hesabın var mı? giriş yap

  • maç öğlen saatlerinde oynanmış tribünler yarı dolu ve kenardan teknik kadronun italyanca bağırış sesleri geliyor, top sahada stadyum binasının gölgesinin geldiği yere gittiğinde hiçbir şey görünmüyorsa ve günlerden pazarsa o gün öleceğiniz garantidir.

  • ismini femto saniye lazerden alan fotograflama teknigi. gunluk hayatta kullanilan fotograf makinalariyla karsilastirilirsa; lazer 1/1.000.000.000.000.000(femto) saniyelik flash patlamasina, alici hassasiyeti ise 1/1.000.000.000.000(pico) saniyelik pozlamaya denk geliyor.

    bu sayilar soz konusu olunca, lazer isini parcasini donuk bir sekilde fotograflamak mumkun hale geliyor. isik hizini 300.000.000.000mm/sn olarak kabul edersek, 1 pico saniye 0.3mm'lik lazer isinina denk geliyor. projeyle ilgili paper'da lazerin kac femto saniyelik tepki suresi oldugu belirtilmemis. elde olan bilgiler, lazerin 13 nano saniyede bir calistirildigi ve her fotograf karesinin ortalama 1,71 pico saniye pozlamaya sahip oldugu.

    projeyi yuruten grup, femto fotograflama teknigini birden cok poza uygulayarak isigin time lapse goruntusunu elde etmeyi basarmislar. buna gecmeden once tek bir karenin nasil olusturuldugunu ozetlemek lazim.

    isigi donuk bir sekilde yakalamak icin pico saniyelik pozlamaya ihtiyac var, bununla birlikte dunyanin en hizli goruntu algilayicilari 100 pico saniyeden daha uzun hassasiyete sahipler. bu sorunu cozebilmek icin, streak kamera sistemi kullanilmis. bu sistem 1 pico saniye hassasiyete ve yatay eksende kabul edilebilir alan genisligine sahip olmasina ragmen, dikey eksende sadece 1 pixel alan genisligine sahip.

    ayrica 1 pico saniyelik pozlama, gereken goruntu bilgisini kaydetmek icin yeterli olmadigindan sadece tekrarlanan surekli olaylar bu sekilde fotograflanabiliyor. bir ornekle aciklamak gerekirse; matkap ucu donerken, asagidan yukariya dogru surekli tekrarlanan bir hareket iluzyonu olusturur. fotograf makinasi, matkabin donme frekansina uyumlu olarak birden cok fotograf cekerek, belirli bir ani daha uzun sure pozlayabilir. yani calismayan matkabi 1/100 pozlamayla 1 kere fotograflamak ile, calisan matkapi 1/10000 pozlama ile 100 kere fotograflayip bu bilgileri ust uste bindirmek benzer sonuclar verir.

    deneye geri donersek; streak kamera'nin 800*1 cozunurluge sahip oldugunu varsayalim, her karenin yeterli isik alabilmesi icin birden cok kere fotograflanmasi gerekiyor. ilk satirin islemi bitirildikten sonra kamera lensinin baktigi ayna belirli bir oranda dondurelerek, ikinci satira odaklanmasi saglaniyor. (tarayicilarda, isigin dokuman boyunca ilerleyerek veriyi kaydetmesi ile benzer bir surec) 800*600 bir fotograf karesi icin 600*(her satir icin gereken pozlama sayisi) adet fotograf cekilmesi ve bunlarin ozel bir algoritma yardimiyla ust uste bindirilmesi gerekiyor.

    tek kare goruntu elde ettikten sonra, time lapse video icin pozlama zamanlarinin mukemmellestirilmesi ve her cekimde ayni sonucu verecek duzenegin kurulmasi gerekiyor. isik t zamanda fotograflandiktan sonra t+1 , t+2... t+480 pico saniyede fotograflanarak 24fps, 20 saniyelik time lapse video olusturuluyor. sonucta ortaya cikan video, 1 lazer isinin cisme carpmasi degil, binlerce lazer isininin ayni cisme carpmasinin ortalamasi olarak tanimlaniyor.

    mit resmi tanitim videosunda tfp* (saniyede trilyon kare) kamera olarak isimlendiriliyor.

    ornekler:
    http://www.youtube.com/watch?v=1zmruluadk8
    http://www.youtube.com/watch?v=gdwq0hnx-oe
    http://www.youtube.com/watch?v=-fsqfwcb4re
    http://www.youtube.com/watch?v=p-hqkjbglpm
    http://www.youtube.com/watch?v=9rbllyciyge

    ayrintili bilgi icin
    http://web.media.mit.edu/~raskar/trillionfps/
    http://web.mit.edu/…1/trillion-fps-camera-1213.html

    ozet gec: isigin hareketini videoya kaydetmek icin kullanilan fotograflama teknigi.

  • (bkz: kölelik)
    100 yıl sonra insanlar bugünlere bakıp insanlar köle gibi çalışıyormuş diyecekler aynı bizim 100 yıl önceki duruma bakıp dediğimiz gibi.

    (2019 yılında yapılan ekleme) batılı devletler şimdiden 4 gün çalışma 3 gün tatili konuşmaya tartışmaya başladı bile.

  • fakiriz diye demiyorum ama iki gün önce eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp gitmiş

  • bir fenerbahçeli olarak teşekkür ettiğim açıklamadır.

    bu söylem, seviyelerine inmiyoruz demekten çok;
    -" 100 yılı aşmış dostluğumuz bulunan fenerbahçe camiasına yakışmayan bir açıklama ile karşı karşıya kaldık" cümlesiyle gerçek fenerbahçe bu değil ve beyler yakışmıyor demektir.

