hesabın var mı? giriş yap

  • android kullananların (ben de dahil) "günaydın!" demesini sağlayacak bazı özelliklerle gelecek yeni işletim sistemidir. beş tanesine bakalım:

    1) imessage'ı geri alma ve düzenleme
    gönderildikten sonra 15 dakika içinde imessage geri alınabilecek (karşınızdaki görmedi diye var sayıyoruz) ya da üzerinde düzeltmeler yapılabilecek.

    2) kilit ekranı geliştirmeleri
    temelde kilit ekranındaki saat, tarih, fotoğraf ve duvar kağıdı üzerinde değişiklikler yapma imkanı geliyor. birkaç farklı seçenek sunulacak. saat ve tarihin rengi, yazı tipi değiştirilebilecek. birden çok kilit ekranı oluşturulabilecek.

    3) paylaşılan galeri klasörleri
    bu, belirlediğiniz kişilerin fotoğraf yükleyebildiği ortak bir galeri deneyimi getirecek. fotoğrafları belli bir uygulama üzerinden (örneğin: whatsapp grupları) paylaşmak yerine paylaşılan galeri uygulamasına ekleyerek gruptaki kişilerin kullanımına açabileceksiniz.

    4) car play geliştirmeleri
    aracınız hakkında verilerin (hız, devir, yakıt bilgisi vs.) de car play ekranında gösterilmesi sağlanacak.

    5) stage manager'ın ipad'e gelmesi
    mac os ventura ile gelen stage manger özellikleri ipad'e de gelecek. özetle stage uygulamaları ve pencereleri otomatik olarak düzenleyerek, farklı görevler için uygulama grupları oluşturmak üzere pencereleri sağ alt köşeden sürükleyip bırakmanıza veya dock’tan uygulamaları açmanıza olanak tanıyacak.

    yeniliklerin tamamına apple resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

  • orta okulda okuyan bir ergenin aklından geçen binbir türlü sapkınlıktan ve gerzek düşünceden sadece bir tanesidir bu.
    algoritma basit:
    bir yolunu bulup kolunu ya da bacağını çatlatacak ya da kırdıracaksın.
    ertesi gün okula alçılı bir şekilde gideceksin..
    o güne kadar varlığından haberdar olmayan öğrencilerin ilgi odağı olacaksın..
    teneffüslerde başın dik, göğsün dışarda, mağrur biçimde yürüyecek; sanki yanından geçtiğin her öğrencinin seni inceden kestiğini fark etmiyormuşsun gibi doğal davranacaksın..
    öyle bir ifade vereceksin ki yüzüne; sanki içten ice acılar içinde kıvranıyormuşsun gibi, ama bu acıyı bir an bile dışarıya belli etmeyecek kadar mağrur olduğunu görecek herkes..
    kızlar etrafında pervane olacak..san bin türlü sorular soracaklar..
    "önemli bir şey değil", "büyütülecek bir şey yok" diyeceksin alçakgönüllülükle..gizemli konuşacaksın..olayın sebebini hemen açıklamayacaksın..
    kızlar sana yardımcı olmak için birbirleriyle yarışacak sonra..birisi koluna girecek, diğeri sana kantinden su getirecek..

    her şey güzel de peki bu kol, bu bacak nasıl kırılacak??

    kendi gölgesinden bile korkan bir ana kuzusuysanız elinize demir çubuk alıp onu bileğinize indirmeye cesaret edemeyeceğinizi garanti edebilirim..yani bu olay ancak doğal yollardan olmak zorunda..
    misal ne bileyim belki çözdüğünüz deneme kitaplarının altında kalıp bacağınızı çatlatabilirsiniz?!
    ya da satranç oynarken bacağınızı fil ezebilir?!

    hayatında aldığı en büyük risk klozet kapağını kaldırmayıp onu ıslatmadan işemek olan bir ergenin bacağı nasıl kırılır?

    kırılmadı zaten..
    kırık bir bacağı bir pazarlama stratejisine dönüştürmeyi başaramayan onlarca sünepeninki kırıldı, bir benimki kırılmadı..

