hesabın var mı? giriş yap

  • enteresan bir bilgi vereyim mi size

    alım gücünüz itibari ile o adamın isteyip yapamadığı ve sizin isteyip yapamadıklarınız arasında dağlar kadar fark yok.

    o adam alt sınıfın aşağılarda siz de alt sınıfın üstlerindesiniz. ıkiniz de kaliteli beslenemiyor, araba alamıyor, ev alamıyorsunuz.

  • şahsi görüşüme göre tüm zamanların en büyük komutanı, mareşal sıfatını tarihte en çok hak eden isimlerin başında gelmektedir. zira moğol imparatorluğuna hizmet ettiği 1206-1248 yılları arasında onlarca muharebe yapmış ve hepsinden de zaferle ayrılmıştır. rusya topraklarını 1237-1242 seferlerinde tek hamlede bütünüyle işgal edebilen tek generaldir(napolyon ve nazi ordularının kış şartlarında yaşadıkları hezimetler malum). ekürisi kurt cebe ile birlikte harzem şahı muhammed'i bir ruh gibi takip etmişler, hazar denizindeki küçük bir adada öldüğünü öğrenince yollarına devam etmişlerdir ve bu süreçte kafkasya'da gürcü ordularını tarumar ettikten sonra kuzeye yönelip yaklaşık 20.000 kişilik ordularıyla 82.000 kişilik rus ordularını darmadağın etmişlerdir. cengiz han öldükten(1227) sonra güney çin(sung) birliklerini ezmiş ve bu bakımdan çin'in tamamının moğol egemenliğine girmesinde çok önemli bir paya sahip olmuştur. bu süre zarfında 300.000 den fazla çin askerini öldürmüş ve şehirleri hunharca yağmalamıştır. kurt cebe ile birlikte komutanlık eğitimini bizzat cengiz han'dan alması onun için muazzam bir deneyim olmuştur. macaristan ve polnya'yı istila ederken kumanda ettiği süvari birlikleri 3 günde 450 km yol alarak bu alanda bir rekor kırmışlardır. mohi ve legnica savaşlarını kazanarak kendinden 3-4 kat daha kalabalık macar ve leh ordularını peş peşe yok etmiştir.

  • bu kadar da boş duyar fazla gerçekten. bi sik yapmayıp 5000 lira maaş alan meslek grubunu yumuşak bir dille (hatta fazla yumuşak) eleştirmişlerdir. meslek onurunu falan bırak böyle bir mesleğin olması bile abesle iştigal ve israftır.

  • benim baba tarafim sizlerin "beyaz turk" diyebileceginiz bir aile ve annemin ailesi ise biraz "anadolu comari" ile iliskilendirilebilecek bir aile. kucukken ben annemin babasi olan dedemin namaz kildigini gorurdum ve ozamanlar icki ictigini gordugum babamin babasi olan dedemden daha ahlakli ve dindar oldugunu dusunuyordum. buyudugumde ise dayim ve hergun namaz kilan dedem dolandiriciliktan hapisteydi.

    obur "beyaz turk" dedem ise mahallenin bildigi en guvenilir insandi. insanlar tatile gittiklerinde evlerinin arabalarinin anahtarlarini dedeme emanet edip giderlerdi. hicbir zaman yalanla dolanla isi olmaz, kandirilsada kandirmazdi. kendisi vefat ettiginde ise babaannemin evine onlarca mektup gelmisti. hepsinde adini bilmedigimiz insanlar dedemin onlara burs verip okuttugunu soyluyordu. onun vesilesi ile onlarca insan hayallerine kavusmus ve okumus ama o bunu hickimseye (babaanneme dahil) bahsetmemisti. ben bu insanin ahlakini istiyorum, "anadolu comarlari"ninkini degil.

  • sömestır tatilinde, akşam evde otururken birden telefonum çalar, ilkokul arkadaşlarım buluşmuş ve beni çağırıyorlar

    ben: ben gidiyorum, ilkokul arkadaşlarım aradı, buluşmuşlar

    babam: oğlum boşver, napacaksın küçücük çocuklarla?!

