hesabın var mı? giriş yap

  • delta plus varyantı vakalarından birinin istanbul'da olduğunu söyleyen koca, "bunlardan biri istanbul. ankara'da yok. diğer iki ili söylemeyeyim" dedi.

    neden? devlet sırrı mı bu? o illerde bulunan insanların daha dikkatli olmaları için gerekli değil mi bu?

    ekleme: turizm...

    "anan baban ölsün kardeşim bize ne biz niye eve kapanıyoruz?" diyen yazarları ortaya çıkaran durum. insan mıyız arkadaşlar?

  • aslinda seriat konusunda derin tecrübe kazaniyor. geldiginde daha iyi hocalik yapabilir bu sayede.

  • kesinlikle ne kadar giriyor acaba diye cevirip gotune sokmaya calisan ve bu sebeple hastanelik olan turkler cikardi.

  • kendini ifade etme sorunu * * *olan bireylerin sıkıntı ve bunaltılarını*vücut organlarına yöneltmeleri ve belirgin hastalık belirtileri göstermeleridir.

    temaruzdan farklıdır. kişi bilerek, isteyerek veya dikkat çekmek için hastalanmaz, kendince gerçekten hastalanır. konversiyonla ortaya çıkan hastalığın tüm belirtilerini bilinçsiz olarak* gösterir. kişi hastalığından rahatsızdır, ondan kurtulmak ister, bu nedenle doktor doktor dolaşır.

    ağırlıklı olarak bastırılmış ve tepki veremeyen kişilerde görülmesinden ötürü en sık ataerkil toplumlarda yaşayan kadınlarda görülür.

    öylesine bire bir konversiyon vakaları vardır ki, şaşırırsınız. gecenin saat üçünde tamamen beyin kanaması bulgularıyla bir hasta gelir. tüm nörolojik muayenesi beynin bir bölgesindeki kanamayı işaret eder. alelacele tomografi çektirirsiniz, kanama görmeyi beklediğiniz yer tertemizdir. biraz aileyi deşince gerçek neden çıkar ortaya. o akşam çok iyidir, derken aynı evde yaşayan kayınvalidesi ile tartışmıştır. sapasağlamken iki saat sonra yere yığılmıştır, karga tulumba acile getirilmiştir.

    en iyi tedavisi telkindir. hastanın konversiyon hastası olduğunu anladıktan sonra hastanın yanında en yüksek perdeden "müthiş yeni çıkmış bir ilaç olan hede'den verelim, bir saatte kendine gelir." diye bağırılır. sonra bilinçsiz yatan hastaya damar yolu açılıp buradan serum fizyolojik* verilir. sadist olan doktorlar kalçadan bir de c vitamini yaparlar*. felç tablosundaki hasta 15 dk sonra gözlerini açar, ve yürüyerek evine gider.

    toplumumuzda çok sık görülmesinden ötürü hemen her doktor biraz problemli görülen kadın hastalara konversiyon tanısı koyma eğilimindedir ne yazık ki. bu nedenle gerçek vakaların bir kısmı da konversiyon zannedilerek bir iğne yapılıp evlerine gönderilir ve ertesi gün üçüncü sayfa haberlerine konu olurlar *.

  • üzgünüm ama bu sesleniş için çok geç kalındı. zamanında bazı şeylerin farkına varsalardı, şimdi bu şekilde bir tepkiye gerek duymayacaklardı. kısacası yapacak bir şey yok. karadeniz diyor, rize diyor oynat devam.

  • uğur mumcu'nun şu sözünü hatırlatan adamdır.

    "haklıdan değil de, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. güç merkezi değiştikçe döner, sonunda fırıldak olurlar."

  • çekemez diye bir şey olamayacağı için yanlış yanıtlanmış soru.

    bankalar size istediğinizde paranızı geri vermekle yükümlüdür. burada sorun sizin çektiğiniz paranın ne statüde olduğudur. yani vadesiz hesapta duran parayı zaten çekebilirsiniz. banka açısından tek sorun nakit bulmaktır ve çok sıkışırsa merkez bankası'ndan nakit temin eder. sonuçta kağıt bu. mb'ye rakam ya da kağıt devreder, karşılığında kağıt para alır ve size verir.

    eğer vadeli hesaptaki paranız çekecekseniz de durum aynıdır aslında ama bu durumda banka başkalarına kredi olarak verdiği paranızdan olacağı için sorun daha büyüktür. banka (eğer mümkünse) kendi özkaynakları ile bunu karşılar ki bankaların belli bir miktar özkaynak ve hazırda nakit bulundurma zorunluluğu vardır. bankaların sağlık ölçeklerinden biri kredi/özkaynak oranıdır. yani adam başkasına sattığı paranın belli bir oranını elinde hazır bulundurmalıdır ki istendiğinde geri verebilsin. iç yüzü biraz daha karışık aslında çünkü bu hazır para esasında bir tür kağıt (hazine bonosu vb) olarak da durabiliyor. yani banka onları yine devlete ya da mb'ye verip para alabilir.

    esas sorun tüm bankacılık sistemine emanet paranın tamamına yakınının çekilmesinin istenmesidir ki abd'de büyük buhran öncesinde olan olaylardandır ve çok nadirdir. böyle bir durumda zaten ya savaş ya da çok büyük ulusal afet vb olmuş olmalıdır yani sistemin genelinde sorun vardır. yine de olduğunu varsayarsak bankalar zaten devlet kontrolüne geçer, devlet paranızı gerekirse basar verir ama artık o durumda o parayı tuvalet kağıdı olarak mı kullanırsınız, yakar da ellerinizi mi ısıtırsınız siz bilirsiniz.

    normalde kesirli bankacılık sistemi sonucu verilen krediler her zaman toplanan paradan büyük olduğu için aslında çekilen para tek başına sorun değildir. bankalar açısından esas sorun verdikleri kredilerin geri gelmemesidir. yani onlar para bulamazsa sorun daha büyük. yoksa çok zora düşen bir banka bddk yönetimine geçer ve devlet zaten mevduata verdiği destek gereği paranızın belli bir miktarını size hemen verir. üzerindeki kısım ise insafa kalmıştır. birden çok banka bu duruma düşerse yine devlet para bulur, yaratır verir.

    kesirli sistem bankaya yatırılan 1 birim paranın şu an da 7-8 kat kadar fazlasının krediye dönüştürülmesine izin vermekte. yani siz 100.000 tl yatırdığınızda banka bunu 700.000-800.000 tl'ye kadar krediye dönüştürebilir. siz paranızı isterseniz tek sorun nakit bulmasıdır ve devletten temin eder. ama o 700-800.000 gelmezse işler sarpa sarar, banka (yeterli özkaynağı yoksa) elden gider.

  • rahip kilisede bulunur papaz 52lik destede. neyseki kulturlu adamim. birilerine faydam olmasi guzel bisey asdfakdf.