hesabın var mı? giriş yap

  • turk erkeginin yagsiz ve imkanlar sayesinde daha iyi giyineni (daha iyi gelir dagilimi, ve marka olmus tekstil sektoru sayesinde). baska numaralari yok, 1 sene italya'da yasayinca anliyorsunuz. 35 yasinda anasiyla yasayan adam dolu roma'da.. bizimkiler hic olmazsa ev araba alma cilesinde.. hor gorulen turk erkeginden daha seviyesizce espriler yapilan erkek muhabbetleri var.. ayrica en az (hatta daha fazla) turk erkegi kadar abazalar.. pardon turk erkegi abaza tabi italyan erkegi "yatakta bir harika canim hic durmadan kadinligimi hissettirdi"..

    komplimani italyan yapinca "ayh cok zarif, kelimelerle adeta bedenimi yaladi", turk yapinca "ne diyosun sen be pis sapik!?" oldugundan kalani geciniz. yabanci hayranligi sagolsun, turk erkegi en son size iltifat ettiginde 3. sinif hollywood filminde bayat komiklikler yapip bardan hatun kaldirmaya calisan ezik bir loser kafaniza yer etti ve oyle kaldi, gelin itiraf edin.

    is yerine surekli yemek icin gelen turk erkegi birden (birden kismi onemli bak) "bu güzellik nerden geliyor hep aynısın bu tempoda" dese adami dogduguna pisman edersiniz. hicbirsey olmasa oyle soguk bi bakis atar yalandan gulersiniz ki adam kadinlardan sogur.

    "valla o an ne diyim bilemedim "pezzo di merda!" dedim ve yanındaki arkadaşı döndü "italyancada iyiymiş" dedi güldük vs."

  • hani her boktan cafede var olan cafe de paris biftek var bilir misiniz?
    monaco'da bu cafe de paris'nin olduğu meydanda tek bir afiş vardır. orada tarkan gördük biz. prensin özel davetlisi olarak yaza kapanış partisine katılır. coşar coşturur.

    ukrayna rusya filan geçtim meksikalı kızlar bile 2 3 şarkısını ezbere bilir. avrupa'da herhangi bir ülkede mekan tarkan çaldığı an çığlık atılır görürsünüz yaşarsınız.

    sen hiç gittin mi? sordun mu? yaşadın mı?

    cehalet ne güzel her şeyi biliyorsunuz.

    debe editi: 1- ülkemizde yaşamayan ve yasal şakilde en az 5 senedir ikamet etmeyen yabancıların oy kullanmasının kesinlikle yasaklanaması için gerekli kamoyu oluşturulmalıdır.

    2- debe listesinin [burada https://sozlock.com/yazarlar/?s=1] çok güzel tutulan bir arşivi var. sevdiğiniz yazarların veya konuların debe entrylerini okuyabilirsiniz.

  • hakkını alamayan insanların sinirini neden hakkını alan insanlar bozuyor? hakkını vermeyenler bozsa ya sinirlerini? belki o zaman bir şeyler değişir.

  • hayır, yazılacak her şey tam olarak yazılmamış dostum, bir eksik var; teknik bilgi.

    ortalama insan kulağı, 20 hz - 20.000 hz frekans aralığındaki sesleri duyar. kimisi 24.000 hz bile duyar, kimisi 16 binin üstünü duymaz, kediler 65.000 hz duyabilir falan. fakat genel olarak insanda bu aralık kabul edilir: 20-20.000 hertz.

    tiz sesler yüksek frekanslıdır, bas sesler düşük frekanslı ve genellikle 20-400 hz aralığındaki seslerdir. insana hitap eden bas sesler yaklaşık bu aralıktadır. 50hz altını çoğunlukla titreşim olarak hissetmeye başlarız. 300-400'den yukarısı ise artık o boğucu bas ses olmaktan çıkar, alt-orta (low-mid) seslere döner. daha yükseldikçe de tizleşir. basgitar, adından da anlaşılacağı üzere düşük frekanslı bas sesler üreten bir kardeşimizdir.