  • istanbul'da otel odasında hakkın rahmetine kavuşmuş kişi. gerçek ismi nihat özpolat'dır.

    hayır, istanbul'da evin var, "evlerin" var, mekanın var şeklin var acaba neden otel odasındaydın? yapmayacaktın sefa, o son cigarayı içmeyecektin, o son kokoyu çekmeyecektin. kuruyu suluyu karıştırınca olmadı sefa.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin aşık sana sefa reis." o arkadan bağıran kardeşler, ibrahim'in, sahibi cezaevinden çıkınca kaçıp bıraktığı otoparkında bedava bilet alanlar değil mi? geçmiş zamanın parası, ceplerine 20 milyon koyup yanlarına da birer tane roj* verip ellerinde döner bıçakları ile doğubank'a yolladıkların değil mi?

    maç çıkışlarında, altıyoldaki lokalin arkasına çektirdiğin adamları dövenler değil mi kardeşlerin? tribünde davul tokmağı ile karısının, kızının, manitasının yanında dövdüğün çocuklar sana ne yapıyorsun dediğinde ağzını yüzünü dağıtanlar değil mi kardeşlerin?

    iş bilmez gün görmez çoluk çombalağın kalkıp da, karşı tribünden bile severlerdi, herkes saygı duyardı, adamdı reisti fenerbahçenin başı sağolsun dediği kişidir.

    sefa, beşiktaş inönü stadında, açık tribünde amigo yancılığı yapardı. bizim tribünlerdeki amigo adnan'ın yanındaki erkan gibi. daha sonra adı nam-ı diğer arap erkan olur. sonra arap erkan'ın yanındaki yücel gibi. sonra yücel geçti tribünün başına. işte sefa da yol yordam bilmeden beşiktaş tribününde daha yancıyken başa geçmeye çalıştı. bunu tribünden döve döve döve atıp kovdular.

    sonra, sefa'nın babası fenerbahçe'de kulüp üyesidir. bu sebeple sefa bir şekilde kapağı fenerbahçe tribünlerine atar. babadan sebep yönetimi destekler ve bu sebeple yönetim tarafından da semirilir.

    kendisi efsane, lider, tribünlerin saygı duyduğu, büyük amigo falan değildir. kendisi falandır filandır.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin" bestesi bile çalıntıdır. ama sefa reis diyen yeni yetmeler bilmezler. kayda geçsin yazıyorum orjinalini ki öğrensin gençler de.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin / aşık sana pepe metin"

    efsane tribün liderleri arıyorsan fenerbahçe'de; pepe metin, arap erkan, caymaz, menderes. bunların pislik işleri yokmuydu? vardı. sadece arap erkan hariç. arap en son taksimde kağıt topluyordu. temizdi çünkü. on numara adamdı. zaten tribünden uzaklaştırmışlardı onu.

    velhasılı kelam, çocuk çocuğa göre efsane, gerçek tribüne göre hikaye.

  • aklımda hayalimde canlandıramadığım durumdur.

    haberdeki müthiş rakam, konser sonunda 5120 euro elde edilmiş. 5120 ne lan? konser lan bu. haberdeki bilgiler bununla da bitmiyor. konseri 7bin ila 10bin arası adam izlemiş. kaç tane bilet satıldı birader bundan da mı haberiniz yok? bu arada sayman da 4bin kişi izlemiş diyor, turnikeden kaç kişi geçti bilmiyoruz diyor. ne halt ettiniz arkadaş siz?

    matematiksel olarak da şu gerçek var, konser bileti 25€ imiş, 4bin kişi geliyor en kötü ihtimalle, çarpın bakalım kaç para? 100 bin euro değil mi, elde kalan para 5120 €. siz dalga mı geçiyosunuz. satılan bilet sayısı belli değil, turnikeden kaç kişi girdi belli değil, harcanan para belli değil, 4 kişilik bir rock grubu ve onun ekibine verilen para 23 bin euro, (haberde cem adrian için 20 bin euro denmiş, o pek dillendirilmiyor herhalde duman'a bir garez var) geri kalan nerede belli değil.

    bence duman'ı bırak, hangi onun bunun evladı o 95bin €'yu cebine indirdiyse ona yüklen sen sayın tgb.

    ben haberde bu detayların verilmesinden sonra duman'ın 23 bin euro bile aldığından şüpheliyim.

    edit: oooo bir dakika bomba detay. konserin düzenlenme tarihi 24 mayıs. konserin adı 19 mayıs'tan geziye. soma faciası 15 mayıs, yani konseri sen aslında soma için düzenlemedin, ve konser ayarlandığında duman'ın talep ettiği normal para, yani aslında sen duman grubu ile aylar önce bunun için anlaştın, normal bir konser olsun diye, 23 bin lira onun parası, ama şansızlık eseri konserden önce bu olay yaşandı ve sen kendince bir kararla soma’ya bağışlıyoruz dedin. gelir az olunca da zaten anlaştığın ve çoktan parasını ödediğin duman grubu’na bok atıyorsun.
    vay vay vay…. şerefsizliğin bu boyutunu daha önce görmemiştim, türküz anladık ama hala şaşırıyoruz.