hesabın var mı? giriş yap

  • uçak bilmemkaçbin feetteyken teyzeyle hostes:

    t: evladım kıble ne tarafta?
    h: aşağıda efendim.

  • eskişehir akp milletvekili harun karaca'nın müthiş başarılı oğlu alihan karacan'a nasip olandır. sadece 1 ayda thk içinde hızla yükselerek hem de en yüksek gelire sahip eskişehir thk şubesine başkan olmuştur.

    babalar ne evlatlar yetiştiriyor be, 26 yaşında adam başarıdan başarıya koşuyor. siz yeteneği olmayanlar ise işsiz kalırsınız tabi.

    https://www.google.com/…de-baskan-oldu-5929485/amp/

  • şairlerin en romantik hayallerinden biri bu. hep kuşlar kadar özgür olmak isterler. bu aynı zamanda şairlerin gerçek dünyadan ne kadar kopuk olduğunun da kanıtı. kuşlar daha özgür falan değil çünkü.

    öncelikle bu kuşların çoğu bir sürünün parçası. sürünün başı nereye gidiyorsa oraya gidiyorlar. "ben sürüyü bırakıyorum beyler" diyeni yok. her sene aynı yoldan aynı yere göç eder, her kış eski yerlerine geri dönerler. insanlar gibi ekmek için vapuru kaçırmamaya çalışırlar.

    hepsinin hayali aynı: uygun bir eş bulup çocuk ve yuva sahibi olmak.

    ifade özgürlüğü desen onda da "çipetpetpet - tii şak şak şak vociya" dışında bir şey bilmezler. aynı kalıpları tekrarlarlar. parklarda yatıp kalkarlar.

    bizim şairlerimiz de bu vasat sefil yaşama özenir. niye? zannederler ki bir çift kanadın olunca özgür oluyorsun. olmuyorsun. tam tersine açık hedef oluyorsun. futbol maçına sevinen taraftar ıskalasa, avcı ıskalamıyor. o ıskalasa havai fişekler ıskalamıyor. açık hedef gibi geziyorsun havada.

    özgür olmadığın gibi sosyal güvencen de yok. en iyi yemek sultanahmet parkında olunca oradan bir adım ileri gidesin gelmez. ya sonraki öğünü kaçırırsan?

    ben söyleyeyim, şairin derdi özgür olmak falan değil. adam şöyle arada bir havada süzülmek, güzel manzara görmek istiyor. rahat batmış anlayacağın. onda bile soğuk algınlığı geçireceğini, üşüteceğini öngöremiyor. kuşla konuşabilse anlaşabilse kuş ikna eder onu aslında. "yok abi iş değil gerçekten. yakaladığın simit çırptığın kanada değmiyor" der. ama bu iletişimsizlik ve şairlerin gözlediklerini mutlak gerçek zannetme sıkıntılarından dolayı bu metafor ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek, kaçış yok.

    "ne istiyorsun düzgün anlat" desen onu da sanatına yakıştıramaz. illa kafa karıştıracak mınakodumun şairi.

    (bkz: şiir/@ssg)

  • filler: savaş deyince belki de akla ilk gelen hayvanlardan birdir. tarihte ordusunda fil bulundurmuş olan uygarlıklara baktığımızda persler, kartacalılar, hindistan, timur devleti benim ilk aklıma gelenler. bunların haricinde epir şehri'de roma'ya karşı mücadele ederken fillerden yararlanmıştı. kartacalı hannibal'in filleriyle alpleri aşarak roma'ya kafa tutması hala anlatılır. gerçi hannibal ve ordusu alplerden aşağıya indiğinde bütün fillerini kaybetmişti.

    yunuslar: yunuslar'da 1960'lı yıllarda abd ve sscb tarafından orduya alınmışlar. görevleri düşman mayınlarını tespit etmek idi. rusya 2014 yılında işgal ettiği ukrayna'dan yunusları ganimet olarak almış.

    fareler: ve yine farelerden karada ki mayınları tespit etmek için ordularda faydalanılıyor.

    şempanzeler: şempanzeler sıcak çatışmalar için değil de uzay yarışı için kullanıldılar. nasa 1983 yılında ham ve mercury adını verdikleri iki şempanzeyi uzaya gönderdi.

    güvercinler: güvercinlerin de savaş geçmişleri filler kadar eski diyebiliriz. sezar galya'yı fethederken güvercinlerden faydalandı. cher ami adlı bir güvercin birinci dünya savaşında 200 abd askerinin hayatını kurtardı. bu posta güvercini yanlış yönlendirilmiş bir topçu ateşinin dost birliklerine düştüğü mesajını iletmiştir. ayrıca ikinci dünya savaşı zamanında naziler'de bu güvercinlere karşı şahinleri eğitmişlerdir. bunun sonucunda iki güvercin savaş esiri olarak ele geçirilmiş.

    yılanlar: tekrar eskiye roma'ya, mö'ye dönüyoruz. daha kendisi çetin alplerden aşağıya inemeden, bütün filleri ondan önce aşağıya inmiş! olan hannibal savaş meydanında ağır bir yenilgi almıştı. bu, onlar için topyekûn teslim demekti. ancak pes etmeye niyeti olmayan hannibal soluğu bitinya kralının yanında aldı. onu roma ile savaşmak için ikna etti. ama bu sefer savaş denizde olacaktı.

    hannibal askerlere emir verdi, toplayabildikleri kadar yılanları toplamalarını salık verdi. yakalanan yılanlar kavanozlara kondular. ve savaş sırasında mancınıklar ile düşman gemilerine fırlattılar. sonuç: bitinya zaferi

    kaynak: https://www.britannica.com/…-fauna-6-animals-of-war

  • var böyle birşey. insanoğlunun anlamsız yönelimlerinden biri... üzerimdeki mont olsun, sweatshirt olsun, fermuarlı giysinin fermuarı çene hizama kadar geliyorsa, ağzımı hafifçe açarak çenemi aşağı indirip o fermuara dudaklarımla dokunma isteği duyuyorum. ne acayip arzularım, isteklerim var sözlük.

  • çok az ülkenin vatandaşına nasip olur. misal suudi araplar yapmak istemiş ama yeşil kan için uzaylı yakalayamayınca vazgeçmişler...

  • samimi söylüyorum ülkenin durumunu en güzel özetleyen şey bu adamın gazeteciliği. fethullah gülen’in dizinin dibinde fotoğrafları varken bugünkü yazısında ekrem imamoğlu’na fetöcülük benzeri imalarda bulunuyor. devran yarın dönsün ekrem imamoğlu’na gidip siz geldiniz istanbul kurtuldu benzeri yazı yazmazsa ağzıma s.çsınlar.
    tanım: kendini gazeteci sanan biri, dönemin gazetecisi.