ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
game of thrones'un tek cümlelik özeti
-
o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler demirin tuncuna insanın piçine kaldık.
28 aralık 2021 migros rezaleti
-
anneniz adına üzüldüm, orada çalışan kasiyerlere daha çok üzüldüm.
rezalet gibi rezalettir.
kubura melih gökçek mi düşse kurtarırsın rte mi
-
"ne demek olduğunu bilmesem de kubur denilen şeyi kurtarırım" diye cevaplanası soru.
ilaveten: bok çukuru demekmiş she is impossible adlı yazara teşekkürler.
sonuç değişmez kubur u kurtarırım. net.
başlık başta kalmış hatırlatanlara teşekkürler.
yaran fıkralar
-
komutanlar kendi aralarında tartışıyorlar. konu: biz haftada iki ya da üç karıları düzüyoruz. bu görev midir angarya mı? yarısı görevdir yarısı angaryadır diyor ve sonuçta bir yere varamıyorlar. hal böyle olunca hırs da yapmış vatandaşlar münazarayı sonlandırmak adına başkana çıkıyorlar: paşam bir maruzatımız vardır, biz işin içinden çıkamadık. yardım edin lütfen!
buyrun diyor paşa. durumu anlatıyolar. paşa kızarıp bozarıyor ve sonunda "ben bilmem, yanlış adama sordunuz. halktan birine sormak lazım bunu, objektif bakar " diyor. kışlada halka en yakın kişi olarak paşa emirerini çağırıyor. giriyor selam verip asker. oğlum sana bişey soracağım, iyi düşün ve fikrini söyle, diyor. emredersiniz komutanım!. paşa soruyu soruyor. soru biter bitmez asker yapıştırıyor cevabı
- görevdir komutanım
- ama oğlum hiç düşünmedin. nasıl vardın bu fikre?
- angarya olsa bize yaptırırdınız komutanım!
georgia o'keeffe
-
1887— 1986 yılları arasında yaşamıs amerikalı kadın ressam. cicek, hayvan kemikleri , deniz kabukları resimleriyle tanınır ama yinede koca koca glayörleri...
everest yayınlarından laurie lisle tarafından yazılmıs bir ressamın portresi adı ile otobiografisi yayınlanmıstır.
hayata dair gülümseten detaylar
-
karnesini gösteren ilköğretim öğrencilerine yeter ki okusunlar diye ücretsiz kitap dağıtan bir şirkette, elinde pek de parlak olmayan bir karne ile gözüne kestirdiği bir masaya yaklaşıp son derece mahçup bir eda takınarak ''sadece takdir ve teşekkür belgesi alanlara mı kitap veriyorsunuz?'' diyen bir çocuğun; çalışanın ''olur mu öyle şey? ver bakalım karneni? hmm...fena değilmiş. ama bence sen seneye daha çok çalışıp takdir belgesi alacaksın, bana öyle geliyor. al bakalım kitabını.'' demesi üzerine yüzünde açan güllerin sayısına ve elinde kitabıyla sekerek uzaklaşmasına şahit olmak.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
metrobüsteki ses kaydı: "zincirlikuyu bu yöndeki son duraktır."
yaşlı teyze: "hepimizin son durağı orası be yavrum."
yolcular iptal tabi.
cem boyner'den berkin için tüm mağazalara talimat
-
boyner holding yönetim kurulu başkanı cem boyner'in, berkin elvan'ın ölümü nedeniyle bugün tüm boyner mağazalarında uygulanmasını istediği maddeleri içerir.
cem boyner'den kurum içi gönderilen e-mail'de şu ifadeler kullanıldı:
"tüm mağazalarda müzik yayınını durdurun bugün. mağazalardaki müşteri etkinliklerini iptal edin, bugün ve yarın. tüm mağazaların wi-fi şifrelerini iptal edin hemen. vatandaş istediği yerden haberleşme imkanına sahip olsun.
kritik noktalardaki mağazalarınızın hassas, evi uzak olanlarda olan, fiziki açıdan ilgiye ve desteğe ihtiyacı olabilecek personeli erkenden evine gönderin.
mağazalarınıza sığınabilecek vatandaşlara yardım için su, ilkyardım malzemesi vs. eksiksiz bulundurun.
bu güzel halkı allah korusun ama biz de bize düşeni eksiksiz, kimseyi ayırmadan yapacağız.
sorusu olan, önce sorusunu vicdanına sorsun, gereğini yapsın, sonra isterse şirketine, merkeze sorsun.
allah utandırmasın..."
