hesabın var mı? giriş yap

  • btk'nın derhal müdahil olarak inceleme başlatması gereken, dolandırıcılık türü.

    resmen kazıklanıyoruz ya, göz göre göre.

  • anlık hayallere daldıran dizi bu. behlül le nihal yatta kahvaltıya nereye gidelim diye düşünürken, mutfakta yemek yiyen arkadaşın 'olum burayı böcek basmış lan' lafı ile bi an gözlerim dolmadı dersem yalan olur.

  • (bkz: based on a true story)
    bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
    - birader, türk müsünüz?
    sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
    - ııh, evet abi.. ee, sen?
    - yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
    - yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
    - ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!

  • kütüphanesinde yüzlerce batman çizgi romanı bulunan, dijital olarak çok daha fazlasını okumuş biri olarak söylüyorum; robert pattinson fiziksel olarak ne bruce wayne kimliğiyle ne de batman kimliğiyle uyumlu.

    2008'de bruce wayne "öldüğünde" (aslında zamanda kaybolduğunda) dick grayson birkaç yıl batman kimliğini üstlenmişti, eğer fiziksel açıdan birine benzetmek gerekirse ona benzetebilirim. bununla beraber batman kostümlü hali biraz da batman'in alternatif bir köken hikayesi olan earth one halini andırıyor. orada da yeni batman olmuş, batman kostümünü tam üzerinde ağırlığıyla taşıyamayan bir bruce wayne vardı.

    dick grayson batman 1

    dick grayson batman 2

    batman earth one

    "batman'in gençliğini anlatıyor o yüzden bruce wayne tıfılize" denebilir ancak batman'in köken hikayelerindeki bruce wayne'in de robert pattinson'la alakası yok. burada kaslı ve iri olmaktan bahsetmiyorum tabii ki, batman'in olayı kas gücü kadar hız ve çevikliktir. o yüzden zaten kas yığını bir batman beklemeye gerek yok, ama bruce wayne'in heybeti, ağırlığı robert pattinson'da yok.

    ancaaak, gelelim madalyonun öteki tarafına.

    bunların hiçbiri önemli olmayabilir. warner bros, disney'in formülünü tutturamayınca dc karakterleri ile farklı ve deneysel işlere girmeye başladı ve ben bundan çok şikayetçi değilim açıkçası. örnek vermek gerekirse joaquin phoenix'in the joker filmi de orijinal batman mitolojisinden tamamen uzaktı. ne hikaye tutuyordu ne de filmdeki joker fiziksel olarak alışıldık joker'e benziyordu. ama bir çizgi roman uyarlamasında gördüğümüz gelmiş geçmiş en iyi performanslardan birine ve mükemmel bir filme şahit olduk.

    zaten beyazperdede batman'i defalarca izledik, joker'i de izlemiştik. dolayısıyla böyle farklı yorumlamaları, ortaya kaliteli bir iş konulduğu takdirde, reddetmeye gerek yok. çizgi romanlardan "paralel evrenler" konseptine aşinayız, dc bunu sinemada da uyguluyor şu an. matt reeves planet of the apes ile ortaya başarılı işler koyabileceğini ispatlamış bir yönetmen ki hangover'ın yönetmeni joker'le ağzımızı açık bıraktıysa matt reeves'e de biraz güvenebiliriz. robert pattinson da parlak vampirden bu yana çok yol katetti.

    tek şikayetim matt reeves'in batman'i için dc sinema evreninin terk edilmesi ve yine solo evrenlere dönülmesi olurdu ama son haberler bunun olmayacağını gösteriyor. dolayısıyla alternatif ve özgün bir batman yorumlaması görmenin kimseye zararı olmaz. ortaya iyi iş çıkarsa ne güzel, kötü iş çıkarsa yokmuş gibi davranırız.

  • 28 şubat'tan sonrası, evet, türbanın üniversitelerde yasaklanması, imam-hatip'lerin kapatılması, laik/dinci, türbanlı/türbansız ayrımının, faşistliğinin git gide çoğalması. bu ayrımın artmasının temelinde yatan neden ordunun müdahalesidir ve aynı değerdeki bir diğer neden de o dönemlerde demeç verenlerde, ordunun müdahalesinden önce milleti ayrımcılığa yöneltenlerdedir. ordu müdahalesinden sonra ayrımcılık şiddetlenmiş, hem sivil hem askeri kararlarla daha da derinleştirilmiştir; ama ordu müdahalesi olmadan önce o zamanlardaki demeçleri veren sayın politikacılarımız da zaten bu türbanlı/türbansız, laikçi/dinci ayrımcılığını yapmıyorlar mıydı? görünen o ki en şiddetli biçimde onlar da yapıyordu.

    28 şubatın öncesi başka, sonrası başka irdelenmelidir. sonrasında oluşan ayrımcılığın temelinde, öncesi yatmaktadır. sonrasını tasvip etmemiz mümkün değildir, öncesini etmemizin de mümkün olmadığı gibi.

    illa bir suçlu aranacaksa, bu kesinlikle ama kesinlikle halk değildir. öncesidir, sonrasıdır, adı ve sıfatı ne olursa olsun ayrımcılığı körükleyenlerdir. ister milletvekili olsun ister korgeneral olsun.

    28 şubat'ın karşısında olmak; ne orduda eşi türbanlı olanların yükselmesini engelleyen korgeneralden yana olmak ne de elinde mikrofon, inançlı / inançsız ayrımını, ''kanlı mı kansız mı olsun'' diyerek tüküre tüküre yapan, daha sonra da ''neden ayrıyız?'' diyenden yana olmaktır.

  • hayatımda sosyal medya'da like'dır, follower'dır ilgilenmedim. benim gibi adamı 50 kişi 100 kişi beğense dünya'ya katkım ne lan bir bok olmaz derdim. şimdi elimde telefon adamın resmini durmadan refresh edip like ve follower sayısının inanılmaz hızlı artışını sigaramı yaktım izliyorum. gidip eski resimlerine baktım birer birer hangilerini geçtik, en beğenilen olduk mu diye. hesap açın beğenin kardeşim, en hızlı beğenilen mi, en çok beğenilen mi ne olursa olsun.

  • aşkımı öldürüp tarihin tozlu sayfalarına gömen terbiyesiz. sen ki bu kadar güzel bakıp gülen türkiye standartlarının üzerinde ekstra çekici bir hatunken.. olum bunları söylerken kendimi ibne gibi hissediyorum. ne yaptın bana nil.. rüzgar.. her neyse.

  • "cem yılmaz'ın kar-zarar hesabı yaparak film çektiğini zannetmiyorum"

    doğru cem yılmaz filmleri kar için çekmez. sevenleri kavuşturmak için film yapar. o yüzden 400 tane ayrı programa konuk oldu. cinemaximumla falan izleyiciler için kavga etti, kar için film çekseydi bunu yapar mıydı hiç? cem yılmaz bir sinema şövalyesidir. akıllı olun.

    kafanizda çok ideallestirmeyin hiçbir kişi ya da olguyu. herkes cebine bakar, kalan şeyler talidir.

    not: filmler bence başarılı.

  • adam hamur kizartmasi başlığına etik kaygi yazmis lan. asdkgh

    kıtır olanini daha çok sevdiğim yiyecek.

    debe editi: gençler bugun babam anjiyoya girecek. dua edin sag salim ciksin. uzaktayiz gidemiyoruz. dogum gunum babali bitsin.

    edit 2: dualar ise yaradi.