    -beşiktaş'ın ve yöneticilerinin camia ile bir problemi olmadığını, kişilerle problemi olduğunun göstergesidir.
    -sportif bir rekabet varsa sahada halledelim demektir.
    -kişisel probleminiz varsa da bunu, camianın arkasına saklanmadan halledin mesajıdır.
    -çocuklaşmayın, basitleşmeyin mesajıdır.
    -100 yıldan fazla tarihi olan camialar böyle yönetilmez demektir.

    tabii ki anlayana.

    ben bir fenerbahçeli olarak, beşiktaş yönetimine son dönemdeki, taraftarlar arasındaki barış ve dostluk ortamını* koruma çabalarından dolayı teşekkür ederim.

    ülke olarak, gerginlikten ve kavgalardan, ayrımcılıktan nemalanan insanlardan bir an önce kurtulmamız dileğiyle.

  • 2016'da henry cavill, batman v superman filminin tanıtımı için times meydanında içine superman tshirti giymiş bir şekilde bir müddet vakit geçirdi. lakin, kimse onun henry cavill olduğunu dahi anlamadı.

    bu meselenin birkaç cevabı var. en teknik olanı, clark kent'in kriptonit malzeme bulunan gözlüğünün karşıdaki insanlar üzerinde yarattığı etki yüzünden, insanların onun superman olduğunu fark edememesi. bu etki, eski filmlerde de kullanıldı. clark bir şey itiraf etmek istediği zaman gözlüğünü çıkartırdı, lois de bir an afallar ama gözlük takılınca iş eskiye dönerdi. en yakın zamanda da gözlüklerin göz rengini değiştiren özellikleri olduğu meydana çıktı.

    görsel

    işin diğer boyutları ise psikolojik, fizyolojik, sosyolojik etmenlerle alakalı. insanlar superman'i zaten kal-el olarak biliyor. üçüncü bir kimliği olduğunu düşünmüyorlar. iron man'in tony stark dışında başka bir kimliği daha olsa, alayımız şaşırmaz mıyız? fazlasıyla hem de. üstelik, insanlar kal-el'i zeus gibi thor gibi bir varlık olarak görüyorlar. yaşantısını uzayda ya da dünyada özel bir yerde sanıyorlar. yani, üstteki videoda olduğu gibi normal hayatta yanlarında hiç beklemiyorlar.

    yakın çevresi kısmına gelince, clark'ın bu insanlara karşı hiçbir falsosu da olmuyor. hatta bazı çizgiromanlarda clark'ın yüz kaslarını bile bir miktar değiştirdiği, superman'in fotoğraf çekilirken de farklı bir şekilde yüzünü oynattığı geçmektedir. ayrıca, clark kent aynı zamanda martha ve jonathan kent'in oğlu olarak büyümüş, ufak bir kasabada bir çevresi olan bir çocuk. smallville diye dizisini bile yaptılar. yani, bildiğin geçmişi dünyada olan sıradan bir insan var clark olarak.

    yüz farklı, üstünde etki yapan kocaman bir gözlük, saçlar farklı, duruşu kambur, oldukça sakar, günlük mesai ile hayatını yaşamaya çalışan gazeteci bir adam. küçüklüğünden itibaren de hayatı belli. geçmişini birisi araştırsa okulu, kayıtları dahil her şeyi meydanda. başkasının hayatını almamış. maaşını bile bruce wayne veriyor. bu adamın aynı zamanda kal-el olduğunu düşünmek, superman gibi sağa sola uçtuğunu, dünyayı kurtardığına ihtimal vermek zaten pek mümkün olmuyor.

  • memurum.

    beter olun.

    vekillik kapacağım diye hükümetin teklifinden daha azını kabul eden başkanı, başıma bir iş gelmesin veya ufak da olsa bir koltuk kapayım diyen üyeleri olan sendika.

  • belli bir yaşa gelmiş ve ailesinden sürekli evlilik baskısı gören kızdan günün birinde duyabileceğiniz bir söz.

    bu ülkede her kadın, 20'li yaşlarında, aile başta olmak üzere tüm çevresinden evlilik konusu ile ilgili baskı görmeye başlar. bu en modern çevreye sahip kadınlar için bile geçerlidir. en okumuş ailelerde bile bu baskı yaratılır. en açık fikirli ordinaryus profesör baba bile, kızının "yalnız ölmesini" istemediği için farkında olmadan bu konuda baskıcı olabilir.

    çünkü bizim kültürümüzde kadın aciz olarak görülür ve korunması gerekmektedir.

    kızın kendisi de evliliğe inanmıyor olabilir. kendini hazır hissetmiyor olabilir. ama çevre onu öyle bir noktaya getirir ki, bunu erkek arkadaşıyla paylaşmak durumunda kalabilir.

    bu durumda sevgili beyler, mallığınızı ve "ben özgür yaşarım" bencilliğini bir süreliğine rafa kaldırıp, bu noktaya neden gelindiğini ve alternatif çözümleri düşünün.

    zira karşınızdaki kız muhtemelen, canı her istediğinde, istediği kadar dışarı çıkamayan; her gittiği yeri ailesine bildirmek zorunda olan, belki bir ilişkisi olması sebebiyle ailesinden baskı gören ya da en azından mahalle baskısı yaşayan biridir.

    amsterdam'da değil türkiye'de yaşıyoruz. bu coğrafyada kadın olmak zor.