    şimdi fasulyenin faydası şurada: müzik dinlediğiniz ekipman, bu frekans aralığını vermeyi size vadediyor mu? (ayrıca evet vadetmek böyle yazılır) kulağınızda bir sorun yoksa önce bunu kontrol etmelisiniz. ses sinyalinin size ulaşma sürecindeki tüm ekipmanların (teyp, pikap, cd-çalar, amfi, hoparlör vs.) özelliklerinde, hangi frekans aralıklarını verebileceği "frequency response" sekmesinde yazar. 20-20000 hz arasındaki sesleri size verebilmesi gerekir. fazlasını verirse ne âlâ, titreşim olarak hissederisiniz.

    amfiniz bu sesleri veriyor, hoparlörünüz veremiyorsa gene duyamazsınız. bu yüzden müzik dinlemek için ne alıyorsanız, özelliklerine bakarak almalısınız. sadece frekans aralığıyla da bitmiyor tabii, bu yüzden bilene danışmalısınız. konudan uzaklaşmak istemediğim için derine inmeyeceğim.

    yani siz şarkı dinlediğinizi sanarken "o hoparlöre 30 bin lira verilir mi yav ben kamasonik marka aldım 200 liraya aynısı" dediğiniz insanlar o parayı boşuna vermiyorlar. ortalama üstü bir sistemle müzik dinlemeyen herkes maalesef kayda alınmış şarkının yarısını dinlemiyor. yarısını demeyelim de, eksik dinliyor. bu yüzden 20 yıl boyunca ortalama cihazlarla dinlediğiniz bir şarkıyı iyi sayılacak bir ses sitemi veya kulaklıkla dinlediğinizde ağzınız açık kalabilir, çünkü bakarsınız o şarkıda basgitar vardır ve şimdiye kadar dinlediğiniz cihazlar o sesleri verecek kabiliyette olmadığı için siz bu gitarı ilk kez duyuyorsunuzdur.

    bir örnekle gösterelim: bu şarkının 9. saniyesinde öyle bir bassline başlar ki o ne kutlu, o ne bebeksi bir bassline'dır. bu bas sesini, ortalama bir cep telefonuyla falan çalarsanız duyamazsınız. kulaklıkla denerseniz bir miktar duyabilirsiniz. ama iyi bir kulaklıkla veya iyi bir hoparlörle iliklerinizde hissedersiniz.

    son olarak; ses sistemlerinde markaların verdiği spesifikasyonlar her zaman doğru da değildir. bu yüzden kalitesini ispatlamış, güvenilir markaları tercih etmeli, kısa da olsa araştırma yaparak ses sistemleri almalısınız.

  • hesaba gerek yok, konda kendisi yapmış zaten:

    ilkokul mezunu: 50% akp, 19% chp
    ortaokul mezunu: 43% akp, 17% chp
    lise mezunu: 36% akp, 30% chp
    üniversite mezunu: 29% akp, 35% chp
    master/doktora mezunu: 12% akp, 55% chp

    konda'nın kendi yorumu:

    "eğitim seviyesi arttıkça ak parti’ye oy verenler azalırken, chp’ye ve kısmen mhp’ye oy verenler artıyor."

    akp'nin bakanının yorumu:

    "eğitim seviyesi arttıkça akp oyları azalıyor."

    trollsün eyvallah da, hem rakamlar ortadayken hem de adamın gol diyorken ayıp oluyor biraz.

  • yapıyorum ben bunu. mesela bi bunu yaparım bi de metrobüslerde boş yer kapmak için o teyzelerle kapışırım. kaç teyzeyi yuvarladım, kaç teyze üstüme oturdu, ne kadar dayak yedim bilinmez.

    bi gün böyle yer vereyim dedim amcaya, amca teşekkür etti, bi şey değil dedim, etrafıma baktım, şoför ani fren yaptı, herkes toplu halde salındı, bi ben salındıktan sonra yere düştüm. yere düştükten sonra insan kalkar ya, ben kalkamadım. otobüs gaza bastıkça yuvarlandım durdum. bu olaydan sonra bir sürü teklif aldım. ''yavrum istersen gel sen otur, ayakta duramıyon sen..''