hesabın var mı? giriş yap

  • cocuk, cocuk gibiler. hiçbir seyden haberleri olmayan tipler.

    "saglik sistemimiz super" demis, "hemen mudahale ettiler" bla bla. guzel ablacigim, sen ilk müdahale icin amerikan hastanesi ya da acibadem'e gidersen tovbe bismillah allah kadar iyi mudahale ederler. valide hanim amerikan hastanesinde kolon ameliyati oldu, polip neredeyse izzeti ikramdan utandigi icin vücudu terk edecekti.

    sen bir de siradan bir devlet hastanesini bir denesene, sonra konuşalım şu sistemi he, ne dersin?

  • aslinda cok var. ama birkac tanesini sayabilirim.

    - oncelikle otel ucretini giriste tahsil etmek istemeleri.

    - kahvaltida oda numarasi sormak icin gelen gorevliler.

    - odada ikram olarak icecek bir ufak su, cay-kahve bile bulundurmamasi.

    - otele giriste elinizde tasinacak canta olmamasina ragmen sirf bahsis koparmak icin odaya kadar eslik etmeye kalkan, gereksiz yere lafi uzatan bellboylar.

    - otoparktan para alinmasi.

    - en cok guldugum de "otele disardan yiyecek-icecek" getirmek yasaktir uyarisi koymalari. 4 yildizli otellerde bile gordum.

    edit: son madde ile ilgili soyle bir uyari geldi, ben isin bu boyutunu pek dusunmemistim:

    dışardan yiyecek içecek getirip ve bunlardan zehirlenip suçu otel yemeklerine atmaya çalışanlara yönelik bir önlem. başı ciddi belaya giren oteller var bu yüzden.

  • vay arkadaş! girişimcilikte bir çağ açar!

    benim 1 yaşını 20 gün geçmiş bir kız çocuğum var. her gün çoraplarını 1378 kere giydiriyorum. peşine dolanıyorum çocuğun. tuttuğu yerde çekip çıkarıyor çorabını. aynı durumu yine bizim evlerde birçok çocukta da görmüşlüğüm var. artık genetik midir nedir bilmiyorum ama böyle bir gerçeklik var ki bu çocuk denilenler, çoraplarını çıkarmaya bayılıyorlar. e biz ebeveynler de ne yapalım çocuk hasta olmasın diye peşi sıra takip edip o çorabı giydiriyoruz hâliyle. hatta benim kız beni görünce artık doğrudan doğruya çorabının olduğu yeri gösteriyor. çözdü meseleyi. ya da bunu bir oyun belledi. hiç bilemedim.

    diyeceğim o ki ey girişimciler! ey sermaye sahipleri! ey üretim araçlarını elinde bulunduranlar! ey iş gücü olanlar! çocuklar için, özellikle de benim çocuğum için ne yapın edin de bir ayaktan çıkmayan çorap üretin! ebeveyn yardım etsin de çıksın!

    hoş bu entry bir sinir patlaması anında yazılmıştır. yoksa çorapları çıkarmak da elbette bu mini mini yavrular için kimi motor becerilerin ve bilişsel becerilerin gelişmesine ve ilerlemesine yardım ediyordur. varsın çıkarsınlar be! ben on saniyede bir çorap giydirmeye de razıyım evet evet...

    ağzını yediğimin çocuğuna bak ya! yine çıkarmış ve "bababababa" diye bana sesleniyor! dur dur geliyorum minik kelebeğim!!! pehhe...

  • fantasy lig'e davet ettiğim birkaç yazarın nasıl oynandığını bilmediğini ifade etmesi dolayısıyla bu entry'i yazmak istedim.

    öncelikle fantasy lig, basketbol bilgisi değil takibi gerektiren bir oyun. oyun aktif oyuncuların gerçek performanslarını baz alarak oynanıyor ve gerçek oyuncuların elde edeceği istatistikleri tahmin yeteneği fantasy lig oyuncularının başarılı olmasını sağlıyor.

    oyunda şut ve serbest atış yüzdesi, üçlük isabeti, sayı, rib., asist, blok, top çalma ve top kaybı kategorileri mevcut ve aynı ligde oynadığınız rakiplerinizden o hafta eşleştiğiniz rakipten bu 9 kategoride daha yüksek rakamlara ulaşmanız gerekir. örneğin kurduğunuz takım oyuncuları rakip takım oyuncularından +200 sayı, -1 blok iststistiklerine ulaşırsa bu iki kategori eşit olduğu için elde ettiğiniz devasa sayı farkı bir anlam ifade etmeyecektir, iki takım da birer puan alacaktır. bu yüzden takım kurarken veya takas gerçekleştirirken oyuncu kalitesi değil, ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır.

    oyun bir draft ile başlar. çoğu lig 12 kişiliktir ve takımlar sırayla oyuncu seçer. 1. sıradan seçen oyuncu, ikinci turda sonda, 3. turda yeniden baştan sececek sekilde bir seçim sıralaması olur.(isteğe bağlı olarak salary cap uygulanabilir.) seçim sırasında iyi oyuncu değil, iyi rakamlara ulaşan oyuncular seçilmelidir. benim bakış açıma göre en iyi oyuncular listesinde ande drummond veya lonzo ball'un yeri ile fantasy basketbolda bu oyuncuları seçeceğim sıra arasında belki 50 kademe fark vardır. tam tersini p.j. tucker için diyebilirim.

    ( tercihe bağlı olarak )genelde 5 mevkiye birer oyuncu; birer adet gard, forvet, pivot ve iki adet sınırlama olmayan oyuncu ile 3 adet yedek oyuncu seçilir. günlük olarak sadece 10 oyuncunun istatistikleri baz alınacağı için seçimde mevki dağılımına dikkat etmek önemlidir. basitçe ifade etmek gerekirse oyunda 3 gurd, iki tane limitsiz oyuncu spotu var, bugün 6 tane gurdınızın maçı varsa birini değerlendirme dışı bırakmak zorunda kalırsınız.

    bir oyuncunuz sakatlanırsa onu sakat listesine alarak yerine bir serbest bir oyuncuyu takıma katabilirsiniz ama sakat oyuncunuz iyileşince kadronuzdan bir oyuncuyu serbest bırakmanız gerekir.

    (oyun kurulurken tercihe bağlı olarak) haftalık 4 tane oyuncu alma aktivitesi gerçeklestirebilirsiniz. (sakat oyuncu yerine oyuncu alma, oyuncu serbest bırakıp yerine oyuncu alma vs.) ama hakkınız kullandıktan sonra bir oyuncunuz sakatlanırsa yerine oyuncu alamazsınız. (bütün hakları hızlıca kullanmamak önemli) yine her oyuncunun serbest oyuncular üzerinde hak iddia ederken eşit bütçesi vardır ve bu bütçe, oyuncular takıma katmak istediğinde kullanılır. örneğin bu hafta üst düzey performans gösteren bir oyuncuyu birkaç takım kadroya katmak isterse hepsi hak iddia eder ve 100 dolar olan bütçenin bir kısmını vaat eder, en fazla vaadi gerçekleştiren oyuncuyu alır. (diğer takımların teklifini bilemezsiniz.)

    serbest oyuncuyu takıma katmak isterken kimse bütçe harcanmazsa en az oyuncu alma aktivitesi olan takım oyuncuyu alır.

    genelde draft'te seçilen son 1-2 oyuncu nispeten zayıf oyuncular olacaktır ve bu oyuncuları serbest oyuncularla değiştirmek faydalı olabilir. nba'de sürekli olarak çok değerli olmadığı halde rolü artan oyuncular olmaktadır. ( sakatliklar vs) bu tür oyuncuları takıma katabilme kazanma da etkili olan önemli bir faktördür.

    serbest oyuncuları takıma katarken değerli oyuncuları serbest bırakmak önemli bir risk veya tuzak olabilir. ( bütçelerden para tırtıklama) yine serbest piyasasından alınacak oyuncuların yapacağı maç sayısı, oyuncunun degeri kadar önemlidir. mesela haftanın kalanında iki maçı kalan oyuncunun bir maçı kalan oyuncuya göre cok daha fazla katkı potansiyeli vardır.

    hafta sonuna doğru haftalık sonuç büyük ölçüde netleşmis olabilir ve bu zamanda oyuncularınızın daha az maç yapması avantaj olabilir. mesela top kaybında rekabet sürüyor ama diğer kategorilerde sonuç aşağı yukarı belliyse harden gibi çok degerli bir oyuncuyu kenara çekmek, eksik maç yapmak daha isabetli olabilir.

    ilk defa girecekler için özetledim, genelde kavramaz 5 dk. almaz. ligimizde birkaç kişilik yer var, isteyenleri bekleriz.