriyle de ilişkilendirebiliriz, taşıyor. bu sorumluluk hadi sizi yalnız bırakıyım cılıktan öteye gitmese de karakterlerin birbirleriyle temasının ancak ve tek belirleyicisi/müsebbibi olması bakımından filmin omurgasını oluşturuyor. ancak bu figürün ki bunu tarih in ta kendisi olarak anlamlandırmayı uygun görüyorum, daha babalığını açıklamanın zamanının gelmediğini belirtmesi ve akabinde müezzin in de aynı yönteme başvurmasıyla filmdeki sonsuza giden ihtimalsizliğin ve asla biraraya gelemeyişin de tek sebebi olarak görülebilmesi filmdeki önemli bir çelişki olarak göze batıyor. müezzin ve rahibe nin bir araya gelişi babanın kol kanat germesiyle pekala olabilecekken, bu durumun akışına bırakılması rahibenin anavatanına dönmesiyle sonuçlanıyor ve olası bir birleşmenin ve yıkılası bir tabunun daha da derinleşmesine ve en fazla uzak ihtimal olabilecek kadar yakınsayabileceğine ispat görünüyor. film bu tespiti yaparak bize bir şey söylemiş olmuyor, sadece olamamasının meşrulaştırılması ya da toplumsal ve psikolojik kökenleriyle tanışıklığımızın artmasına yardımcı oluyor.