"sorusu olan, önce sorusunu vicdanına sorsun, gereğini yapsın" kısmı duygulandırmıştır.
linki
edit: boyner, geçen yıldan bu yana satışlarını %51, karını ise %58 civarında artırmış, halihazırda reklama fazla ihtiyacı olmayan bir mağazalar zinciridir. bilgilerinize;
satış hasılatı 2012: 935,000,000 tl - satış hasılatı 2013: 1,415,000,000 tl
kar 2012: 6,870,000 tl - kar 2013: 10,880,000 tl
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler yarrağım çok büyük lan
1. a'dan z'ye kadar yani o derece büyük
2. klavyeye bak ne kadar büyük olduğunu anlarsın.
edit: neden bilgilenmeyelim ki aynı zamanda;
(bkz: doğru bilgiler/#44338847)
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/#47075643)
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/#37991229)
(bkz: kamera arkasından sonra filmin anlamını yitirmesi/#44346717)
dünyanın en talihsiz hırsızı
-
90'ların başı, bir yaz gecesi. arkadaş evinde toplanılır. güzel vakit geçirilir, kafalar da çeşitli yollarla güzelleşmiştir. geyik yapmaktan bıkıldığı noktada tv açılır, sesi kısılır, karanlıkta çıt çıkarmadan seyredilir. derken yukarı kattan* bir cam kırılma sesi gelir. burada atlanmaması gereken nokta, ev sahibinin imitasyon katana koleksiyonu olduğudur. ve hepsi de aşağı katta, bulunduğumuz salonun duvarlarında asılıdır. cam kırılma sesinin ardından sanki telepatik uzaylılarmışız, sanki yıllardır bunun için eğitilmişiz, sanki biri bir düğmeye basmış gibi hepimiz sessizce kalkar ve duvardaki kılıçları alırız. gerçek kılıç olmadıklarından keskin değillerdir ama elde çok ürkütücü durdukları da bilinmelidir. psikopat ninjalar gibi karanlığın içinde kılıçları havaya kaldırır, gözümüzü merdivene dikeriz. saniyeler sonra tvnin ışığında şüphelinin ayaklarını görürüz. merdivenden yavaş yavaş iner. başı gözüktüğü anda ev sahibi ışıkları yakar. göz göze gelinir. karşılıklı çok kısa bir donmanın ardından topluca haykırmaya ve adama doğru koşmaya başlarız. adam ışık hızıyla yukarı fırlar ama durmayız. kovalamaya sokak boyunca devam ederiz. ama hırsız akıl almaz bir hızla kaçar. hoş, yakalamak istiyor muyuz, yakalasak ne yapacağımızı biliyor muyuz belli değildir. adamın o an ne hissettiğini canlandırmaya çalışıyorum gözümde. dört adam. dördü de entel kuntel tipler. şortlu, gözlüklü, keçi sakallı, 20'li yaşlarda gençler. ellerinde japon işi kılıçlarla pozisyon almış seni bekliyorlar. hatta içlerinden biri yeniçeri taarruzundaymış gibi allah allah allah diye bağırıyor. "ne kadar postmodern" diyecek zamanı olmuş mudur?
edit: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/12497984.asp
basketbol için bulduğum inanılmaz bug
-
bence kendi potamizin ustune bir oyuncu oturtalim rakip sutlarini kaleci gibi cikarsin. boylece hic sayi yemeyiz. sen bence bunu bir dusun.