    -geçmiş olsun taylan, neden gelmedin dün okula?
    -hocam trekking yaparken ayağımı burktum..
    kızlar hepbirden: vauuvvv..
    -ciandio sen neden yoktun oğlum?
    -hocam ishal olmuşum:((((((((((
    kızlar:ıyyyyyyyyy...

  • kardan kadınla poz vermek yerine kardan kadını sikseydi sırtı sıvazlanıp "kardan kadının rızası var" derler üstüne bir de havuz gazetelerinde köşe yazarlığı verirlerdi.

  • hükümranlığınız yavaş yavaş bitiyor siyasal islamcı yavşaklar. hepinize sıra gelecek. bugünkü fetöcülerle aynı muameleyi göreceksiniz. size acıyan sizin gibi olsun hain köpekler.

    edit: üstüne alınan “hainler” mesaj kutumu doldurmuş. kudursunlar! bu ülkeden ne mustafa kemal’i silebilirsiniz ne de onunla fikir bağı gönül bağı kurmuş on milyonları. siz o yobaz gerici arapçı kafanızı düzeltmeye bakın ne yeni dünyada ne de yeni türkiye’de size yer olmayacak.

    hayvan sever editi: köpekleri çok severim. hakaret amaçlı kullandığım için tüm hayvan severlerden ve köpeklerden özür dilerim.

  • 1970'ler beşiktaş... yıldız teknik üniversitesi'nin iki öğrencisi, annem ile babam, muhtemelen bir eylemde, aynı çevrenin içinde karşılaşırlar. bölümündeki tek kadın öğrenciymiş annem, istanbullu, hırslı bir kadın. babam bildiğiniz köylü çocuğu, odtü'den kaçmış ytü'ye gelmiş.
    bir gün annem vapurda beşiktaş'tan üsküdar'a geçerken bir olay yaşanır: faşistler annemi vapurun pervanesine atarlar, kurtulur, karaya çıkarılır, orada da üstüne saldırırlar. neyse, eve gelir, dedem geç kaldığı için kızmış, "ne olursa olsun bu sofraya 7'de oturulacak" der, annem ertesi gün evden kaçar. rahat hareket edebilmeleri için evlenmişler, arkadaşları öyle dedi. bir de babamın anneme abbasağa parkı'nda evlenme teklif ettiğini biliyorum. günler geçer; çok kısa bir sürede evlenirler. beşiktaş'ta bir sürü hatıraları var, bazı günlerde, bazı duvarlarda görülebilen... "bak biz burdayız" diye kırmızı kırmızı göz kırparlar bana... hep olay, hep debdebe...
    günlerden bir gün annem çalıştığı fabrikaya gider, gece nöbetçi. trafoda bir yangın çıkar, bir işçi içeride kalmış, annem girip, kurtarır adamı, kendisi yanar... 10 gün yaşar, sonra ölür ankara'da... öldüğünde 25 yaşında...
    bana da bu hikâye kaldı; bazen bir insanı kurtarmak devrim yapmaktır... bazen bir insanı kurtarmak dünyayı kurtarmaktır...
    bir insanı, düşüncesi, ırkı, dili, dini fark etmeksizin sevmek, hiç tanımadığı bir insan için canını verebilmek...

  • cevabı benim için net (bkz: çalışmam) olan soru cümlesi. resim yaparım, bol bol kitap okurum, basketbol oynarım, kamp yaparım, trekking yaparım, hiking yaparım daha bir dünya hobime bir dünya zaman ayırırım ama asla çalışmam.

    hiçbir şey yapmıyorsam 365 gün yatarım ama yine çalışmam.

  • ogrettigi dersi uygulamali bizzat yerinde yasayan vatandas. sansina sikayetci olan cikmamis. olsa direk meydanda kellesini alirlardi.