ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 ekim 2014 tsk'nın çok sert açıklaması
kurye ağır kargoyu çıkarmak zorunda mı sorunsalı
-
tabi ki değildir. kimse bir insana silah zoruyla ağır bir kargoyu üst kata çıkartma hakkına sahip değildir. kargoyu çıkarmak istemeyen kurye istifa edip başka iş bakar. yerine çalışacak kişi görevini yerine getirerek kargoyu istenen kata çıkarır. bu kadar basit.
adıyaman'da churchill sunumu yapan kahveci
-
bunun churchill olduğuna emin miyiz? bana daha çok stalin ya da hitler gibi geldi.
tanım: adıyamanlı bir simyacının soda, tuz ve limondan hazırladığı bir iksir.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
dominos'a verilen siparişe iliştirilen not :
"mümkünse 30 dk yı geçsin...fazla paramız yok da :)"
pawn shop
-
bunlar genelde fakir mahallelerde, kredisi bol olmayan kisilerin yasadigi muhitlerde olur. bazi cheesy filmlerde kahramanimiz once kendisi icin onemli bir seyi rehin birakmak zorunda kalir, ama sonra parayi bulup gidip kurtarir onu.
requiem for a dream'de cocugun annesinin televizyonu gider rehinciye.
beyaz türk ahlakı
-
benim baba tarafim sizlerin "beyaz turk" diyebileceginiz bir aile ve annemin ailesi ise biraz "anadolu comari" ile iliskilendirilebilecek bir aile. kucukken ben annemin babasi olan dedemin namaz kildigini gorurdum ve ozamanlar icki ictigini gordugum babamin babasi olan dedemden daha ahlakli ve dindar oldugunu dusunuyordum. buyudugumde ise dayim ve hergun namaz kilan dedem dolandiriciliktan hapisteydi.
obur "beyaz turk" dedem ise mahallenin bildigi en guvenilir insandi. insanlar tatile gittiklerinde evlerinin arabalarinin anahtarlarini dedeme emanet edip giderlerdi. hicbir zaman yalanla dolanla isi olmaz, kandirilsada kandirmazdi. kendisi vefat ettiginde ise babaannemin evine onlarca mektup gelmisti. hepsinde adini bilmedigimiz insanlar dedemin onlara burs verip okuttugunu soyluyordu. onun vesilesi ile onlarca insan hayallerine kavusmus ve okumus ama o bunu hickimseye (babaanneme dahil) bahsetmemisti. ben bu insanin ahlakini istiyorum, "anadolu comarlari"ninkini degil.
sokakta öpüşmek
-
adam "4 yaşında çocuğum var öpüşmeyin kavga çıkarırım" diye tehdit etmiş. yani 4 yaşındaki çocuğunun birbirine sevgi gösteren insanlar görmesinden ödü kopuyor, ama çocuğunun kavga çıkaran, şiddete meyilli insanlar görmesiyle hiçbir problemi yok. işte bu kafalar değişmedikçe ortadoğu bataklığının düzelmesi mümkün değil. sokakta öpüşmek size göre olmayabilir, bunu ayıp karşılayabilirsiniz ama öpüşenlere müdahale etmekten bahsettiğiniz anda toplum için en zararlı birey siz oluyorsunuz. yarın bir gün sizin çocuğunuz da büyüyüp sevgilisiyle öpüştüğünde çomarın teki tarafından saldırıya uğrayıp öldürülebilir. bunun sorumluluğu da sizin üzerinizde olur. inşa etmek istediğiniz toplum bu mu?
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (8) ile telefonda...
ege: anne ben 150 lira topladim bu bayramda...
romica: oo super oglum, benim bile o kadar param yok
ege: kac poundun var senin?
romica: cebimde 50 pound kaldi.
ege: yani kac lira?
romica: 125 lira kadar...
ege: simdi' ben turkum ya, gidip bir ingilize 200 lira versem bana kac pound verir?
romica: 80 pound kadar...
ege:oha amma da az, neden?
romica: kur farki oglum, ekonomi mi anlatayim sana telefonda simdi?
ege: peki bir ingiliz gelse de bana 200 pound verse ben ona kac lira veririm?
romica: 500 lira...
ege: niye salak miyiz biz, butun insanlar esit degil mi? ben niye daha cok veriyormusum!
romica: ingilizle para alisverisi yapmayiver be oglum...
ege: gunahimi vermem zaten de, mesela anne, bir iskoc bana 200 iskoc parasi verse...
biz ara eleman ülkesiyiz mucit çıkaramayız
-
çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar'ın muhteşem beyanatı. islam ülkelerinin bilimdeki geriliği hakkında tartışmalara tokat gibi cevap.te allaam.
haber linki
uçakta emniyet kemeri takmanın mantıksız olması
-
türbülans olayına zaten değinildiğine göre kemerin bir diğer faydası ise uçak düşüp parçalandığında tanınmaz hale gelen cesedinizin koltuk numaranıza göre teşhis edilebilmesine yarar.