toplumsal
-
-
jean baudrillard'a göre "artık" üretip, onu yok etmek demektir. toplumsalın görevi artığın yararsız bir şekilde tüketilmesini sağlayarak bireylerin kendi yaşamlarını yararlı bir şekilde yönetmelerini sağlamaya çalışmaktır. toplumsal; bir hak, bir gereksinim, bir hizmeti yalnızca ve yalnızca bir kullanım değeridir. insanı misafir edip, kucaklayan bir yapıdır.
-
toplumsal olmanın bazı getirileri ve götürüleri vardır.. en büyük götürülerinden biri mesela..insan toplumun icinde, toplumu önemseyen bir durumdayken, düşünme yeteneğini en aza indirir.. bir sınıftayken, alışveriş merkezindeyken vs... iletişim ve düşünce zıt orantılı işler.. düşünce yanlızlıkla gelişir.. tecrübe de toplumla gelişir, bu da en büyük getirilerindendir.. düşüncede objektif olmak gerekir bunun için yanlızlık, tecrübede de objektif gerekir bunun için sosyal hayat.. tecrübe dediğim, insanın kendisinde biriktirdiği düşüncelerdir, veya dışarıdan aldığı, kabullendiği.. birisiyle tartışırken hep bu tecrübelerden kullanırız.. kendimizle tartışırken yeni şeyler buluruz.. ikisinin de faydası cokken, yalnızlık olan kısmı cok az değer görüyor..
-
dünyada tek din (ve tek tanrı) bile kalsa anlam çeşitliliği ve yaklaşım/yol farklılaşmasının önüne geçilemez. o bakımdan belki şimdiki geçimsiz dinsel ve mezhepsel partiler az bile. yani aslında yanlış yorumun*, ve acının önüne geçilemez, umut şansa ve aydınlanmaya kalır. bireysel, toplumsal, anlık, dönemlik olarak.
"gerçekten özgür bir insan, bireyci anlamda özgür olamaz, aynı şekilde bireyin özgürlüğü de toplumsal çabanın ürünü olamaz. geleceğimiz bizden başka kimseye bağlı değildir." andrey tarkovski - mühürlenmiş zaman
"toplumsal hedefin ancak kişilikten ödün verme* pahasına kazanıldığı gerçeğini görmezden geliriz." carl gustav jung - aspects of the masculine
"* combray yakınlarındaki mountjuvain'de yaşayan silik bir piyano hocasıdır ama paris'te dahi bir besteci olarak kabul edilir. böylece yaşamdami toplumsal benliğin silikliği karşısında yaratıcı benliğin başarısı ortaya konmuş olur. (...) vinteuil'in müziğinin (özellikle de "müzik cümleciği"nin*), proust'un açıklamalarına da dayanarak saint-sanes, wagner, cesar franck, beethoven, schubert, emmanuel chabrier, ve gabriel faure'den esinlendiği ileri sürülür." mehmet rifat - marcel proust ya da bir roman yaratmak
"beethoven'in toplumdan gelen biçimler içinde çalışan ve özel duyguların ifadesinde çilekeşçe tutumlu davranan müziği, toplumsal çatışmanın yönlendirilmiş yankılarıyla çınlar ve bireyselliğin bütün zenginlik ve gücünü de bu çileci tutumluluktan alır. richard strauss'un müziği ise tümüyle bireysel iddiaların hizmetindedir ve kendine-yeterli bireyin yüceltilmesine adanmıştır ama işte bu yüzden de bireyi pazarın bir alıcı organına indirgemekte, keyfi biçimde seçilmiş fikir ve üslupların taklitçisi durumuna düşürmektedir." theodor w. adorno- minima moralia
"ne zararı var mastürbasyonun, kötü bir şey mi? hayır, iyi veya kötü değil ama toplumsallaşmaya karşı bir tarafı var. toplumsalın, simgeselin, yasanın, babanın adının müdahale etmesi doğrudan bedenimizle ilişkimizi de etkiliyor." özgür öğütcen (psikomitoloji'de)
(ilk giri tarihi: 28.5.2018)
(bkz: toplum/@ibisile)
(bkz: sosyal)
(bkz: sosyal dönüşüm)
(bkz: sosyal düzen kuralları) -
sonunun geldiğini düşündüğüm kavramdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap